Bu köşeden ve yazılı- görsel basından turizmin ne olduğunu, ülkemize olan faydalarını çok kez anlattık. Gel gör ki ülkemiz için bu kadar önem arz eden bir sektör olmasına rağmen AKP iktidarının turizm sektörüne hakkettiği önemi vermediğini yaşayarak deneyimledik. Özal liderliğinde ANAP iktidarıyla başlayan değerli arazilerin ve doğal sit alanlarının turizm tesislerine dönüştürülmesi geleneği AKP iktidarı ile devam etmiştir. Hatta arz fazlası olan bölgelerde yatırım teşvikleri ile yandaş şirketler kollanmıştır. İşçi haklarının azalarak karın tokluğuna çalışılanbir sektöre dönüştürüldüğünü görüyoruz, duyuyoruz ve yaşıyoruz.

Sektörün yıllardır yaşadığı problemleri tekrar anlatmaktan ziyade ülkenin geleceğinin siyasi hırslar uğruna nasıl hiçe sayıldığını ve keyfi uygulamaların nasıl yapıldığını sizlere anlatmak istiyorum.

Geçen yıl 89 farklı ülkeden 51 Milyon 387 bin turist ülkemizi ziyaret etti. Bu ziyaretçilerden 46,3 Milyar dolarlık döviz geliri elde ettik. Döviz yoksunu ülkemiz için fena olmayacak bir gelir. Peki bu sayılar ne anlama geliyor?

Geçen yıl turizmden elde ettiğimiz gelir tüm ihracatın %18’ine karşılık gelmektedir. Yani ülkemize gelen her 5 doların 1 doları turizm sektörü tarafından ülkemize getirilmiş. Gerek kültürel mirasımızın çeşitliliği gerek doğamızın güzelliği sayesinde ciddi manada döviz geliri elde edebiliyoruz. İlkokuldan itibaren bizlere anlatılan turizm=bacasız sanayi kavramının aslında ne kadar da doğru olduğunu görebiliyoruz.

Bu Hindistan size ne yaptı?

Bugün özel bir ülke için bu yazıyı yazmak istedim. HİNDİSTAN.

Pandemi sonrası birçok ülkenin ziyaretçi sayısında beklenmedik artışlar yaşandı. 2020 ve 2021 yıllarında karşılıklı sınırların kapanması ile pandeminin etkileri derken bu artış çok olağan. Peki neden bugün Hindistan’ı yazıyorum.

Hindistan 1.4 Milyar nüfusuyla Dünya’nın en kalabalık ülkesi. Farklı mutfak kültürü, tarihsel kültürel mirası ile insanlarda merak uyandıran bir ülke. Hintliler Türkiye’yi çok seviyorlar ve kültürümüzü görece kendilerine yakında hissediyorlar. Dünyaca ünlü milyon dolarlık düğün organizasyonlarını ülkemizde gerçekleştiriyorlar.

2022 yılında Kovid 19 pandemisi sebebiyle Avrupa ülkeleri kapılarını Hindistan’a kısmen kapandığı için Hintlilerin rotası Türkiye oldu ve 2021 yılına göre 4,5 kat fazla turist ülkemize geldi (231.579 turist). 2020 ve 2021 yılında milli havayolumuz THY uçuşlarını bu ülkeye kapatmasına rağmen 2020 ve 2021’de Hintliler ülkemize gelmeye devam etti. 2022 yılında uçuşların açılmasıyla turist sayısı yukarıda bahsettiğim seviyelere çıkmış olduğunu görüyoruz. Bu da demek oluyor ki Hintliler bu ülkeyi seviyorlar.

Ülkemize olan talebi daha da arttırmak adına Hintli özel havayolu şirketi Indigo Airlines THY ile ülkemize yeni uçuşlar başlattılar. Ve bu uçuşlar için de büyük uçakları tercih ediyorlar. Ülkemizin tanıtımı ve pazarlanması için kurulan Turizm ve Geliştirme Ajansı da Hindistan’dan etkili kişileri, ünlüleri ağırlayarak ülkemizi tanıtıyorlar. Oteller, acenteler, STK’lar tanıtım turları, ağırlamalar, çalışma atölyeleri, acente ziyaretleri, fuar katılımları yaparak bu tanıtımları destekler şekilde çalışıyorlar.

2022 yılında yaşanan bu artışın 2023’te katlanarak devam etmesi için tüm planlar ve hazırlıklar yapıldı. 2023 yılı başında Hindistan vatandaşlarına uygulanan vize ücretine %100’e varan zam yapıldı. Yapılan tüm çalışmaları, toplantıları boşa düşürdü bu artış. Hintli turizmciler müşterilerine/misafirlerine bu durumu anlatamadılar. Aynı şekilde bizler de iş ortaklarımıza bu artışı anlatamadık. Mumbai OTM ve Yeni Delhi SATTE turizm fuarlarında yeni paketleri, yeni rotaları konuşacağımız yerde vizeye yapılan bu fahiş artışı konuşmak zorunda kaldık.

Nitekim Hindistan’a karşı yapılan tavır sadece vize ücretine yönelik değildi. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız ve 50 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz, yüz binlerce insanın evinden barkından olduğu, on binlerce binanın yıkıldığı deprem sonrası “Dost Harekâtı” adı altında 7 uçak ile yüzlerce profesyonel görevliyi ülkemize gönderen Hindistan’a karşı bölgede sıkıntı yaşatıldığını basından duyduk. Sahra hastanesinin zorla kaldırılması ve apar topar ülkemizden gönderilen görevlilere uygulanan bu tavır kabul edilebilir değil. Yaşanan bu olayları üst üste koyduğumuzda iktidarın Hindistan’a karşı politik bir tavır çalışması olduğu hissiyatını bizlerde oluşturmaktadır.

Geleceğimizi görmek ve yaşanan bu süreci doğru anlamak adına konunun muhataplarının cevaplaması ümidiyle sorularım var. İnanın tüm turizm paydaşlarının aklındaki soruları derleyip yazdım. Umarım içimizi rahatlatacak ve yanlışlardan bir an önce dönüleceği bir süreç olur.

1-      Hindistan’a uygulanan vize ücretine hangi gerekçe ile %100 zam yapılmıştır? Bu zam büyükelçiliğin aldığı ücrete midir yoksa aracı şirkete mi yapılmıştır?

2-      Yapılan artış sadece Hindistan’a mı yapılmıştır yoksa komşu ülkelere de aynısı yapılmış mıdır?

3-      Dışişleri Bakanlığı’nın uyguladığı tüm vize ücretlerine yönelik bir çalışması var mıdır? Yoksa tercihli ülkelere mi zam yapılmaktadır? Tercihli ülkelere zam yapılıyorsa bu tercihlerin kriterleri nedir?

4-      Hindistan için yaşanan süreç ile ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Hindistan Büyükelçiliği ile istişare yapmış mıdır?

5-      Hindistan pazarında yaşanabilecek daralmanın telafi edilebilmesi için çalışma Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından çalışmalar yapılmış mıdır?

6-      6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız 11 şehrimizi etkileyen ve 50 binden fazla yakın insanımızı kaybettiğimiz deprem sonrası ülkemize 7 uçak ile yardım gönderen, sahra hastanesi kuran Hindistan’a; bölgede yapılan baskılar ve erkenden ülkemizi terk etmeleri politik bir tercih midir ve vizeye uygulanan zam bununla bağlantılı mıdır?