10 Ekim Ankara Katliamı'nın üzerinden 5 yıl geçti. 5 yıl geçmesine rağmen soru işaretleri çoğalarak devam ediyor. Bekir Güneş'in sunduğu dokuz8HABER Gündem Özel programına katılan 10 Ekim Katliamı davasının avukatlarından Erkan Ünüvar ve 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği'nin yöneticilerinden İhsan Seylan da bu sorulara cevap bulamadıklarını söyledi.

İhsan Seylan, 10 Ekim'in 5. yıl dönümü nedeniyle Ankara'da yapılmak istenen anmaya yapılan müdahaleye dikkat çekerek, "10 gün bizim için çok önemli bir gün. Acılarımız çok taze ve kabuk bağlamadı. O gün büyük bir polis ordusu ile içeri girmememiz için her şey yapıldı. Ailelerden bir kısmına müdahale edildi ve gözaltına alınanlar oldu. Bu gözaltı ve müdahaleler bizi çok üzdü" dedi.

"EBU ZEYNEP'İN ADI NEDEN GİZLENMEYE ÇALIŞILDI?"

Avukat Erkan Ünüvar ise son 4 yılda yargılama sürecinde yaşananların bir Türkiye gerçeği olduğuna dikkat çekti. "Bu katliamlarda yaşananların tekrarını yaşadık yargılama sürecinde" diye belirten Ünüvar, 2018'de yapılan yargılamada sadece tutuklu sanıklar açısından karar verildiğini, firari sanıklar için yargılama sürecinin devam ettiğini ifade etti. Tüm sanıkların insanlığa karşı suçtan yargılanması gerektiğini vurgulayan Ünüvar, "Bu katliamı yapan IŞİD insanlığa karşı suç işlemiştir. Mahkeme buna ikna olmadı ve bunu sanki devlete karşı bir suç işlenmiş gibi karar verdi. Bu doğru değildir. Karar verildiğinde deliller toplanmamıştı. Bugün 5. yılındayız hala yazışmalar yapılıyor hala yanıt verilmeyen sorular ve taleplerimiz var. Toplamaya çalıştığımız delillerden çok enteresan şeyler çıkıyor. İnanılmaz şeylerle karşılaştık. Örneğin Yunus Durmaz vardı. Yunus Durmaz'ın katliamdan sonra uzun süre Gaziantep'te saklandığı ortaya çıktı. Daha sonra Antep'te bir saldırı oldu. Bu saldırıdan sonra bile Durmaz'ın yerinin tespit edildiği ancak buna rağmen yakalanmadığı ortaya çıktı. Bunları da tamamen tesadüfen öğreniyoruz. Hakkında yakalama kararı var. Yeri tespit ediliyor ama yakalanmıyor. Bu süreçte emniyet müdürlüğüne saldırıyı organize ediyor. Gaziantep'te IŞİD'lilere karşı bir operasyon yapılıyor. Yİne Yunus Durmaz yakalanmıyor. Yüz kişi bile alınıyor ama Yunus Durmaz'a dokunulmuyor. Neden dokunulmuyor biz bu sorunun peşindeyiz ama halla bir cevap alamadık. Bunun bir sebebi olmalı. 19 Mayıs 2016'da istihbarat birimleri törenlere ve AKP il kongresine saldırı yapılabilir diye istihbarat alınıyor ve Yunus Durmaz ölü ele geçiriliyor. Burası da enterasandır. Bu davanın en önemli sanığı ölü ele geçiriliyor. Raporlarda faillerin ele geçirilmesi yerine çok yakından ateş edilerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Sanıklar hakkında hiçbir doğru düzgün araştırma yapılmamış. Son duruşmada açıkladık. Zeynep diye biri var. Yunusları da organize eden bir kişi. Katliamla ilgili çok önemli bir isim. Aslında bu isim biliniyor. Fezlekede Ebu Zeynep diye biri de yazılmış. Ama nedense bakıyoruz iddianamede yok. Bir anda buharlaşmış ortada yok. Ama Emniyet bunu yazmış tespit etmiş yazmış. Ama emniyet de araştırmamış sadece ismini yazıp geçmiş. Düşünebiliyor musunuz? Türkiye'nin en önemli sanıklarından biri belki de 1 numaralı sanık olması gereken bir sanık iddianamede yok. Bu Ebu Zeynep Türkiye'ye gelse elini kolunu salayarak Türkiye'de gelse hiçkimse bir şey yapamaz." https://www.youtube.com/watch?v=qYfJqGvp3lc&feature=emb_title Bu sorulara cevap verebilecek hiçbir muhatap bulamadıklarını da belirten Ünüvar, "En başından beri söylüyoruz bu katliamı bu insanların tek başına organize etmesi mümkün değil. Büyük bir organizasyon var. Kamu görevlileri içinde olmadan bu katliamın yapılması mümkün değil. Böyle yanıtsız kalan sorularla devam ediyoruz" dedi.

"BEKLENTİMİZ BU KATLİAMDA SORUMLULUĞU OLAN HERKESİN YARGILANMASIDIR"

Aynı zamanda katliamda yeğeni Ümit Seylan'ı da kaybeden İhsan Seylan ise yaşanan ihmaller zincirine dikkat çekerek şunları söyledi: O günün iktidarı bugünün de iktidarıdır. O günün iktidarı o kanın üzerinde harcı büyüttü ve iktidarını sağlamlaştırdığını düşünüyor. Bu konuda 3 maymunu oynamasının birçok sebebi var. Türkiye'nin başkentinde birçok yere çok yakın olan Ankara Garı'nda en basitinden birçok ihmalin olduğu bir yerde tek bir kamu görevlisinin yargılanmaması bu olayın üstünün kapatılmak istendiğini gösteriyor. Bu konuda çok insani bir şekilde ailelerin feryadı bile cezaevlerine gitmelerine neden oluyor. Özellikle anaakım medyada artık haber olmamaya başladı. Hala 30'a yakın yaralı tedavi görüyor. 103 ailenin tamamı hala yasını yaşıyor. Hala bir psikolojik destek bile verilmedi. 2 gün önce 10 Ekim'in yıldönümüydü. IŞİD terör örgütü tarafından yapılan katliama karşı hükümet tarafından herhangi bir kınama ya da yorum göremedim ben. 3 günlük yas ilan edilen bir katliamın anmasına izin verilmemesi çok fazla akıl ile mantık ile izah edilecek açıklanacak bir durum değil. Bu da demek ki zoraki bir yas ilan etmişler. Bu olayın faydasından bahsedilmesi de korkunç bir şey. Demek ki bu katliamda bir fayda da elde edilmiş bu ortaya çıkıyor. Bizim beklentimiz bu katliamda sorumluluğu olan herkesin yargılanmasıydı. Burada büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. İçhukuk yolları devam ediyor. Ama mutlaka bu bir mücadele alanıdır. Nereye gerekirse gideceğiz ve bütün hukuk yollarını tüketeceğiz. Yargılanması gereken herkesin yargılanması yapılana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Fikren ve ruhen yaralananlar var. Bizimle dayanışma içerisinde olanlar var. Ama bunlara rağmen ciddi bir defans ile de karşılaşıyoruz. Biz adalet sağlananana kadar mücadeleye devam edeceğiz" dedi.

"DELİLLER KARARTILDI"

Avukat Erkan Ünüvar, geçen yıl ortaya çıkan 9 adet klasörün kayıp olduğu ortaya çıktığını söyledi. Bu kayıp dosyalara ilişkin takipçi olduklarını belirten Ünüvar, "sadece deliller ortaya çıkarılmadı aynı zamanda deliller karartıldı. Bazı şeyler savcılar tarafından saklanmış bu daha yeni yeni ortaya çıkıyor. İlk yargılama başladığında savcıların bazıları terfi aldı. Haklarında hiçbir şekilde soruşturma açılmadığı gibi herhalde iyi soruşturmadıkları için yargıtaya çıkanlar terfi alanlar oldu. Kamu görevlileri var. Sadece ihmal değil aynı zamanda içinde olan kamu görevlileri var. Bu görevilerin hepsinin yargılanması gerekiyor. Bunların hepsinin yargılanması için mücadele edeceğiz. Eğer bir süreci ortaya çıkarabiliyorsak bu da ailelerin desteği ile oluyor" diye konuştu.