Artı Gerçke'ten Seda Taşkın'ın haberine göre, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ile Saruhan Oluç, 5 Ocak 2020 tarihinde kaybolan Gülistan Doku’nun akıbetinin araştırılması ve Doku’nun kaybolmasına karışan veya suç işleyenlerin tespit edilerek haklarında gerekli soruşturmaların yapılması amacıyla Meclisin araştırma açması için TBMM Başkanlığına başvurdu. 

"YARGI SÜRECİ HIZLI İŞLETİLMEDİ"

Araştırma önergesinde, Doku’nun hala bulanamamış olmasında en büyük etkenin, ilk anda gerekli müdahalelerin yapılmamış olması ve yargı sürecinin hızlı işletilmemesinden kaynaklandığı belirtildi. Valilik tarafından yapılan açıklamaların Doku’nun intihar etmiş yönde olduğunu ancak cenazesine ulaşılmamasının bu soru işaretlerini arttırdığı belirtilen araştırma önergesinde şu ifadelere yer verildi: 

"KRİTİK OLAN HUSU ABAKAROV İLE OLAN ARKADAŞLIĞI"

“Gülistan Doku’nun kaybolması ile ilgili kritik olan husus, Tunceli’de görev yapan bir polisin oğlu olarak bilinen ve harp akademisi mezunu olan Rus asıllı Zaynal Abakarov ile olan arkadaşlığıdır. Nitekim Gülistan’ın bu zat tarafından darp edilerek bir minibüse konulduğuna dair beyanlar mevcuttur. Ancak ne emniyet ne de yargı bu iddiaları araştırmaya dönük ciddi bir çalışma yürütmemiştir. Ayrıca, Gülistan’ın kayıp ilanını veren kişinin Abakarov olması ve Abarakov’un yurtdışına çıkmış olması gibi son derece kritik gelişmeler, kayıp olayında Abrakov’un dahli olduğuna delalettir. Yine Gülistan’ın kaybolduğu bölgedeki MOBESE ve HTS kayıtlarına ulaşılamıyor oluşu, Tunceli alınan yoğun güvenlik önlemleri nazara alındığında hayatın olağan akışına aykırıdır.”

"GÜLİSTAN DOKU’NUN AİLESİNE BASKI"

“Gülistan’ın ailesi çeşitli kereler oturma eylemleri gibi çeşitli araçlarla seslerini duyurmaya çalışmışlar ancak herkes kolluk şiddeti ve yargı baskısı ile karşılaşmışlardır. Gülistan’ı en son gören Zaynal Abakarov’un bu olaydaki dahli hiçbir şekilde sorgulanmazken; Gülistan’ın aile fertlerine yönelik baskı; Abakarov’un kolluk ve yargı tarafından korunduğu şüphesini artırmaktadır.”

"EMNİYET VE YARGI ORGANLARI MESELEYİ SAHİPLENMİYOR"

"Ülkede üniversite öğrencisi genç bir kadının tam 2 yıldır kayıp olması, toplumda, bilhassa kadınlar açısından büyük bir endişe, korku ve umutsuzluk yaratmıştır. Gülistan’ın anne ve ablası yaşadıkları acıyı ve manevi ezayı dile getirmekten geri durmamış ancak onların bu sesleri artık duyulmaz olmuştur. Gülistan’ın yaşayıp yaşamadığının, hangi şartlarda kaybolduğunun 2 yılı aşkın bir süredir bilinemiyor oluşu, gerçek manada bir trajedidir. Üstelik olayda dahli olduğu ortaya konulan delillerden açıkça anlaşılan ZaynalAbarakov’un ifade dahi vermeksizin yurtdışına çıkmış olması, meselenin emniyet ve yargı organlarında sahiplenilmediğinin de ifadesidir."

"DOKU’NUN BULUNMASINA YARAYACAK ARAÇLAR İRDELENMİYOR"

Olaydaki tek şüpheli şahsın, emniyet mensubu olan üvey babası tarafından koruma altına alındığına işaret eden gelişmeler, kayıp hadisesine dair ailenin de bilgi sahibi olduğuna dair kuşkuları artırmaktadır. Ancak tüm bunlara rağmen Gülistan’ın bulunmasına yarayacak araçların yargı ve emniyet tarafından irdelenmiyor oluşu, olası başka kayıp vakaları açısından da tehlike içermektedir. Gülistan’ın ailesinde ve toplumda oluşan derin kaygının bir yönünü de bu tehlike oluşturmaktadır. 

"KOMİSYON KURULMASI ZORUNLU"

"Bunca zamandır ülke gündeminde olan Gülistan Doku’nun kaybolması hadisesinin parlamento gündemine derhal getirilmesi ve bir komisyon kurularak meselenin aydınlatılması elzemdir. Bu bahisle bir komisyon kurulmasını talep zarureti hâsıl olmuştur."