Türk Tabipleri Birliği, sağlık çalışanlarının özlük haklarını içeren düzenlemenin Meclis’e getirilmesi için 26 Ocak’ta başlattığı “Beyaz Nöbet” eylemini Meclis önünde basın açıklamasıyla sonlandırdı. Meclis Çankaya Kapısı önünde yapılan eylemde “Özlük haklarımız verilsin, sağlıkta şiddeti önleme yasası çıkarılsın” pankartı açıldı. Hekimler sık sık, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “TTB burada bakan nerede” sloganları attı. 

Eyleme, HDP ve CHP'den birçok milletvekili ile sivil toplum örgütleri temsilcileri destek verdi.

Sağlık çalışanları adına açıklama yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 14 Mart'a kadar haklarını alana kadar "Emek bizim, söz bizim" demeye devam edecekleri mesajını verdi.

Dünya ülkeleri arasında en az maaş alan hekimlerin Türkiye’de olduğunu söyleyen Fincancı, Türkiye’nin dört bir yanından tabip odalarıyla birlikte Meclis önünde olduklarını kaydetti. Geçtiğimiz Ekim ayına kadar üç bin hekimin emekli olduğunu ve emeklilik oranında önceki dönemlere göre artış olduğunu ifade eden Fincancı, bu durumun “emekli olan hekimlerin artık çalışmaması değil çoğunun özel sağlık kuruluşlarında çalışmaya devam etmek zorunda kalması” anlamına geldiğini belirtti.

"ÖZELLERDEKİ EMEK SÖMÜRÜSÜNE SON DEMEK İÇİN BURADAYIZ"

Özel hastanelerin siyasi iktidarın karını arttırıp sağlıkçıların özlük haklarını yok saydığına işaret eden Fincancı, “Özellerdeki emek sömürüsüne son demek için buradayız. Bugün işyeri hekimlerinin iş ve gelir güvencesi, mesleki bağımsızlığının güvence altına alınmalıdır demek için buradayız. Bugün, son 10 yılda yurtdışına göç eden hekim sayısı 24 kat arttı, yalnızca bir ayda 197 hekim Türk Tabipleri Birliği'ne yurtdışında çalışma belgesi için başvurdu ki bu sayı 2012 yılının toplamında yapılan başvurunun üç katından fazladır demek için buradayız” ifadelerini kullandı.

"COVİD-19 MESLEK HASTALIĞI YASASI İÇİN BURADAYIZ"

Pandemi sürecinde iktidar ve Sağlık Bakanlığı’nın hiçbir bilimsel tedbir almadığını ve alınan önlemleri de ortadan kaldırdığına dikkat çeken Fincancı, Covid-19’a bağlı hekim ölümleri ve hastalanmada Türkiye’nin en üst sırada olduğunu ifade etti. Fincancı, her 30 dakikada bir sağlık çalışanının enfeksiyondan kaybettiklerini aktararak, “Covid-19 Meslek Hastalığı Yasası”nın çıkarılması için Meclis önünde olduklarını söyledi. Sağlıkta Şiddet Yasa Taslağı sunmalarına rağmen neden işletilmediğini soran Fincancı, “Bugün, 36 saat nöbet sonrası bir hekim arkadaşımızı kaybettik artık böylesi acılar yaşamak istemiyoruz. Uzmanlık eğitimi almak bir haktır ve bu hak keyfiyete, yöneticilerin insafına bırakılamaz demek için buradayız. Sağlık Bakanı, ekim ayından beri artık yeter, bıçak kemiği deldi geçti diyerek ‘Emek Bizim Söz Bizim’ eylem süreci başlattık. Bizlerin haklı talep ve tepkilerini görmezden gelemeyerek Meclis'e apar topar bir yasa taslağı geldi” ifadelerini kullandı.

"NEDEN O MEVKİDESİNİZ?"

“Sağlık Bakanı olarak sağlık çalışanlarına sahip çıkamıyorsanız neden o mevkidesiniz?” diye soran Fincancı, şöyle devam etti: “Neden hekimlerin, sağlık çalışanlarının temsilcilerini dinlemekten onların karşısına çıkmaktan bu kadar çekiniyorsunuz? Taleplerimizde ve dile getirdiklerimizde haksız olan bir şey varsa artık siz de konuşun. Yasanın geri çekilmesini sağlayan partilere, iktidara soruyoruz neden geri çektiniz yasa tasarısını? Daha iyisini getireceğiz dediniz ama iki ayı geçti neden hekimlere/sağlık çalışanlarına bir açıklama yapmıyorsunuz? Meclis'in önünde tüm vekillere emeğimize haklarımıza sahip Çıkma çağrısı yapıyoruz. Artık bizlerin sesine ses verme vaktidir.”

"İKTİDARA CEVABIMIZI 8 ŞUBATTA VERMEK G(Ö)REVİMİZDİR"

Meclis'e herhangi düzenleme getirilmezse 8 Şubat'ta bizler için grev yapılacağını duyuran Fincancı, “Bizleri duymak görmek istemeyen emeğimize, haklarımıza, sağlık hakkımıza göz dikmiş iktidara cevabımızı 8 Şubat'ta vermek g(ö)revimizdir. Ve bilmelidirler ki bu emeğimiz ve haklarımız için yapacağımız son, tek günlük g(ö)revdir. Başta 14 Mart'a kadar olmak üzere haklarımızı alana kadar ‘Emek Bizim Söz Bizim’ demeye, haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. 

Eylem alkış ve sloganlarla son buldu.