Seçimlere altı haftadan az bir süre kaldı. Cumhurbaşkanı aday listesinin ve adayların oy pusulalarındaki yerlerinin kesinleşmesi ile birlikte Cumhurbaşkanı seçim propaganda dönemi de resmen başlamış oldu. Anayasa’nın 101. maddesinin 5. fıkrasına göre “Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir.”. Böylece, hiçbir Cumhurbaşkanı adayı, 14 Mayıs 2023’te yapılacak seçimde geçerli oyların yarısından bir fazlasını alamazsa, seçimler tekrarlanacak; 28 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleştirilecek ikinci tura zaten iki aday kalacağından adaylardan biri Cumhurbaşkanı seçilmiş olacaktır.

            Bu çerçevede yanıtlanması gereken ilk soru şu: Kullanılan geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday hangi anda Cumhurbaşkanı sıfatını kazanacaktır? Öncelikle, bu konuda Anayasa’da açık bir hükmün bulunmadığı belirtilmelidir. Anayasa md. 101/2’ye göre Cumhurbaşkanı beş yıl için seçildiğinden, hatta Anayasa md. 77/1 gereğince bu seçim, Meclis seçimi ile aynı gün yapıldığından, Yüksek Seçim Kurulunca verilen karar bağlamında geçerli oyların salt çoğunluğunu almak kaydıyla Cumhurbaşkanının oy verme günü – bu şartın sağlanamaması durumunda iki hafta sonra yapılacak seçimde – saat 17.00’da bu statüye kavuşacağı ileri sürülebilir. Milletvekilliğinin kazanılma anı ile ilgili yorum, Cumhurbaşkanı için de geçerli olup, kişinin Cumhurbaşkanı seçildiğine ilişkin Yüksek Seçim Kurulu tarafından düzenlenen tutanak kurucu değil, seçmen iradesini açıklayıcı bir nitelik taşır. Seçim günü 17.00’da oy verme sonuçlanmış ve seçmen iradesi sandığa yansımıştır.

            Cumhurbaşkanı statüsünün kazanılmasında göreve başlamadan evvel edilen yeminin ise bir önemi yoktur. Yeminin, sadece seçilmiş Cumhurbaşkanının göreve başlama koşulu olarak görülmesi gerekir. Zira yukarıda da belirtildiği gibi Anayasa md. 101/5 uyarınca birinci veya ikinci turda geçerli oyların yarısından bir fazlasını alan “…Cumhurbaşkanı seçilir.”. Ayrıca, Cumhurbaşkanının yeminini düzenleyen Anayasa md. 103’ün “Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde andiçer…” ifadelerine yer vermesi, yeminden önce de kişinin hukuken Cumhurbaşkanı kimliğine sahip olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

            Cumhurbaşkanı sıfatının ne zaman kazanıldığını belirledikten sonra cevaplandırılması gereken bir diğer soru, bu statünün ne zaman sona ereceğidir. Oyların salt çoğunluğunu almak şartıyla seçimlerin yapıldığı gün – bu şartın sağlanamaması durumunda iki hafta sonra yapılacak seçimde – saat 17.00’da Cumhurbaşkanı olunsa da Cumhurbaşkanı henüz and içmediği için görevine başlayamayacaktır. Devletin başsız kalması düşünülemeyeceği için eski Cumhurbaşkanı, yeni Cumhurbaşkanı and içinceye kadar görevde kalmaya ve Cumhurbaşkanlığından doğan hak ve yetkilerden faydalanmaya devam edecektir.

Ayrıca, Anayasa md. 116/4 açıktır. Söz konusu hükme göre “Seçimlerin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder.”. Göreve başlayabilmek için yemin etmek zorunlu olduğundan yeni Cumhurbaşkanı and içinceye kadar eski Cumhurbaşkanı bu sıfatını korur. Böylelikle, devletin devamlılığını sağlayabilmek adına kısa bir süre için bile olsa aynı anda iki farklı kişinin Cumhurbaşkanı statüsüne sahip olabileceği söylenebilir.

            Burada ortaya şu soru atılabilir: Peki, yeni seçilen Cumhurbaşkanı göreve başlamak için ne zaman yemin edecektir? Bu soruya verilecek yanıt önem arz eder. Zira yukarıda ifade edildiği gibi yeni seçilen Cumhurbaşkanının yemin etmesi ile eski Cumhurbaşkanının görev süresi dolar. Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu md. 21/1’e göre “Seçilen Cumhurbaşkanı adına düzenlenen tutanak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Geçici Başkan tarafından verilir ve aynı birleşimde andiçme töreni yapılır. Bu birleşim, birlikte yapılan Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçiminin ardından Meclisin toplandığı ilk günü takip eden üç gün içinde gerçekleştirilir.” Aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca ise “Cumhurbaşkanının ikinci oylamada seçilmesi veya sadece Cumhurbaşkanı seçiminin yapılması halinde andiçme töreni, seçim sonucunun kesinleşmesini takip eden üç gün içinde yapılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde değilse derhal toplantıya çağrılır.”.

            Görüldüğü gibi Sayın Recep Tayyip Erdoğan seçimi kaybetmesi durumunda ertesi gün Cumhurbaşkanı sıfatını yitirmeyecek, bu statünün kaybedilmesi için yeni seçilen Cumhurbaşkanının yemin etmesi gerekecektir. Seçimin muhalefet tarafından ilk turda kazanılması halinde yeni seçilen Meclisin ilk birleşimine; ikinci turda kazanılması ihtimalinde seçim sonucunun kesinleşmesini takip eden üç güne kadar Anayasa md. 116/4 gereğince eski Cumhurbaşkanı görev ve yetkilerini kullanmaya devam edebilecektir. Diğer bir ifade ile muhalefetin Cumhurbaşkanı adayının and içerek görevine başlayabilmesi için yaklaşık iki haftalık bir süre (itirazların karara bağlanması, mazbataların teslimi, Yüksek Seçim Kurulu tarafından kesin seçim sonuçlarının ilanı vb.) gereklidir. Cumhurbaşkanı statüsünü kazanma anı ile yemin ederek göreve başlama anı arasında öngörülen bu süre, muhalefetin bakanlık görev dağılımı başta olmak üzere birçok konuda gerekli idari hazırlıklara son şeklini verebilmesi açısından önemli bir fırsattır.

                                                                                       Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK