Yaklaşık dört ay önce Defans taktiği tutar mı? başlıklı yazımda AK Parti iktidarının siyasal iletişim stratejisinin bir süredir ciddi bir dağılma yaşadığından detaylı olarak bahsetmiştim. Geldiğimiz aşamada, dağılan her bir alanın artık parçalanmaya başladığını görmeye başladık.

Ana muhalefetin 2021 başında yeni bir yola evirilen siyasal iletişim stratejisi ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun buz kırıcı (icebreaker) pozisyonu, tüm muhalefetin yönlendiricisi konumunu güçlendirmesi ile pekişti.

DAĞILAN SADECE AK PARTİ SİYASAL İLETİŞİMİ DEĞİL

Keşke dağılan sadece bir partinin siyasal iletişim stratejisi olsaydı. Ancak tüm devlet iletişimine sirayet eden etki alanı ile iletişim krizlerine dönüşen hatalar, hep bahsettiğimiz devlet itibarını da sarsacak boyutlara ulaşıyor.

Son olarak, devlet protokolünde en üst sıralarda olan ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve heyetinin TÜİK’e alınmaması, randevu verilmemesi ile tırmanan tartışmaların, iktidar kanadının güven endeksini de aşağıya çekmeye devam ettiğini söyleyebiliriz. Basit bir şey gibi görünse de, son TÜİK verileri milyonlarca insanın yeni maaş artış oranlarını belirleyeceği için kritik öneme sahipti. Bir örnekle TÜİK’in durumunu açıklamak istersek; 32'li tuvalet kâğıdı 7 Ocak 2021’de 32,90 ₺ iken 7 Aralık 2021’de ise 131,50 ₺ oldu. Bu ihtiyaç maddesinin 11 aylık zam oranı %299,70’i bulmuş durumda. TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyon bu açık artışlara rağmen %21,32 gibi komik bir durumda.

TÜİK önünden yaptığı basın açıklaması sonrası bu hamlesini sosyal medya üzerinden de sağlamlaştıran Kemal Kılıçdaroğlu ”… Milyonlarca emekçinin ücret artışı, bu yalan dolan TÜİK rakamları üzerinden yapılacak” paylaşımı ile de mecralardaki üstünlüğünü sürdürdü.

Sonuçta kaybeden bir kez daha devlet kurumlarının itibarı ve bu algının oluşmasına sebep olan iktidar süreç yöneticileri oldu. TEAM Araştırma’nın son verilerine göre ana muhalefeti alternatif olarak algılamaya başlayan kitleler ise, gün geçtikçe büyüyor.

TBMM GENEL KURULU VE MUHALEFET PERFORMANSI

Bütçe görüşmeleri boyunca komisyonlarda devam eden gerginlik Meclis Genel Kurulu’nda da devam etti. Muhalefet adına Meral Akşener’in milletvekili olmamasından kaynaklı olarak İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu'nun TBMM'deki bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı yerine atanmış bürokratların bütçeyi sunmasını eleştirmiş ve bu eleştirileri ise büyük tepki toplamıştı.

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, Hükümeti/Kabine’yi temsilen Cumhurbaşkanı yerine bürokrat Cumhurbaşkanı yardımcısının devlet bütçesini sunuyor olması, iktidar hanesine yazılan yeni bir eksi olarak da yerini aldı. Seçim dönemi yaklaştıkça bu, gündemde daha fazla yer alacak bir detay olarak karşımıza çıkacak.

Bütçe görüşmelerinin yıldızı ise, geçen sene olduğu gibi bu sene de Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Geçen seneki performansı uzun süre konuşulan ana muhalefet lideri, bu sene yine yüksek tonda, aynı zamanda sataşmalara anında cevap vererek sürekli puan topladı. Bonus puan ise Yeliz polemiği ile hafızalarda yer eden AK Parti milletvekilinin sürekli sözünü kesmesi üzerine söylediği “ – Arkadaşlar Yeliz konuşuyor” sözüydü. Kısa süre içerisinde viral olarak yayılan video şimdiden milyonlarca görüntülemeye ulaştı.