Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasının paylaşılması için Marmara Üniversitesi’ne başvurdu. İsteğin reddedilmesi üzerine konu Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu’na taşındı ancak kurul da başvuruyu reddetti.

HKP de ret kararlarına karşı dava açtı. Erdoğan’ın diplomasına ilişkin bilgilerin kişisel veri olarak değerlendirilemeyeceği, ülkeyi temsil eden cumhurbaşkanının alelade bir kişi olmadığı gerekçesiyle açılan davada, Ankara 14. İdare Mahkemesi de ret kararı verdi.

ANCAK KİŞİNİN RIZASI VARSA
Kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile yaşamına, şeref ve haysiyetine, mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgelerin kamu yararının gerektirdiği hâllerde bile ancak ilgilisinin rızası ile açıklanabileceği belirtilen kararda, “Kişisel bilgileri istenen kişilerin tanınmış kişi olup olmadığına ilişkin mevzuatta bir ayrım bulunmadığı, dolayısıyla tanınmış kişilerin aleyhine olarak özel hayatın ve aile hayatının gizliliğinin kapsamının genişletilemeyeceği açık olduğundan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” denildi.

HKP’nin “cumhurbaşkanı olan kişinin anayasada yer alan şartları sağlayıp sağlamadığına ilişkin bilgi ve belgelerin kişisel veri niteliğinde olamayacağı” iddiasına değinilen kararda, “Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilenlerin seçilme yeterliğinin kamu adına inceleme yetkisinin münhasıran YSK’ye tanındığı açık olduğundan bu iddiaya itibar edilmemiştir” ifadeleri kullanıldı.

BU KARAR BOZULMALI
HKP Genel Sekreter Yardımcısı Tacettin Çolak, mahkemenin başvuruyu daha önce “güncel yarar bulunmadığı” gerekçesiyle usulden reddettiğini ancak istinaftan döndüğünü, son kararın ise esastan verildiğini belirterek, “Bu ret kararı, sağlam gerekçelere dayanmıyor. Bize göre bu ret kararı hukuka açıkça aykırı. Topluma mâl olmuş kişilerin diplomasının toplumla paylaşılması hiçbir şekilde kişisel veri olarak değerlendirilemez. Kaldı ki Tayyip Erdoğan’ın şimdiye kadar ortaya çıkardığı diploması olmadığı gibi ortaya çıkan diplomalar arasında da büyük çelişkiler var. Dava dilekçemizde, bütün yargılama aşamasında ve duruşmada bunları ayrıntılı olarak belirttik. Buna karşın mahkeme, siyasal baskı altında kaldığından hukuka aykırı karar verdi. Bu kararı da istinafa taşıyacağız. Meşru hukuk sistemi içerisinde kalındığı takdirde bu kararın bozulması gerekir” dedi.