Borsa İstanbul’un %10 hissesi Katar’a satıldı! Biz hiçbir zaman yatırımcının kimliğini sorgulamadık. Bunun rengi nedir, dini nedir sormadık. Çünkü paranın rengi, dini yoktur. Para paradır! Ama bu faşist kafa, ülkenin ve milletin hayrına olan böyle bir işte kimliğine bakarak yatırımcı ayrımcılığına gidiyor. Sadece bu örnek dahi milletimizin cehape(!) ve onun kuyruğuna takılanlara ülkeyi niçin emanet etmediğinin ve etmeyeceğinin en açık göstergesidir. Bunların niyeti hiçbir zaman Türkiye'nin çıkarlarını savunmak olmadı.

30.11.2020 – Recep Tayyip Erdoğan / Cumhurbaşkanı

Hâlbuki Mayıs 2023’te hatırlamışlardı bir sabah. Ekonomik Bağımsızlık! Ne kadar da önemliydi.

CeHaPe lideri, Cumhurbaşkanlığı adayı Kemal Kılıçdaroğlu farkında bile değildi yahu! 5 yılda 300 milyar $’lık dış yatırımın geleceğinden, sahibi Türk bir ABD firmasının (daha önce AKP’nin iş yaptığı, Baykar’ın sahibi damat Selçuk Bayraktar’ın övdüğü) Uzay ve Havacılık Merkezi’ne dönüşecek Atatürk Havalimanı’na geleceğinden bahsediyordu.

Evet! Paranın; rengi, dini sorulmazdı. Evet! Erdoğan bunu söylemişti ama tıpkı şimdiki yetkileri ile Cumhurbaşkanlığı’nı kendisi için istemesi gibi.

Öyle feryat ediliyordu ki, dersin; Erdoğan bunun yolunu tıkamış, Kılıçdaroğlu açmaya çalışıyor, memleket kaynaklarını heba etmeye hazırlanıyordu.

Elde her geçen gün eriyen, batıkları almaya zorlanan Türkiye Varlık Fonu vardı, %80’i yabancı yatırıma satılmış da olsa madenleri vardı.

Tamam, limanlar özelleştirilmiş ve kira sözleşmeleri 49 yıla çıkartılmıştı ama daha birkaç tane kalmıştı. Kara paraya satılacak; konutlar, araziler mesela Kanal İstanbul vardı.

Evet, şu 21 yılda 3 Trilyon $’a yakın vergi toplanmıştı ama elde; TOGG vardı, TCG Anadolu, İHA, SİHA, Hürkuş, Kaan ve 300 milyar $ da dış borç vardı.

Hem Merkez Bankası vardı be! Evet, net rezerv durumu -49 milyar $ olsa ve Swap ile ayakta dursa da banka(!) sonuçta. Üstelik gönderme mültecileri, adam başı 300 € kemiksiz para alırsın.

E bunca kaynak varken ne gerek vardı o fonlara, yabancı kaynaklara! Evet, ya ne gerek vardı?

Bak AKP-MHP veya Ulusalcı tayfanın üyesi birader. Sus artık! Tamam! Utanmıyorsun ama sus!

Kasası tamtakır, gırtlağına kadar borçlu bir Türkiye bırakıyor savunduğun Cumhur İttifakı!

Halkın tasarruf ettiği dövizi, hazine operasyonu ile çarptı Nureddin Nebati, arkadaşlarına ”biz mi bir şey yaptık” yalanıyla.

Borsaya yönlendirdi o tasarrufları ve şimdi onu da sıfırlıyor. Kim şikâyetçi duydun mu? AKP’li Bülent Turan!

İş gücünün %30'u işsiz, çalışanın %50'si asgari ücretli. Bunların tasarruf olanağı "0 - SIFIR". Yarı aç, yarı tok dolaşıyorlar.

418 milyar $'ı belgeli çalınmış kaynağı var ülkenin, 128 milyar $’ını Damat Albayrak peşkeş çekti, kimlere? Onu da ileride öğreneceğiz.

Milyarlarca $ sıcak para var piyasada. Bilinmiyor; bugün var ama belki yarın yok! Türkiye’de birbirini vuran uluslararası uyuşturucu kaçakçılarının getirdiği milyarlarca $ kara para dolaşıyor.

Peki; Katar’ın, BAE’nin, Suud’un kaç tane “3-5 milyar $ ateşlediğini” biliyor musun? Bilen yok!

Bankaların gözlem altında, 2018’de 300’ün altında olan risk primin CDS 800’e çıktı da şimdi anca 550. Uluslararası piyasada % 3-4 faiz ile bulunan $’ı sen %10 faizle alıyorsun.

Evet, gelecek o kaynaklar! İnşaata, vakıflara, cemaatlere, tarikatlara gömülmeyecek. Çalışıp; yüksek kaliteli ürünler, kendimize yetecek gıda üreteceğiz. Borçlarımızı ödeyeceğiz. Başımız dik dolaşacağız. 

Ve sen AKP-MHP veya Ulusalcı tayfanın üyesi birader. Yıllarca AKP-MHP'yi destekleyip, ülkenin bu hale gelmesini seyrettikten sonra, şimdi "bağımsızlık, yerli sermaye" hamaseti mi yapıyorsun?

Hadi oradan, hadi oradan!