31 Mart 2024 tarihinde yapılan seçimler üzerine çok kapsamlı değerlendirmeler yapılacaktır. Daha önce bu seçimin olası sonuçları üzerine çok sayıda değerlendirme yapmıştık. Ortaya çıkan tablo öngörülerimizi bütünüyle doğruladı. Mayıs 2023’te yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerden yaklaşık 9 ay sonra yapılan 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri, politik dengelerini yeniden belirledi. Kartlar yeniden dizilecek ve herkes yeni bir hesap yapmak zorunda kalacaktır.

Kesin olmayan sonuçlara göre CHP 14 Büyükşehir olmak üzere toplam 36 il belediye Başkanlığı, AKP 12 Büyükşehir toplam 24 il belediye Başkanlığı, DEM Parti 3 Büyükşehir toplam 10 il belediye başkanlığı, YRP, 1 Büyükşehir toplam 2 il Belediye Başkanlığı, MHP 8 il belediye başkanlığı ve İYİ Parti 1 belediye başkanlığı kazandı.  DEM Parti Bitlis ve CHP ise Hatay’daki sonuçlara itiraz etti ve  el değiştirme olasılığı bulunuyor. 

CHP % 37,4 AKP % 35,4 oy aldı. Böylelikle AKP ilk kez CHP’nin gerisine düşerek ikinci parti konumuna geriledi. Seçimin merkezinde olan iki il: Ankara’da Mansur Yavaş: 60,3 ve İstanbul’da Ekrem İmamoğlu: %51,1 oy aldı. Bu iki ilde kazanılan ilçe sayısında çok ciddi bir artış oldu ve Büyükşehir Belediye Meclisinde çoğunluğu sağlayarak çok önemli bir avantaj elde etmiş oldular.

CHP bakımından bazı ilkler yaşandı. Örneğin 1989’dan sonra ilk kez Adıyaman’ı, Cumhuriyet tarihinde ilk kez Afyonkarahisar’ı, 1977’den beri ilk kez Amasya’yı, Cumhuriyet tarihinde ilk kez Kırıkkale’yi kazandı.

Seçimin kazananları  

CHP mutlak bir üstünlük sağlayarak birinci parti konumuna geldi. CHP sadece Ana Muhalefet Partisi olmayacak ama aynı zamanda politik dengeleri belirlemede etkili olacaktır. Ancak burada önemli bir ayrıntıya dikkat çekmek gerekir. İstanbul’da İmamoğlu ve Ankara’da Yavaş isimleri açık ara kurumsal olarak CHP’nin önüne geçtiler ve çok ciddi oranda etkili oldular.  CHP önümüzdeki süreci doğru değerlendirir ve kazandığı belediyelerde İstanbul ve Ankara gibi başarılı sonuçlar elde ederse, önümüzdeki seçimlerde çok daha etkili sonuçlar alabilir.

 DEM Parti seçimi kazanan ikinci önemli güç oldu. Seçim günü dahi binlerce askere çok aleni  olarak yasadışı bir şekilde oy kullandırılmasına rağmen, elde ettiği sonuçlar çok önemlidir. Devletin bütün baskılarına rağmen kayyum atanan belediyeleri geri alındı. Devlet bakımından son derece önemli olan Muş’u kazandı. Kars ve Bitlis’i kaybetti. Özellikle Bitlis’teki farkın 0,2 olması nedeniyle itirazlar yapılacak. Kars’da DEM Parti karşısında  fiilen devlet ittifakı oluştu. DEM Partisi, devletin bütün baskılarına rağmen önemli ve başarılı sonuçlar elde etti. Türkiye’nin 3.Büyük Partisi olma iddiasını sürdürdü. DEM Parti’nin oylarındaki düşüş bir yanılsamadır. Özellikle Batı’daki oyları stratejik kullanıldı ve de etkili oldu. DEM Parti, politik dengeleri belirleyen ve oyun kurucu gücü olan bir parti olduğunu bir kez daha tescil etti. Bunun en somut örneği İstanbul oldu.

Seçimi kazanın üçüncü gücü Yeniden Refah Partisi oldu. Urfa Büyük Şehir ve Yozgat belediyelerini AKP’den aldı. Önümüzdeki süreçte İslamcı seçmen için yeni bir liman olacaktır.

Seçimin Kaybedenleri

AKP, kuruluşundan bu yana ilk kez CHP’nin gerisine düşerek ikinci parti oldu. AKP’nin MHP ile kurduğu Cumhur İttifakı politikasının çöküşünün somutlaşmış halini yaşadık. AKP’nin kaybetmesinde uyguladığı ekonomik politikaların çok çok ciddi bir etkisi olduğu biliniyor ama aynı zamanda MHP ile kurduğu ittifakın kaçınılmaz sonucu ortaya çıktı. AKP, bu süreçten sonra kendi içerisinde en çok tartışma yürütecek. Erdoğan’ın mutlak liderliğinin tartışılmaya açılması kimseye sürpriz gelmemelidir. Ancak AKP içerisinde tartışmanın esası MHP ile kurduğu zorunlu politik bağın koparılması ve yeniden kuruluş kodlarına dönmesi yönünde artacak olan iç baskıdır. Erdoğan’ın bu konuda nasıl bir karar vereceği aynı zamanda AKP’nin geleceğini belirleyecektir. Örneğin Kürtlere karşı izlediği politikaya devam ederse bir sonraki seçimlerde AKP karşımıza yeni bir ANAP olarak çıkacaktır. Aynı şekilde devlet kurumlarında MHP-AKP çatışması çok daha belirgin hale gelecektir. Yargıtay bunun somut bir örneğidir.

 İktidar olmadan ama devlet içerisinde önemli bir güç haline gelen MHP’nin almış olduğu sonuç, MHP’nin politik yönelimlerini nasıl etkiler. Bu konudaki  tek yetkili Bahçeli’dir. MHP, elinde geldiği kadar AKP ile iktidar ilişkisini sürdürecektir. AKP’yi rahat bırakmayacaktır. Çünkü devlet kurumlarındaki örgütlemesini henüz tamamlamış değil. Bunun için daha birkaç yıl gereklidir. MHP, AKP ile 2028 yılındaki seçimlere kadar ilişkisini sürdürmeye devam edecektir. Ancak AKP, bu süreci götürebilir mi?

Bu seçimlerde İYİ Parti’nin politik misyonu tamamlandı. Daha önce belirttiğimiz gibi İYİ Parti, dönemsel ihtiyaçlara göre kurdurulmuş bir partidir. Mayıs 2023 Genel Seçimlerinde rolünü oynayarak Kılıçdaroğlu’na kaybettirmeyi başardı. Ancak İmamoğlu’na ve Yavaş’a kaybettirmeyi başaramadı ve misyonunu tamamladı. Meral Akşener’in politik süreci bitti.

Türkiye’nin devrimci ve demokratik güçleri artık kendilerine masaya yatırmalıdırlar.  Toplumsal dinamiklerin hiçbir yerinde olmamalarının nedenleri üzerinde hiçbir bahane veya gerekçe yaratmadan öz eleştiri yapmalıdırlar,
Önümüzdeki süreçte ne gibi gelişmeler olabilir

Öncelikli olarak AKP ne yapacaktır. Mevcut ekonomik politikayı devam ettirip sonuç almaya çalışacaktır. Bunun için seçimleri zamanında yapmak için çok ciddi bir çaba sarf edecektir. Ancak artan ekonomik ve toplumsal baskı nedeniyle 2025 Sonbahar’ında veya 2026 Bahar’ında Erken Genel Seçimlerin gündeme gelmesi kimseye sürpriz olmamalı.

AKP, politika değişikliğine giderek Kürtlerle yeniden bir politik süreç başlatabilir mi? AKP içerisinde bu yönlü ciddi bir tartışma olacaktır. Demokratikleşme konusunda yeni bir süreç başlatabilir mi? Bu konu Erdoğan’ın masasına gelecektir.

AKP’nin uluslararası siyasetinde belirgin bir değişiklik olacak gibi görünüyor. Rusya ile ilişkilerine açık bir mesafe koyarak ABD-NATO-AB ile daha yakın ilişkiler kuramaya yöneleceğine dair çok sayıda veri ortaya çıktı.

Değiştirmeye başladığı Ortadoğu siyaseti Suriye’de daha fazla belirginleşecektir. Yani Suriye’de çekilme süreci hızlanabilir.

CHP’de sanıldığı gibi işler kolay yürümeyecek.

Öncelikli olarak önümüzdeki yıllarda hem ülke politikasına yönelik atacağı adımları hem de kendi iç dinamiklerini yeniden şekillendirecektir.

CHP’de Kılıçdaroğlu süreci tamamen kapandı. Kılıçdaroğlu ve çevresindekiler özellikle İstanbul’un ama özellikle İmamoğlu’nun kaybedilmesi üzerine bir siyaset inşa ettiler. Hiçbir yerde özellikle İstanbul’da en küçük bir katkı sunmadılar.

CHP’de artık iki cumhurbaşkanı adayı var. Kamuoyu önünde tartışılan İmamoğlu ve arka planda duran ama İmamoğlu kadar etkili olan Yavaş. Bu dengenin nasıl şekilleneceği önümüzdeki süreçte daha çok netleşecektir.

DEM Parti, Mayıs 2023 Genel Seçimlerinden sonra ciddi bir muhasebe yapan DEM Parti, önemli sonuçlar elde etti. Ancak önümüzdeki birkaç yılın politik planını şimdiden yapması gerekir. 
31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinin politikadaki sarsıcı etkilerini önümüzdeki süreçte çok daha kapsamlı değerlendirmeye devam edeceğiz. 1 Nisan günü, yeni bir süreç başladı. Politik kartlar yeniden dizayn ediliyor. Politik partilerin nasıl bir konum alacağı önümüzdeki süreçte netleşecektir. Yeni bir anayasa tartışması yeniden gündeme gelecektir. Yani Türkiye’nin içte ve uluslararası alanda yeniden dizayn edilmesi süreci başladı.