Fikir insanı olduğu kadar eylem insanı olarak da öne çıkan Dr. Hikmet Kıvılcımlı, 1925'ten hayatının sonuna kadar sürekli kovuşturmalara, işkencelere maruz kalan ömrünün üçte birini hapishanelerde geçiren, en zor koşullarda elini taşın altına koyan, kendisini bütünüyle işçi sınıfı mücadelesine adayan bir aydındır. Kıvılcımlı, sosyalizm yolunda inadın ve direncin adıdır.

Peki sosyalist hareketin en üretken isimlerinden biri olan, üzerine birçok kitap ve makale yazılan Hikmet Kıvılcımlı’yı farklı kılan özellikler nelerdir?

Kıvılcımlı’yı özgün kılan yan, neredeyse bütün ömrünü araştırmaya, çeviriye, üretmeye adaması, Türkiye’nin ve Doğu toplumlarının orijinalitesini diyalektik ve tarihsel materyalizmin ışığında yeni tezler eşliğinde ele alması, ezberleri bozmasıdır.

Hayatını işçi sınıfına ve devrimci mücadeleye adayan Kıvılcımlı, eylem insanı olarak, Kuvayı Milliye’den Türkiye Komünist Partisi’ne, Vatan Partisi’nden İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği’ne kadar uzanan skalada hep işçi sınıfı ve toplumsal kurtuluş mücadelesinin en ön saflarında yer aldı.

Yüzlerce kitap, broşür ve makale yazdı. 1965 yılında Tarihsel Maddecilik Yayınları'nı kurdu ve yönetti, Marx, Engels ve Lenin'in eserlerinden birçok çeviriler yaptı ve yayımladı, Das Kapital'in bir bölümünü çevirdi.

Kaba materyalizm ve idealist felsefenin dışında, din olgusunun tarihsel, sosyolojik ve antropolojik kökenlerini inceledi. Çalışmalarında özellikle İslam tarihine eğildi ve bu konuda “Tarih-Devrim-Sosyalizm”, “Allah-Peygamber-Kitap”, “Dinin Türk Toplumuna Etkileri” gibi en özgün eserleri Marksist külliyata kazandırdı. İslam tarihiyle beraber Osmanlı tarihini de toprak mülkiyeti ve ilişkileri üzerinden inceledi. “Osmanlı Tarihinin Maddesi” bu alanda yazılmış en geniş kapsamlı kitaplardan biri olarak öne çıkmaktadır.

Dünya çapında bilinen bir insan olması gerekirken, Türkiye toplumunda bile değeri yeteri kadar anlaşılamamış bir fikir ve eylem insanı olan Kıvılcımlı, 12 Mart faşizminin hedefe koyduğu isimlerdendi. Ağır hastalığından dolayı yurtdışına çıkmak zorunda kaldı. Son günlerinde kaleme aldığı notlardan oluşan “Günlük Anılar” adlı çalışmasında, yurtdışında kendisine zorluk çıkaran eski yoldaşlarından gördüğü ihaneti ve çektiği sıkıntıları duru bir dille anlatıyor.

Kıvılcımlı'nın şu sözleri ile yazımızı bitirelim: "Tarafsızlık bizim harcımız değil. İşçi çocuğuyuz. Olduk olası: başta işçi sınıfımızdan yana düşünüp davranmayı öğrendik. İnsanoğlunun ancak ve yalnız işçi sınıfı yanından gerçek insan olacağına inanıyoruz. O noktada en ufak ikircilik geçirenler, ‘Stalin’ olsalar, bizi bağlayamamışlardır ve bağlayamazlar."