tütaütat

Malumun ilanı, SADAT’in sandığı tehdit etmesi ve bunun üzerine kararlılıkla giden Kılıçdaroğlu’nun konuyu gündemine almasıyla değil, o ilk kedinin trafoya girmesine dayanır. Malum olan nedir? Her seçimde, sandıkların “namus” olarak görülmesi ve bunun üzerine sandık başındaki silahlı kavgalara varıncaya kadar, sokakta propaganda engellemelerine uzanan karmaşadır! Bu karmaşa çok sesli ilerler. Bazen SEDAT olur, “oluk oluk kan akıtmak” ister, bazen SADAT olur, “sandıkta vatani teslim etmez!” Gerçek sudur ki her seçim bir kavgadır, her kavga gibi, sürekli yaralar açılır!

O kedi trafoya girmiş, Taner Yıldız bu gerçeği kamuoyuyla paylaşırken, Melih Gökçek seçim kampanyası sürecinde dağıtmak üzere satın aldığı bozuk makarnaların ne kadar işe yaradığının hesabını yapmaya koyulmuştu bile.

Biz el yordamıyla trafodaki kediyle uğraşırken, 7 Haziran seçimlerinde özellikle HDP’nin çıkısı sayesinde, ki burada CHP tabanında yer alan sosyal demokratların “1 oy partime, 1 oy HDP’ye propagandasını unutmayalım, ustalık döneminde olan AKP tarihinde ilk kez tek başına iktidar olma gücünü kaybetmişti. Masalar devrilmiş, Kobane’ye çeteler yerleşmiş, suikastlar gerçekleşmiş, artık kentler bomba sesleriyle yankılanır olmuştu! Artık korunacak olan sandık değil, Can’dı!

Bu kara bulutların etkisi sürerken gerçekleşen erken seçim, yine AKP’yi tek başına iktidar yaptı! Sorgulanan şey AKP’nin az daha kaybediyor oluşu değil, ülkenin nereye yuvarlanıyor oluşuydu.

Ardından yaşanan mühürsüz oyların da sayılacak olması, seçim esansında alınan skandal bir karar olmakla beraber, yer yerinden oynamamış, AKP sandıktan yine birinci olarak çıkartmıştı.

cuvallarin-ustune-yatan-mahmut-tanal-uzun-sure-ayakta-durunca-ayaklarim-sisiyor-575494-5

Tüm bunlara rağmen, vurun abalıya misali, muhalefet her seçimi kaybetmekle suçlanıyor, sandıklara sahip çıkmamakla itham ediliyordu.

Sandığa en çok kim sahip çıktı? Tabii ki Mahmut Tanal ve HDP.

Sandığına, oyuna en çok sahip çıkan belki de HDP oldu. 2007 seçimlerindeki bağımsız aday tecrübesi ve uyguladığı taktikle takdir toplayan HDP, her türden tehlikeye karşı zaten birikimli ve deneyimliydi. Yıllarca OHAL dönemlerinde postal altında oy kullanmış bir geleneğin devamcısı olan bu parti kurulları ve çalışanları, bir kâğıt hilesi ya da sandık yetkilisinin hurdasına pabuç bırakmayacak kadar örgütlüydü.

Gelelim büyük kentlerde HDP’ye çıkacak oyların korunmasına. Bu oylar, genellikle CHP etrafından öbekleşmiş aktivist gruplara, bağımsız kişilere düştü. Zira, HDP’nin hanesinden silinecek her oy yahut AKP üzerine basılacak her illegal mühür, iktidar olmaya daima en yakın olan ana muhalefetin zararınaydı. Bu nedeniyle, HDP çalışanı olmayan her sandık artık CHP’liye emanet edildi.

Sandığa en çok kamu çalışanı olan sandık kurulları ve yetkililerinin sahip çıkması gerekirken, birden devasa bir gönüllülük ağları başladı. İlkin Oy ve Ötesi’ni duyduk. Sonra mahalle aralarında siyasi partiler aracılığıyla örgütlenen gönüllüler ortaya çıktı. Son yerel seçimlerde ise belki de Ekrem İmamoğlu’na seçimleri kazandıran kentin gönüllülük ağı olan “İstanbul gönüllüleri.”

Belki de son 20 yılın en heyecanlı seçimleri önümüzdeki aylarda yaşanacak. İlk defa iktidara yakın anket şirketleri bile AKP-MHP bloğunun güç kaybettiğini, muhalefette kalan Millet İttifakı ve HDP’nin yükselişte olduğunu yazıyor. Belki de ilk defa, “Erdoğan kaybedeceğini düşünürse aday olmaz” söylemleri yayılıyor. Belki de ilk defa, muhalefet gerçekten korkunun üstüne, korkunun kalelerini yıkmak için gidiyor! O kaleler çoktan yıkılmış olsa da hala mecliste yasal çoğunluk ve tek kişinin karar alma mekanizması olan sistem AKP’nin elinde. Belki de ilk defa bir şeylerin değişme umudu doğdu.

Toplumun tüm kesimlerinden değişim sesleri yükseliyor! Hatta, “iktidar bu halde iken, bu seçim ikinci tura kalırsa, bu da muhalefetin ayıbıdır” diyenler bile var! Şimdi konumuza dönecek olursak, sandığı kimin koruyacağı artık daha önemli. Sandık artık bir kâbusun son bulacağı, pandoranın kutusudur! Ya o sandık açıldığında tüm kötülükler yayılmaya devam edecek, ya da artık umut o hapisliği terk edecek! Kamuoyu nezdinde cevap ortadayken, sandıkta bu seçimin kaybedilmesi, toplumu iyice rahatsız edecek, belki de artık geriye dönülmez bir Türkiye’nin başlangıcının ilanı olacaktır! Bu nedenle, bu sandığı sen koruyacaksın, güzel kardeşim, sen!

suriyeliler-secimde-oy-kullanacak-mi-v1