Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu’nun, Sovyetler Birliği’nin Milli Mücadele’ye yardım etmediğini iddia etmesi, özellikle sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Prof. Dr. Afyoncu, Buhara Hanlığı ve diğer Müslüman toplulukların Anadolu’daki mücadeleye destek olmak için Lenin’e para gönderdiğini; ancak Sovyetlerin bu paranın büyük kısmına el koyduğunu öne sürdü. Ayrıca, gönderilen silahların bir kısmının arızalı olduğunu, bazı silahların ise kasıtlı olarak hasar gördüğünü iddia etti.

Afyoncu’nun bu tezleri, arşiv belgeleriyle desteklenmeyen, ideolojik saiklerle şekillenmiş zorlama bir yorumdur. Sovyetler Birliği’nin Türkiye’ye desteği yalnızca Kurtuluş Savaşı ile sınırlı kalmamış, Cumhuriyet’in erken dönem kalkınma hamlelerinde de belirleyici bir rol oynamıştır. Soğuk Savaş dönemi paradigmasıyla tarihî gerçeklerin çarpıtılması, arşivlerdeki belgeler ve somut verilerle açıkça çelişmektedir.

Bu çarpıtmalara karşılık, bizzat Sovyet lideri Lenin’in 1921 yılında Komintern’in bir oturumunda yaptığı şu değerlendirme, dönemin bakışını açıkça ortaya koymaktadır:

“Mustafa Kemal sosyalist değildir. Fakat görülüyor ki iyi bir örgütçü, yüksek anlayışlı bir önder. Ulusal burjuva ihtilalini yönetiyor. İlerici, akıllı bir devlet adamı. Bizim sosyalist devrimimizin önemini anlamış olup, Sovyet Rusya’ya olumlu davranıyor. O, istilacılara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına, padişahı da yardakçılarıyla birlikte silip süpüreceğine inanıyorum. Ona, yani Türk halkına yardım etmemiz gerekiyor.”

Lenin’in bu sözleri, Sovyetler’in Anadolu’daki mücadeleyi nasıl değerlendirdiğini ve neden desteklediklerini açıkça ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, 1921 Moskova Antlaşması sonrasında Sovyetler Birliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti’ne 11 milyon altın ruble değerinde faizsiz bir kredi sağlamıştır. Bu yardım, herhangi bir geri ödeme şartı olmadan verilmiş; Sovyet arşiv belgelerine göre ise önemli bir kısmı hiçbir zaman geri talep edilmemiştir.

Bu krediyle sağlanan destekler arasında silah, mühimmat ve lojistik yardımlar öne çıkmaktadır. Konu hakkında en kapsamlı araştırmalardan birini yapan Alptekin Müderrisoğlu’nun birinci baskısı 1974 yılında yapılan Kurtuluş Savaşının Malî Kaynakları (Maliye Bakanlığı Ellinci Yıl Yay., Ankara, 1974) kitabına göre Kurtuluş Savaşı sürecinde Anadolu’ya yapılan yardımların miktarı şöyledir:

·         11 milyon altın Ruble

·         100 bin lira değerinde külçe altın

·         37.812 adet tüfek

·         324 adet makineli tüfek

·         44.587 sandık mermi

·         66 adet top

·         141.173 adet top mermisi

·         4.000 adet el bombası

·         4.000 adet şarapnel mermisi

·         1.500 adet kılıç

·         20.000 adet gaz maskesi

Bu katkılar yalnızca savaş döneminde değil, Cumhuriyet’in erken yıllarındaki sanayileşme sürecinde de devam etmiştir. Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı (1934–1938) kapsamında Sovyet planlamacılar, Türkiye’ye doğrudan katkı sağlamıştır. Sovyet mühendisler ve teknisyenler, yeni kurulan sanayi tesislerinin projelendirilmesi ve inşasında aktif rol almıştır.

Bu kapsamda öne çıkan örnekler şunlardır:

  • Nazilli Basma Fabrikası
  • Kayseri Bez Fabrikası
  • Sümerbank ve Etibank’ın kuruluş çalışmaları

Sovyet uzmanlar yalnızca sanayi projelerinde değil, aynı zamanda Türk teknisyen ve mühendislerin eğitimi sürecinde de aktif görev almıştır. Ayrıca çok sayıda Türk öğrenci, Sovyetler Birliği’ne gönderilerek sanayi, mühendislik ve şehir planlama eğitimi almıştır.

Unutulmaması gereken bir diğer önemli alan ise Sovyetler’in, Ankara’nın imarı ve şehir altyapısının oluşturulması konusundaki katkılarıdır. Sovyet mimar ve şehir plancılarının hazırladığı projeler, modern Türkiye’nin başkentinin inşa sürecine doğrudan etki etmiştir.

Tüm bu somut örnekler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş ve kuruluş yıllarında Sovyetler Birliği’nin sağladığı mali, teknik ve beşerî desteğin inkâr edilemez bir gerçek olduğunu göstermektedir. Bu tarihsel gerçeklik, ideolojik saplantılarla değil, belgelere dayalı bir tarihçilik anlayışıyla ele alınmalıdır.