Merkez üssü Kahramanmaraş olan iki büyük deprem, Gaziantep'te de büyük yıkıma neden oldu. Deprem sırasında en fazla hasar alan illerden olan Gaziantep'te yurttaşlar şehri terk etmek için otogara akın etti. İstanbul'a gitmek için Gaziantep'e gelen Adıyamanlı bir yurttaş, "Adıyaman milleti yok oldu, insanlar öldü ve ölmeye devam ediyor. Sebebi de sadece bir hilti başı, kesme bıçağı, birkaç alet edevat olmamasından dolayı. Bir tane aileyi çıkarmaya yardımcı oluyoruz, dozerin önüne atladık yukarı kaldıracak sadece. Adam birinden çalmış kendi ailesini kurtarmaya gidiyor. Abla çık ezerim seni diyor. Böyle bir ortam var inanabiliyor musunuz" dedi.

6 Şubat depremi nedeniyle evi yıkılan ya da binaları hasar gören yurttaşlar yoğunlukla Bursa, İstanbul ve Ankara gibi batı illerindeki akrabalarının yanına gidebilmek için Gaziantep otobüs terminaline akın etti. Çevre illerden gelerek farklı şehirlere ulaşmaya çalışan yurttaşlar, çoğunluğu rötarlı gelen otobüslerin hareket saatini; terminalin içinde yerlere serdikleri karton ve bezlerin üzerinde bekledi.

"İNSAN YOK, YAŞAYAN KİMSE YOK"

Gaziantepli yurttaşlar depremi fırsatçılığı dönüştürdüklerini iddia ettikleri taksicilerin 150 TL tutacak mesafeye 300 TL ücret istediklerini aktardı. Depremi Adıyaman'da yaşayan ve Gaziantep üzerinden İstanbul'a ulaşmaya çalışan bir depremzede, kurtulduklarına bile sevinemediklerini söyledi. Enkaz altındaki insanların sesinin kesildiğini, daha önce enkaz altında hareket eden eller gördüğünü ancak bu hareketlerin artık olmadığını söyleyen depremzede, "Bugün biraz erzak, battaniye gönderildi ama oradaki insanlara gidip sorduğunuzda kimsenin erzak vesaire gibi bir isteği yok çünkü bir toplanma alanında en fazla toplanan insan sayısı 20. İnsan yok, yaşayan kimse yok" diye konuştu.

Adıyaman'dan geldiklerinden beri depremzede olduklarını belirtmelerine rağmen “kendilerinin soyulduğunu” söyleyen depremzede, esnafın kendileriyle pazarlık yaptığını ve istenilen rakamı ödemedikleri durumda, daha yüksek rakamları ödeyebilen yurttaşları beklemeleri gerektiği cevabını aldıklarını aktardı.

"ÜZERİMİZDE ÖLÜM YORGUNLUĞU VAR"

Depremzede şunları söyledi:

"Üzerimizde ölüm yorgunluğu var. Şu an ben ve Adıyaman’daki herkes keza burada da öyledir ama Adıyaman’a gelen sizin gibi karşılaştığımız birkaç arkadaştan aldığımız kadarıyla diyorlar ki burası bildiğimiz kadarıyla en iyisiydi ama gördüğümüz kadarıyla en kötüsü. Adıyaman insanların başına yıkıldı ve bir şey yok. Ben 99'u da görmüş bir insanım, yani bu felaketti, kıyametti. Söyleyeceğim tek şey yanlış bilgilendirme yapıyorlar. Erzak vesaire göndermeyi bıraksınlar, sadece profesyonel ekipler gönderilsin çünkü Adıyaman milleti yok oldu, insanlar öldü ve ölmeye devam ediyor. Sebebi de sadece bir hilti başı, kesme bıçağı, birkaç alet edevat olmamasından dolayı. Bir tane aileyi çıkarmaya yardımcı oluyoruz, dozerin önüne atladık yukarı kaldıracak sadece. Adam dozeri birinden çalmış kendi ailesini kurtarmaya gidiyor. ‘Abla çık ezerim seni’ diyor. Böyle bir ortam var inanabiliyor musunuz?... İnanır mısınız iki gün susuzluktan yerde biriken suları içtik, ellerimizi yıkadık. İnsanlar soğuktan ölüyorlar hiçbir şeyden ölmeseler. Tek isteğimiz oraya yetişsinler, yeri yurdu olmayan hala orada kalmaya devam ediyor. Allah rızası için birazcık insafları varsa ne olur birilerini göndersinler. İnsanlar yok oldu. Paranoyak olduk, paramız bitti bizi dolandırdılar mı acaba, otobüs gelecek mi acaba, gidebilir miyiz diye düşünüyoruz. Bu nasıl bir insanlık."

"İSLAHİYE ENKAZ ALTINDA YARDIMCI OLMANIZ İÇİN YALVARIYORUM"

Bir başka depremzede ise şunları söyledi:

"Gaziantep İslahiye ilçesinin yardım çığlığını duyurmak istiyorum. Elimizde hiçbir şey gelmediği için, haber kanallarından size ulaşmak durumunda kaldık. İslahiye ve köylerine birçok insan enkaz altında. Açlık ve soğuktan ölmekten üzereler. Onlara yardımcı olmanız için size yalvarıyorum. Oraya destek ekipleri çok az sayıda ulaşmış durumda. Herkese çok geçmiş olsun. Gerçekten çok zor durumdayız, memleketimin insanları çok zor durumda."

"DÖRDÜNCÜ GÜNÜNDE ADIYAMAN'A EKİPLER GİTMEDİ"

Gaziantep otogarında Ankara'ya gitmek için otobüsünü bekleyen bir depremzede, eşi ve çocuklarıyla birlikte canlarını Siverek'e kadar zor kurtardıklarını söyledi. Siyasilere Adıyaman'a yardım eli uzatması çağrısında bulunan yurttaş, şunları söyledi:

"Bu işin sağı solu siyaseti olmaz. Herkesin buraya gelmesini istiyorum. Hiçbir yardım yok kesinlikle. Adıyaman’ı basında da tek kelime görmüyorum. Su, elektrik, ekmek ve yiyecek yok. Çocuklar perişan, hava soğuk, daha cesetlerimiz enkaz altında. Benim yeğenlerim, eniştem, gelinim enkaz altında. Bugün dördüncü gün daha kimse yok. Bir ekip yok müdahale etmeye. Bunun sonu ne olacak? Büyüklerimden yardım istiyorum, bir kere Adıyaman’a bir ekip göndersinler çaresiziz bütün halk."

"BELEDİYE BAŞKANI YETERSİZ KALDI

Terminalde bir otobüs firması adına bilet kesen görevli, ulusal medyanın Gaziantep'i görmezden geldiğini ve Kızılay yardımlarının geldiğinin söylenmesine rağmen böyle bir yardıma ulaşmadıklarını ifade etti. Görevli şöyle konuştu:

"En ufak bir sarsıntı hareketine korkuyoruz. Psikolojik olarak çok etkilendik. Bizim buradan tek isteğimiz devlet büyüklerine tabii ki saygı duyuyoruz onlar elinden geleni yapmaya çalışıyorlar ama yetersiz kalıyorlar. Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu'nu ne ortada gördük, ne bir toplulukta gördük, ne bir sorun çözmesini gördük, yıllardır bu adam belediye başkanı biz bu adamı hiç meydanda görmedik. Bugün en büyük felaketi yaşadık yine ortada yok."