EURO2020 muhteşem bir final maçı ile sona erdi. Uzun yıllardır ilk defa bu kadar üst düzey futbolun oynandığı bir organizasyon izledim. Şampiyonanın ilk maçı Türkiye ile İtalya arasında oynandı. O kadar kalitesi düşük bir maçtı ki, turnuvaya ilişkin ciddi endişelerimiz oldu. Acaba maçların çoğu yine bu şekilde mi oynanır diye beklerken beklentilerimizi çok çok aşan maçlar oynandı. O maçta da kaliteyi ayaklar altına düşüren Şenol Güneş’in milli takımı oldu zaten. Bu turnuvada öne çıkan önemli başlıklar oldu.

Onlardan en önemlisi bana göre teknik direktörlerin oyuna yaklaşımıydı. Bu turnuva yıldızların turnuvası değil hocaların turnuvası oldu. Yıldızların öne çıktığı bir turnuva değil, taktik anlayışların öne çıktığı bir turnuva oldu. Taktik anlayışları ile sınıfta kalan hocalar da oldu. O hocalar listesinin 1 numarasına Şenol Güneş’i yazmak gerekiyor. 2. sıraya Fransa teknik direktörü Didier Deschamps, 3. sıraya ise Almanya’nın hocası Löv’ü koyuyorum.

Kendisini güncellemeyen hocalar bu turnuvada en erken veda eden hocalar oldu. Kadro olarak baktığımızda bu turnuvanın en iyi takımı Fransa’ydı. İkinci en iyi takımı ise Almanya’ydı. Ama yıldız futbolcuları ön plana çıkaran bir sistem anlayışı artık işlemiyor. Yıldızlar önemli değil mi? Elbette önemli. Ama eğer siz yıldızlara göre bir sistem oluşturmaya çalışırsanız o sistem yıldızların oynama kapasitesiyle sınırlı kalır. Ama eğer yıldızları oynatmak istediğiniz sisteme entegre etmeye çalışırsanız o zaman yıldızlarınız da daha ön plana çıkmaya başlar. Bu şampiyonada bunu en iyi yapan hoca Mancini oldu. Mancini yıllar önce mevcut sisteme ayak uydurmak için çok zorlandı. Çok debelendi. Ama sonunda kendisini güncellemeyi başardı.

İtalya bu kadrosu ile 10 yıl önceki bir şampiyonada çeyrek finali bile zor görürdü. Ama bu defa çatır çatır oynadı. Rakipleri mahkum etti. Oyunun boyunu çok kısalttı. 30-40 metreye oyunu sıkıştırarak rakiplerini adeta nefessiz bıraktı. Yaş ortalamasını çok yükseltmedi ama bazı oyuncularında da bunu dikkate almadı.

Chiellini 36 yaşında, Bonucci ise 33 yaşında. İtalya oyunu o kadar sıkıştırdı ki iki oyuncu da tecrübeleri ile defans hattını toparladılar. Veratti’nin orta sahadaki muhteşem geçiş oyunu ile İtalya hiçbir takıma karşı “yenilecek” izlenimi vermedi. Final maçında İngiltere’ye karşı 1-0 yenik duruma düşmelerine rağmen tek kale top oynadılar. Tek bir kontra atak bile yemediler. Bu anlamda şampiyonanın yıldızı bana göre Mancini oldu.

Avrupa Şampiyonası’nda enlerim şu şekilde:

Şampiyonanın en iyi hocası Roberto Mancini (İTALYA)

Şampiyonanın en iyi forveti: Harry Kane (İNGİLTERE)

Şampiyonanın en iyi ortasaha oyuncusu: Marco Verratti (İTALYA)

Şampiyonanın en iyi defans oyuncusu: Leonardo Bonucci (İTALYA)

Şampiyonanın en iyi kalecisi: Donnarruma (İTALYA)

Şampiyonanın en iyi kaptanı: Simon Kjaer (DANİMARKA)

Şampiyonanın en iyi takımı: (İTALYA-DANİMARKA)

Şampiyonanın hayal kırıklığı: (FRANSA-ALMANYA)

Şampiyonanın en kötü takımı: TÜRKİYE

Şampiyonanın en unutulmaz anı: Eriksen’in kalp krizi geçirmesi (DANİMARKA)