Haber: Ümit İşbakan
Türkiye’de her gün bir kadın daha cinayete kurban gidiyor. Bu cinayetler, sadece bireysel trajediler değil, sistematik bir şiddetin göstergesi.
CHP Ordu İl Kadın Kolları Başkanı Nilgün Yılmaz, yaptığı açıklamada, kadın cinayetlerinin bir “kadın sorunu” değil, açıkça bir erkek şiddeti sorunu olduğunun altını çizdi. Yılmaz, “Bu şiddeti önlemek toplumsal ve siyasal bir sorumluluktur” dedi.
“Kadın Cinayetleri Politiktir”
Nilgün Yılmaz, kadınların yaşam hakkını güvence altına almak için kararlı adımların atılması gerektiğini belirterek, “Kadın cinayetleri politiktir. Kadınların yaşaması için mücadele etmek de politik bir görevdir” açıklamasında bulundu.
Atatürk’ün Aydınlık Mirası
Açıklamasında Mustafa Kemal Atatürk’e de değinen Yılmaz, “Biz kadınlara çağının çok ötesinde haklar tanıyan Atatürk, kadınların toplumsal hayattaki yerini net şekilde tanımlamıştı. Bugün onun mirasını savunmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun Hayat Kurtarır
Kadınları korumak için hayati öneme sahip yasalardan da söz eden Nilgün Yılmaz, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının kadınların yaşam hakkını tehdit ettiğini vurguladı. Hâlâ yürürlükte olan 6284 sayılı Kanun’un ise ya yeterince uygulanmadığını ya da etkisizleştirilmeye çalışıldığını dile getirdi. “Bu kabul edilemez. 6284 sayılı Kanun uygulanırsa, kadınlar yaşar” dedi.
“Kadınların Hayatı Politiktir”
Kadınların yaşadığı sorunların bireysel değil, sistematik ve politik olduğunu vurgulayan Yılmaz, şiddetten ekonomik bağımlılığa, eşitsizlikten toplumsal baskıya kadar her alanın siyasi kararlarla şekillendiğini söyledi. Kadının yalnızca sokakta değil, karar mekanizmalarında da var olması gerektiğini belirtti.
Nilgün Yılmaz, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Sessiz Kalmak Suça Ortak Olmaktır”
“Bizler, kadınlar olarak eşit, özgür ve şiddetsiz bir hayatı savunuyoruz. Atatürk’ün bizlere emanet ettiği çağdaş haklarımızdan da, İstanbul Sözleşmesi’nden de, 6284 sayılı Kanun’dan da vazgeçmeyeceğiz. Sessiz kalmak suça ortak olmaktır. Bir kez daha haykırıyoruz: Kadınları değil, şiddeti durdurun!”





