Orta Doğu'nun neredeyse tüm ülkeleri Libya, Nijerya, Irak, İran ve futbol tüccarı Katar'ın bütçeleri hidrokarbon satışına %80 ila 95 oranında bağlıdır. Bu ülkelere en yakın oran Venezüella’dadır. Aynı hükümetler COP26 toplantısına geldiler ve bizden onların çıkarlarının nasıl sınırlandırıldığını izlememizi istediler. Petrol gelirleri olmadan Venezuela yok olmaya ve Suudi Arabistan susuz ve çok sıcak yaşanmaz bir çöl olmaya mahkumdur. Kendi adına, kömür ihracatı Güney Afrika için çok önemlidir. Örneğin Norveç hızlı bir geçisin hemen mümkün olmadığı bahanesiyle petrol ve gaz çıkarmaya devam etme kararı aldı. Dolayısıyla, dünyamızı en çok kirletenler ile en mağdurlar Glasgow’da buluştu.

Tamamen sembolik bir toplantı, kurgusal bir birliktelik. Glasgow'da gerçekleştirilen ve geçtiğimiz cumartesi günü son bulan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'na taraf devletlerin konuşmacıları hazırlıksız katılmışlardı. Hatta, Türkiye talep ettiği güvenlik koşulları karşılanmadığı için katılmamış, sadece “kentler ve iklim” konulu bir odada konuşmak için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Glasgow’a gitmişti.

İki hafta süren yorucu müzakerelerin ardından, yaklaşık 200 bölgeden gelen delegeler, görüşmelerin cuma günü son bulması düşünülürken, cumartesiye uzatma kararı aldılar. Tam tüm delegeler hedefe ulaştıklarını düşünürken, Hindistan hayati önem taşıyan fosil yakıtlar konusunda son dakika kendi değişikliğini sundu. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, COP26 Zirvesi'nde dünyanın dört bir yanından gelen liderler önünde 2070 yılına kadar sıfır karbona ulaşma sözü verdi. Hindistan daha önce fosil yakıtlardan vazgeçme hedefine hep karşı çıkıyordu. Dünyanın üçüncü en büyük sera gazı yayıcısı Hindistan'ın elektriğinin yaklaşık yüzde 70'i kömürden üretildiği için, Hindistan bunu bir intihar olarak görüyordu. Ülke, dünyanın en büyük beşinci kömür rezervine sahip olmasına rağmen, Çin'den sonra dünyadaki en büyük ikinci kömür ithalatçısı ülkedir.

Bu haliyle Hindistan hem COP26 konferansında çıkacak olan olası kararlara karşı çaresiz, hem de mevcut aksiyonu baltalayan en büyük tehlike. Kömür kullanımını 2070’te bırakacağını açıklaması sevindirici gibi görünse de en önemli hedef olan 2030 yılına kadar küresel ısınmaya sunacağı olumsuz katkı tüm dünyayı endişelendiriyor. Her kış, Yeni Delhi’de sokaklarda nefes almak güçleşirken, Hindistan’dan yayılan bu kirli hava tüm atmosferi etkiliyor. Sadece sokaklarda nefes alma sorunu değil, tüm dengeyi etkileyen emisyonlardan bahsediyoruz. Hindistan’ın cumartesi günkü naçizane önerisine rağmen, uzmanlar, dünyanın en kirli şehirlerinden biri olan Yeni Delhi'de, "ciddi boyutta solunum yolu hastalıkları, akciğer sorunları ve astım olduğunu” belirtiyor.

İskoçya'nın Glasgow kentinde gerçekleştirilen 26. BM İklim Değişikliği Konferansı'nda ülkeler, iklim değişikliğine karşı alınacak bir dizi önlemi içeren bir anlaşmayı imzaladı. Anlaşmada, kömürün aşamalı olarak azaltılması taahhüdü, emisyon azaltma planlarının düzenli olarak gözden geçirilmesi ve gelişmekte olan ülkelere daha fazla finansal destek sunmaları önerisi gibi önemli kararlar var. Ancak kömür taahhütleriyle ilgili taslak metinlerde yer alan ifadelerin değiştirilmesi de tartışmalara neden oldu.

Glasgow İklim Anlaşması ile birlikte "aşamalı olarak kömür kullanımının azaltılması" da planlanıyor. Bu yönüyle bu anlaşma, kömür kullanımını azaltmayı hedefleyen tarihteki ilk anlaşma olacak.

Ancak anlaşmanın daha önceki taslak metinlerinde kömürün "aşamalı olarak sonlandırılması" taahhüdü, son dakika Hindistan'ın itirazlarıyla karşılaştı. Hindistan İklim Bakanı Bhupender Yadav, "Kalkınma ve yoksullukla uğraşan gelişmekte olan ülkelerden, kömür ve fosil yakıt sübvansiyonlarını aşamalı olarak sonlandırma vaatleri vermesi nasıl beklenebilir?" dedi.

COP26’da alınamayan diğer önemli kararlara gelirsek, bu organizasyon için programlanmış bir yıkımına hazırlık yapılıyor diyebiliriz. Çünkü felaketi programlayan kapitalistler, çevresel faktörlerin etkisiyle yok oluşu seyretmeyi tercih ediyorlar. Sadece COP26 Glasgow’a harcanan meblağ düşünülürse ve oraya ulaşmak için kullanılan uçak, gemi ve karayolu araçlarının emisyonları hesap edilirse bile, COP26 başarısız bir girişim olarak tarihe geçecektir. Aktivist Greta Thunberg’de bu toplantının bir iflas olduğundan bahsetmişti: “laf laf laf, icraat yok!”

Küresel ısınmanın en çok acısını çeken ülkeler dışında, en çok kirletenler hiçbir şeyi değiştirmiyor. Çünkü onlar için tehlikede olan kazanacakları seçimler, yıllık dolar bazlı gelirler ve ikna edilmesi gereken çok fazla lobi var. Ciddi bir karar almak yerine, iktidarlarını düşünüyor ve gelecek kuşaklara bir armağan sunmayı asla arzu etmiyorlar.

Dolayısıyla, Glasgow’da verilen sözler kendi iktidarlarını düşünenlerin verdiği sözlerdir. Bizler, sorumlu yurttaşlar, çocuklarımızın ve torunlarımızın sağlıklı bir gezegende ve barış içindeki bir toplumda büyüdüğünü görmek için can atan bizler, daha yüksek sesle haykırmak zorundayız. Pek çok kez tekrarlanan gerçeği aklımızın ucunda tutmalıyız: küresel iklim felaketi önüne geçilmezse, pandemiyi asla hatırlamayacak, pandemi sürecinden yok olan ve taviz verdiğimiz özgürlüklerimize asla geri kavuşamayacak, maske takarak ya da mesafe kuralı uygulayarak bu felaketten kurtulamayacağız. Vatandaşı olduğumuz ülkede bu felaketten korunanlar elbette olacak, fakat en büyük mağduriyeti yoksul milyonlar yaşayacaktır.

Bu yüzden, durumu değiştirmek için odadan çıkarken ışıkları söndürmekten veya dişlerinizi fırçalarken musluğu kapatmaktan başka bir şey bulmamız gerekiyor. Ama ne? … Hangi gelecekte yaşamak istiyoruz? Bu soruya yanıt verebilirsek ya da iktidarları bu soruyu yanıtlamaya ikna eder yahut zorlarsak, belki de ekolojik bir gelecek inşa edebiliriz.

Fakat COP26'ya katılan liderler, vakit kaybetmeden toplantıyı terk etmek için evet oyu verdiler ve çıktılar.. Ancak kimse neden “evet” oyu verdiğini açıklamadı. Bu nedenle, çözüm iklim krizine karşı örgütlü olmakta, bireyin değil, kolektif iradenin değiştirebileceğini dayatmakta. Çözüm yok oluşu seyredenleri durdurmakta.

Nurullah YILDIZ

Kaynakca:

https://blogs.letemps.ch/laurent-horvath/2021/11/13/le-fiasco-de-la-cop26-soulage-beaucoup-de-pays/

https://www.editionsladecouverte.fr/ou_atterrir_-9782707197009

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-59161102

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-59277754