İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Bugün, bu ülkenin huzuru ve milletin kardeşliği üzerine düşürülmüş kara gölgeler var. Millet iradesinin üzerine düşürülmüş kara gölgeler var. Şirazesinden çıkmış, değerlerini, kutsallarını kaybetmiş bir avuç insanın yol açtığı gölgeler bunlar. Ama endişeniz olmasın, az kaldı. Çok az kaldı. Sizlerin azmi, inancı ve ortak çabasıyla, Türkiye gölgesiz, güneşli ve aydınlık bir sabaha uyanacak" dedi.

Zafer Bayramı’nın 100'üncü yıl dönümü dolayısıyla İBB'nin ev sahipliğinde Yenikapı'da coşkulu bir kutlama yapıldı. Kutlamalara İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP'li milletvekilleri, Parti Meclisi üyeleri, eski belediye başkanları ve muhtarlar ile çok sayıda yurttaş katıldı. Moğollar Grubu'nun performansıyla başlayan etkinlikte İBB Başkanı İmamoğlu da bir konuşma yaptı.

Bu özel günde İstanbullularla birlikte olmaktan mutluluk duyduğunu belirten İmamoğlu, şunları söyledi:

"MİLLETÇE BİR ARADAYIZ, 85 MİLYON İNSANIMIZLA KENDİMİZE GÜVENİMİZ TAM: Bu özel günde hep birlikte olmak, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlamak büyük mutluluk. 100 yıl öncesinde, bu tarihlerde ne yazık ki işgal altında olan İstanbul’da ve hemen bu sahilde bulunan işgal kuvvetlerinin gemileri, Boğaz'ı çevreleyen işgal kuvvetlerinin güçleri varken, 100 yıl sonra bugün özgür, dünyaya örnek olmasını arzu ettiğimiz bir kentte bilince ve yüksek iradeye sahip milletimizle 30 Ağustos’u kutlamanın keyfini, onurunu ve gururunu yaşıyoruz. Ne mutlu bize ki bağımsız bir Cumhuriyet'in yurttaşlarıyız ve bir aradayız. Milletçe bir aradayız, 85 milyon insanımızla kendimize güvenimiz tam. Enerjimiz yüksek. Vatan sevgimizin kesinlikle sınırı yok.

BİZLER, MİLLET OLARAK DEVLETİMİZİ, CUMHURİYETİMİZİ 30 AĞUSTOS ZAFERİ'NE BORÇLUYUZ: Birliğimizin, beraberliğimizin, kardeşliğimizin kıymetini biliyoruz. ‘Yurtta barış, dünyada barış’ diyerek kazandık bu zaferi. Dünyada başka bir örneği yok. Bağımsızlığı kazanmanın kıymetini elbette biliyorduk. Kimseye düşmanlık etmeyiz ama kimsenin düşmanlığına karşı da boyun eğmeyiz. Biz, Türkiye Cumhuriyetiyiz, biz, Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşlarıyız. Bizler, millet olarak devletimizi, Cumhuriyetimizi 30 Ağustos Zaferi'ne borçluyuz. Bağımsızlığımızı, birliğimizi, bütünlüğümüzü sağlayan ne varsa, gelecek güzel günler için ümidimizi diri tutan ne varsa, bu topraklar üzerinde başı dik, gözü pek olmamızı sağlayan ne varsa hepsini ama hepsini, 30 Ağustos Zaferi'ne borçluyuz. Peki, 30 Ağustos Zaferi'ni kimlere borçluyuz? Bu soruyu doğru bir şekilde cevaplamazsak, kesinlikle nerede olduğumuzu anlayamayız. Yönümüzü kaybeder ve hedefimizde şaşarız. 30 Ağustos Zaferi'ni, 'Ya istiklal ya ölüm' diyerek ayağa kalkan bu aziz millete borçluyuz. Vatanı uğruna, hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin, bir şarkı söyler gibi ölüme gidebilen Anadolu’nun yiğit kadınlarına ve yiğit erkeklerine borçluyuz. Onlar hepinizin dedeleri, nineleri. 30 Ağustos Zaferi'ni, 'Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır' diyerek o kutlu yola çıkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz. 

BU MİLLETE VE ATATÜRK’E ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ: Bu millete ve Atatürk’e çok şey borçluyuz ama bu borcu ödemek inanın hiç de zor değil. Yapmamız gerekenler aslında belli. Hepimiz çok iyi biliyoruz. Çok dikkat etmeli ve bildiğimiz yoldan şaşmamalıyız. Peki onlar neler? Özgürlüğümüze ve bağımsızlığımıza hep birlikte sahip çıkacağız. Cumhuriyet'e ve demokrasiye sahip çıkacağız. Laikliğe ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkacağız. Adalete, eşitliğe ve milletimizin kardeşliğine sahip çıkacağız. Sizlere soruyorum içinizden düşünün. Zor mu bunu başarmak? Cumhuriyet’e sahip çıkmak zor mu? Demokrasiye sahip çıkmak zor mu? Adalete, eşitliğe, kardeşliğe sahip çıkmak zor mu? Kesinlikle zor değil. Daha önce hep birlikte yaptık. Genlerimizde var, karakterimizde var. 

MİLLET İRADESİNİN ÜZERİNE DÜŞÜRÜLMÜŞ KARA GÖLGELER VAR: Bugün, bu ülkenin huzuru ve milletin kardeşliği üzerine düşürülmüş bütün kötülüklerden hep birlikte kurtulacağız. Yine yaparız. Hep birlikte yapacağız. Hiç kuşku duymayın. Millet iradesinin üzerine düşürülmüş kara gölgeler olabilir. Şirazesinden çıkmış, değerlerini, kutsallarını kaybetmiş bir avuç insanın yol açtığı gölgeler olabilir. Çelişkiler yaratılıyor olabilir. Vatandaşlarımızı aldatmaya çalışan bir kısım insanın hayret verici çabaları olabilir. Ama endişeniz olmasın. Az kaldı hatta çok az kaldı. Sayılı günler kaldı. Sizlerin azmiyle, inancıyla, ortak çabasıyla, Türkiye’miz gölgesiz, güneşli, aydınlık bir sabaha uyanacak az kaldı. Barış, huzur içinde, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yaşadığımız bir ülkede, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu, dünyaya demokrasinin en güzel şekilde gösterildiği bir ülkede, her bir yurttaşımızın kendini özgür, güvende, mutlu ve geleceğe umutla bakacağı bir dönemde hep birlikte olacağız. Hep birlikte başaracağız.

MİLLETİMİZİN ÖNÜNDE HER YÖNETİCİ SAYGIYLA EĞİLECEK: Ve göreceksiniz bazı duyguları öyle teminat altına alacağız ki milletimizden daha büyük ve daha değerli artık hiç kimse kendini göremeyecek. Milletimizin önünde her yönetici saygıyla eğilecek. Hakimiyet gerçekten ama gerçekten, ilelebet, kayıtsız ve şartsız milletin olacak. Bu topraklarda hür ve bağımsız yaşayabilmek ve o güzel günleri bize göstermek için hayatını feda edenlerin, atalarımızın mirası olan bu güzel yurdu hep birlikte kardeşlik yurduna dönüştüreceğiz. Sözümüz söz, andımız ant olsun. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda, hepinizin huzurunda hep birlikte hissediyor ve söz veriyoruz ki; herkes üzerine düşen görevi yerine getirecek ve milletimiz kazanacak. 2023, yüzüncü yılını kutladığımız 30 Ağustos’ta, yüzüncü yılına yürüdüğümüz Cumhuriyetimizle buluşmadan hemen önce her şey çok güzel olacak. Şanlı bayram 30 Ağustos kutlu olsun. Bu güzel yürüyüşümüz çok değerli. Çünkü artık zaferlerin şekli değişti. Önümüzdeki yüz yılda, geçtiğimiz yüz yıl öncesinde verilen bağımsızlık mücadelesinin yerine hep birlikte aklın ve bilimin hakim olduğu, kültürde, sanatta, edebiyatta, bilimde, teknolojide, dijital dünyanın gereklerini yerine getiren, en güçlü icatları başaran, yeni bir düzende ortaya koyacağı marifetlerle yeni zaferler kazanacak milletimiz."

Yenikapı'daki etkinliklerde, İmamoğlu'nun konuşmasının ardından Cemal Reşit Rey (CRR) Senfoni Orkestrası'nın Murat Cem Orhan şefliğinde hazırladığı "Kuvayımilliye’den Kurtuluş’a" senfonik anlatısı ve video mapping gösterisi yapıldı.