dokuz8HABER Gündem Siyaset programında Gökhan Biçici ile Sibel Hürtaş geçtiğimiz hafta yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

GÜNDEM SİYASETTE KONUŞULAN GÜNDEM BAŞLIKLARI ŞU ŞEKİLDE:

 -Taksim'de yaşanan saldırı ve sonrasındaki gelişmeler

-Soylu'nun açıklaması

-Erdoğan-Biden görüşmesi

-Altılı Masa'nın son toplantısı -

İYİ Parti ve HDP arasındaki atışma

Programda ilk olarak Taksim'de yaşanan terör saldırısı konuşuldu. Gazeteci Sibel Hürtaş yaşanan saldırıyı değerlendirdi.  Hürtaş, yaşananların 2015'teki süreci hatırlattığını söyledi. 

TOPLUM YAS TUTARKEN DEVLET DE YAS TUTMALI

Hürtaş Türkiye'nin yakında tarihinde yaşananlara dikkat çekerek, "Türkiye'nin 2015'te yaşananlarla yüzleşmeden böyle bir olayla karşılaşması çok vahim. Türkiye muhtemelen bu olayla da yüzleşmeyecek. Toplumda bir yas havası oluştu. İstiklal Caddesi'nde bir yas havası oluştu. Toplumdaki bu hasasiyeti çok önemsiyorum. Toplumun can güvenliğinin olmadığını bir kez daha gördük. Toplumun tuttuğu bu yassı devletin de tutması lazım.

ABD'nin hedef gösterilmesinin altında sınır ötesi operasyon hazırlıkları var. Erdoğan ile Soylu açıklamaları arasında bir çelişki var. Güvenlik bürokrasisi arasında da bir ayrışma var mı bu da çok ciddi bir konu. Selahattin Demirtaş'ın gündeme getirdiği sorular çok önemli. Bu sorulara yetkililerin cevap vermesi gerekir." ifadelerini kullandı. 

SİBEL HÜRTAŞ'IN ALINTILADIĞI SELAHATTİN DEMİRTAŞ'IN SORDUĞU SORULAR ŞU ŞEKİLDE:

1- Polis, 52 kilogram patlayıcıyı kimden teslim aldı? Neden halen açıklanmadı?

2- 52 kilogram patlayıcının İstanbul'daki alıcısı kimdi? Neden halen açıklanmadı?

3- Polis neden takibe alınıp da İstanbul'daki alıcıyla birlikte yakalanmadı?

4- Soylu neden daha aynı günün akşamında operasyonun bilgilerini açıkladı? İstanbul'daki alıcıların kaçmaları olasılığı hiç mi düşünülmedi? Yoksa zaten kaçmaları mı hedeflendi?

5- Yakalanan 52 kilogram patlayıcı dışında, yakalanmayan ve aynı şekilde İstanbul'a getirilen başka patlayıcı var mı?

6- İstiklal'de patlatılan bomba kimin bombası?

7- Süleyman Soylu, kendisi İdlib'deyken İstiklal'de patlatılan bombanın kaynağını, ayağının tozuyla indiği İstanbul'da neden alelacele Kobani ve Afrin olarak açıkladı? Yoksa seçim öncesi, Suriye'ye bir sınır ötesi operasyonun altyapısı mı hazırlanmak isteniyor?

8- Bombacı diye yakalanan, istihbarat eğitimi aldığı duyurulan ve "her şeyiyle" "İşte buradayım, beni yakalayın" diyen, yakalandığında da şaşkın ördeğe dönüşüp üstüne New York yazılı tişört geçirilip fotoğraf çektirilen kişi gerçekte kim?

9- Bu katliamı kimin adına yaptı?

Bu soruların yanıtlarını ancak bağımsız yargı ve tarafsız soruşturma makamları ortaya çıkarabilir. Tabii Türkiye'de bu makamları bulabilirseniz.

Bu vahşi katliamın siyasi sonuçlarından faydalanmak isteyen tüm kirli odakların net şekilde ortaya çıkarılması için, gerçeğin de tüm yönleriyle bilinmesi şarttır.

10- Devlet içinden destek alınmadan, böylesi vahşi bir katliam İstiklal'in göbeğinde yapılabilir miydi?

11- Cumhurbaşkanı Erdoğan, ileride yine "Kandırıldık" dememek için bu terör saldırısının yöntemine, zamanlamasına, ayrıntılarına mercekle bakma ihtiyacı duyuyor mu? Yoksa yapılan açıklamaları yeterli mi görüyor?"

20 YILDIR YARGI MUHABİRLİĞİ YAPIYORUM BÖYLE BİR PROFİL GÖRMEDİM

Hürtaş, saldırganın profili konusunda da dikkat çeken ifadeler kullanarak, "20 yıldır yargı muhabiri olduğunu belirten Hürtaş Taksim saldırganı gibi bir profil görmediğini söyledi. Türkiye'de daha önce olan katliamlardaki saldırganlardan farklı bir profil var. Bir inandırıcılık sorunu var. Normalde bir yargı muhabiri olarak bu kadının ifadesine ulaşırdık. Ama gerçek bilgiye ulaşmakta sorun yaşıyoruz. Bu böyle olunca da inandırıcılığı kalmaz." dedi. 

YAŞANAN SÜREÇ SOYLU'NUN İSTİFASINA GİDER Mİ?

Bu süreç Süleyman Soylu'nun istifa sürecine evrilebilir mi? sorusuna ise Hürtaş şu cevabı verdi:

Soylu'nun istifasına da giden bir süreç olabilir. Erdoğan, bu süreçte her şeyi yapabilir. Mahir Ünal'ın istifa süreci de bunu gösteriyor. Soylu'nun bugüne kadar hep Bahçeli tarafından korunduğu gibi bir ağırlık vardı. Soylu her zaman tartışmalı bir isim oldu. İçişleri Bakanlığını çok iyi yaptığı söylenemez. Sorun sadece Soylu'nun istifa edip etmemesi değil. Türkiye'nin 2015'te yaşananlarla yüzleşmesi lazım. 

2015 SÜRECİNDE YAŞANANLARI HATIRLADI HERKES

Gökhan Biçici de Taksim'deki saldırıyı değerlendirirken 2015 yılında yaşananları hatırlattı. 7 Haziran'da AKP'nin kaybettiği bir seçimden sonra bu yaşananların olduğunu vurgulayan Biçici, güvenlik mekanizmasının çöktüğünü ve herkesin bunu sorguladığını söyledi.

Yaşanan gelişmelerin sansür yasalarını da beraberinde getirdiğini ifade eden Biçici, "İnsanların çoğu yakınlarının bilgisine bile ulaşamadı. Bizim telefonlarımız kilitlendi. Çok kısa bir süre içerisinde bu saldırının PKK-YPG tarafından yapıldığını öne sürdüler.

Birçok insan yazamadı son sansür yasası nedeniyle ama insanların yapılan açıklamaları çok fazla inanmadığını gördük. Özellikle Türkçü ve milliyetçi hesaplar direk bu durumu sorguladı. 2015'teki süreç AKP'nin 7 yıl daha iktidarda kalmasına neden oldu.

İnsanların aklına hemen benzer bir durum olur mu şüphesi geliyor. Çelişkili açıklamalar çok fazla oldu. Hemen ABD'yi hedef gösteren bir kesim vardı. Soylu'dan Aydınlık Gazetesi'ne kadar. Ama Erdoğan ayı noktada değildi. ABD'nin taziyesini de kabul etti. Soylu'dan faklı bir şey söylemiş oldu. Bu bir çelişkidir." dedi.

Biçici, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun 2015 sürecinde yaşananları açıklaması gerektiğini belirterek, "O süreçte yaşananlar açıklanmadan yeni süreçlere ışık tutamayız. Bu tür zamanlarda iktidar içinde çatışmalar nedeniyle bazı bilgiler de kamuoyuna sızar." ifadelerini kullandı. 

6'LI MASANIN SON TOPLANTISINDA ÇIKAN SONUÇ NE OLDU?

6'lı masanın son toplantısında çıkan sonuçlar da yaşanan patlama nedeniyle çok tartışılmadı. Biçici, 6'lı Masada BTP'nin talebine olumsuz yanıt çıktığını belirtti. Aday tartışmasının de devam ettiğini belirten Biçici, "Cumhurbaşkanı adaylığı sürekli olarak manipüle ediliyor. Ama ben adayın yılbaşına doğru açıklanacağını düşünüyorum. 28 Kasım toplantısından sonra artık haftalık toplantılar yapılacak. Aralık'ta da aday belirlenmeye başlanacak. Ama 6'lı masanın en önemli taahüdü güçlendirilmiş parlenmeter sistem. 50'li yaşlarda genç biri bu taahüdün altına imza atıp siyaseten çekilir mi? Örneğin Ekrem İmamoğlu böyle bir riskin altına girer mi? dedi."

28 KASIM TOPLANTISI ÇOK ÖNEMLİ

Sibel Hürtaş ise CHP'nin elindeki takvimde adayın Aralık sonu ile Ocak başı olduğunu ama İYİ Parti'nin takvimi ise seçim takviminin başlaması şeklinde olduğunu söyledi. Hürtaş, 28 Kasım toplantısının çok önemli olduğunu belirterek, "Liderlerin altına imza atmasıyla birlikte yeni deklarasyon kamuoyuna açıklanacak. Uzun süredir devam eden komisyonlar var.