Kadınlar ve LGBTİ+’lar tarafından her 8 Mart'ta olduğu gibi bu gece de düzenlenecek Feminist Gece Yürüyüşü, 21’inci kez bütün Türkiye'de hayata geçirilecek.

Pek çok kentte engellemelerle karşılaşan yürüyüşlere ilişkin ilk karar İstanbul'dan geldi.

İstanbul Valiliği'nin aldığı karar doğrultusunda M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı Taksim istasyonu, Şişhane istasyonu İstiklal Caddesi giriş-çıkışı ile F1 Taksim-Kabataş Füniküler Hattı 8 Mart Çarşamba günü saat 14.00 itibarıyla işletmeye kapatılacağı duyuruldu.

EŞİK'TEN 8 MART AÇIKLAMASI

Eşitlik İçin Kadın Plaftormu 8 Mart açıklamasında "8 Mart 2023 Dünya Kadınlar Günü’ne ruhlarımız ve kentlerimiz toz duman giriyoruz. Ama bu, hayallerimizden ve geleceğimizden vazgeçtiğimiz anlamına gelmiyor. Acıyı bal, sıratı yol eylemeyeceğiz. Canlarımızdan haklarımıza, geçmişimizden geleceğimize, dayanışmamızdan mücadelemize… her şeyimize el uzatanların, kendisi dışındakine yaşam hakkı vermeyenlerin hakimiyetine son vereceğiz." dedi.

Açıklama şu ifadelerle sürdü:

"6 Şubat 2023 ve sonrasındaki depremler önlenemez doğa hareketleri. Ancak yaşanan yıkım önlenebilirdi.

- Büyük-küçük, merkezi-yerel, türlü çeşit iktidarların rantı ve karı önceleyen, tarihi, kültürü ve doğayı talan eden politikaları, yolsuzluk ve usulsüzlükleri depremi bir katliama dönüştürdü. Onbinler belki de yüzbinlerce insanın ölümüne neden olan iktidar bu katliama da kader dedi.

-  Bir gece ansızın başka ülkelere savaşa gideceklerini söyleyenler, bir gece ansızın ülkesindeki savaş alanına dönen şehirlere bir bardak su bile götüremedi.

-  Bir gece ansızın gelebilirim diye parmak sallayanlar, bir gece ansızın gelen depreme üç gün müdahale edemedi; gönüllü kurtarma ve acil müdahale çalışmalarını da kasten engelledi.

-  Yirmi yıldır devletin içini boşaltan iktidar tüm ülkenin üzerine yıkıldı. AFAD, Kızılay, Diyanet İşleri Başkanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler, İçişleri, Sağlık, Milli Eğitim, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlıkları ve daha pek kurum, kuruluş tel tel döküldü.

- Görevinin gereklerini yerine getirmeyen, adı yolsuzluğa karışan, suça göz yuman, üstünü örten hatta teşvik eden kamu görevlilerinin yaptıkları ortalığa döküldü. Kızılay çadırlarının, yiyeceklerinin satıldığını, markalı kıyafetlere el konulduğunu, yağmayı engellemeye gidip kendisi yağmaya girişen emniyet müdürleri gibi devlet bürokrasinin ve yandaşlarının fütursuzca suç işlemeye devam ettiğini gördük.

-  Toplumsal dayanışmayı baskı altına almak ve kamuoyunun sesini kısmak için OHAL ilan edildi. Her türlü ifade ve örgütlenme özgürlüğü kısıtlandığı gibi STK’ların yardım noktalarına bile kayyım atandı.

Afetler, mevcut toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ve ayrımcılıkları daha da derinleştirir. 6 Şubat Depremleri de buna neden oldu. Kadınlar ve kız çocukları, sağlık hizmetlerine, yeterli besin ve suya, hijyen koşullarına, eğitim, teknoloji ve bilgiye erişimde yaşadıkları eşitsizliklerden dolayı; ölüm, hastalık ve hak ihlaline uğrama konusunda en riskli gruplardan biri. Deprem bölgesine yönelik tüm faaliyetler bu gerçek gözetilerek planlanmak zorunda.

Enkaz altındakilere kendi selalarını dinleten Diyanet daha ne kadar yetkiyle donatılacak?

İktidar her kurumun içini boşaltırken, yıllardır başta kadın ve çocukların hayatları olmak üzere birçok konuda Anayasa’yı ve yasaları yok sayan bir politika izleyen Diyanet İşleri Başkanlığı’nı sonsuz yetki ile donatarak parlatmaya devam ediyor. 16 Şubat’ta yani deprem sonrasında yapılan yönetmelik değişikliğiyle yetkileri daha da artırılan Diyanet, son yıllarda devasa bir bütçe ve örgütlenmeyle ve neredeyse tüm bakanlıklarla yaptığı protokollerle adeta paralel bir devlet yapılanmasına dönüştü. Açıkladığı fetvalarla fiili olarak paralel bir hukuk inşa etme çabasını da hız kesmeden sürdürüyor. Ülkeyi ikili hukuk sistemine doğru götürmeye çalışıyor. Göçük altındaki insanlara kendi selasını dinletmek, deprem nedeniyle refakatsiz kalan çocukların evlat edinilmesi halinde kendileriyle evlenilebileceğine dair yaptığı açıklamalar, deprem bölgesinde hala su yokken 04-06 yaş çocuklar için açtığı kuran kursu çadırları Diyanet’in söz konusu politikaya dair uygulamalarından sadece birkaçı.

Kadınlar iç çamaşırı ve içecek su bulamazken, iktidar “başörtüsü özgürlüğü” diye pazarlamaya çalıştığı Anayasa değişikliği teklifini Meclis’e mi getirecek?

Deprem bölgesindeki kadınlar iç çamaşırı ve içecek su bulamazken, iktidar “başörtüsü özgürlüğü” diye pazarlamaya çalıştığı; ancak asıl amacı laiklik ilkesinin, kadın erkek eşitliğinin ve aile çeşitliliğinin Anayasal imhası olan Anayasa değişikliği teklifini tekrar gündeme getireceğini açıkladı. İktidar bloğunun Anayasa’nın 24 ve 41’inci maddelerinde değişiklik öneren Anayasa teklifi, AKP ve MHP oylarıyla 24 Ocak 2023’te TBMM Anayasa Komisyonu’nda onaylanmıştı. Teklifin önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu’na getirileceğine dair haberler var. Tüm milletvekillerine sesleniyoruz; kadınların eşit temsil edildiği bir Meclis, özgür ve demokratik tartışma koşullarının sağlandığı bir toplumsal ortam oluşturuluncaya kadar Anayasa yapamazsınız. Anayasa’yı tartışmayın, tartıştırmayın.

13,5 milyon insan sıcak yatağında uyuyamazken kendi ikbali peşinde olanlara oy yok

Bizler yaralarımızı sarmaya çalışırken, iktidar kendi ikbali peşinde. Tek kişinin açıkladığı seçim tarihinin, deprem sonrasında değiştirilmeye çalışıldığı hukuk tanımaz tavrı kabul etmeyeceğiz. Seçim tarihini erteleme ve bunu dini referanslara dayandırma çabasını görmezden gelmeyeceğiz. Kadınlar olmadan bir gelecek kurmaya çalışanlar yasımızı, öfkemizi, mücadelemizi ve dayanışmamızı hafife alıyor. Medeni haklara göz dikenlere, anayasal eşitlik ve laiklik ilkesini yok sayanlara, kadınların ve çocukların nafakasına el uzatanlara, ayrımcılık yapanlara, istismarı affedenlere, kadın cinayetlerini görmezden gelenlere oy vermeyeceğiz. Hiç kimsenin demokratik, eşit, özgür ve şiddetsiz bir gelecek kurma mücadelemize ket vurmasına izin vermeyeceğiz. Herkesten, tüm muhalefetten aynı sorumlulukla ve bilinçle hareket etmesini ve özellikle seçim güvenliğini sağlama konusunda üzerine düşeni yerine getirmesini bekliyoruz.

Eşit, şiddetten ve ayrımcılıktan uzak hayatlar ve sürdürülebilir bir dünya için dayanışmamızı büyütelim

COVİD-19 tüm dünyadaki bakım krizini, milyonların hayatına mal olacak şekilde hepimizin gözleri önüne sermişti. 6 Şubat depremleri ve sonrasında yaşadıklarımız da bu krizden bağımsız düşünülemez. Kamu kaynaklarının harcandığı yerlerin ve tüm kamu yapılanmasının tekrar ele alınması gerektiğini açıkça ortaya koyan böylesi bir felaketi ve sonuçlarını, insan eliyle gerçekleşen veya insan etkisiyle derinleşen tüm afetler açısından tekrar düşünmek ve acilen buna göre politikalar oluşturulması için çalışmaya başlamak zorundayız. Bakım krizi, neoliberal politikalar yoluyla tüm kamu hizmetlerinin yıkıma uğratılmasıyla giderek büyüyor. Tarihsel cinsiyet eşitsizliğinin sonucunda kadınlara biçilen bir rol olarak görülen bakım, kadınları ve kadın emeğini değersizleştiren ve görünmez kılan alanlardan biri olmaya devam ediyor. Oysa bakım, birebir bir insana bakım vermenin ötesinde çevreyi, dünyayı, canlı ve cansız tüm varlıkları gözetmek anlamına geliyor.

Yeni bir hayat kurmak için reislere, kahramanlara ihtiyacımız yok. Bugün artık kaçınılmaz olan; hep birlikte eşit, şiddetten ve ayrımcılıktan uzak hayatlar ve sürdürülebilir bir dünya için dayanışmak ve mücadele etmek. Yıllardır giderek uzaklaştığımız sosyal devlete dönüşün yollarını bulmak zorundayız. Kamu kaynaklarının nereye harcandığı, devletin bakım hizmetlerinin sağlanmasına dair sorumluluklarının neler olduğu, bundan sonra kurulması gereken sosyal destek mekanizmaları ve bunlara herkesin erişmesinin sağlanması, çevre hakları gibi konuları ve soruları hepimiz takip etmeliyiz.

Ülke betona boğulduğu için boğulduk. Başa gelenler gerekli dersi alıncaya kadar gelmeye devam ederler. Bir ay geçmesine rağmen temel ihtiyaçları sağlayamayan iktidar, sonsuz bir aç gözlülükle bilim insanları tarafından defalarca yapılan uyarılara rağmen, deprem bölgesine yönelik yeni ihalelerin ve inşaat projelerinin peşinde koşuyor.

Öldürülen kadınlara, katledilen doğaya, hak mücadelesi verenlere, kendimize, çocuklarımıza ve depremde kaybettiğimiz on binlere söz verdik. İyiliğe dair her şeyi yok etmeye çalışanlara karşı, toplumsal dayanışmayı büyütmekten ve hukuka sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz. 8 Mart 1857’de New York da yakılarak katledilen 129 dokuma işçisi kadını her yıl anmaktan vazgeçmediğimiz gibi.  

8 Mart haftası boyunca bulunduğumuz her yerde saat 9 da buluşup karanlığa ışık olacağız. Umudumuza ve geleceğimize sahip çıkacağız. Karanlıkta kalmayacağız!"

SİYASİLERDEN 8 MART MESAJLARI

Kemal Kılıçdaroğlu: Gelecek sene 8 Mart, meydanlarda coşkuyla kutlanacak. Kadınlar kazanacak. Tüm kadınların 8 Mart Emekçi Kadınlar Gününü kutlarım.

Ali Babacan: Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. İnanıyorum ki ülkemiz çok yakında mutlu kadınların ülkesi olacak.

HDP: Rant siyasetinizin ürünü olan binalarınız kadar çürük erkek egemen zihniyetiniz kadınlara yenilecek. Buradayız, öfkeliyiz, mücadelemize devam edeceğiz! #8Mart

YILDIRIM KAYA: DİSK/Genel- İş'in "Kadın Emeği 2023' raporuna göre deprem bölgesinde istihdam edilen kadınların yüzde 52'si kayıt dışı... Bu nedenle deprem bölgesinde çalışan her iki kadından biri işsizlik ödeneği vd. yardımları alamayacak.

KÜRŞAD ZORLU: Sadece 8 Mart’ta değil, her gün ve her mecrada onların yanındayız. İYİ Parti ve Genel Başkanımız Meral Akşener önderliğinde kadın yükselecek Türkiyemizgüçlenecek. Ve İstanbul Sözleşmesi yeniden yaşatacak! #DünyaKadınlarGünü kutlu olsun.

8 MART'TA KADIN CİNAYETİ

Batman'da 38 yaşındaki Murat Atılgan isimli erkek, boşanma aşamasında olduğu 33 yaşındaki Tuğba Atılgan'ı silahla vurarak katletti. Murat Atılgan, takip ettiği Tuba Atılgan'a, otobüs durağında silahlı saldırı düzenledi. Bu sırada durakta bulunan ismi öğrenilemeyen lise öğrencisi bir genç kadın da seken kurşunla yaralandı.

8 MART'TA KEZZAPLI ŞİDDET

İstanbul’da, Can K. isimli erkek teklifin kabul etmeyen 21 yaşındaki Yağmur T.’nin iş yerine giderek yüzüne kezzap attı. 

Adrese ulaşan sağlık ekipleri yüzünde ve vücudunda kimyasal yanıklar olan 21 yaşındaki Yağmur T.'ye ilk müdahaleyi yaparak Çam Sakura Hastanesi'ne götürdü.

Sözcü gazetesinin haberine göre; Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri olayla ilgili çalışama başlattı. Şüphelinin Muhammed Can K. olduğu anlaşıldı. Şüphelinin iş yerinde çalışan Yağmur T.'ye silah çektiği, silahın tutukluk yaptığı öne sürüldü. Can K.'nin silahı tutukluk yapınca Yağmur T.'nin yüzüne kezzap attığı öne sürüldü.

YİNE YASAK GELDİ

Beyoğlu Kaymakamlığı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Taksim'de, 'Feminist Gece Yürüyüşü'nün yapılmasını yasakladı.

Ülkenin ve dünyanın dört bir yanında kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sokakları yas, öfke ve isyanıyla kuşatacak. İstiklal Caddesi'nde bugün saat 19.30'da başlaması planlanan Feminist Gece Yürüyüşü'ne yasaklama kararı geldi.

Beyoğlu Kaymakamlığı'ndan yapılan açıklamada, "Sosyal medya üzerinde toplanma çağrılarının yapıldığı Taksim Meydanı da dahil olmak üzere Beyoğlu ilçesinde hiçbir meydan, cadde ve alan toplantı ve gösteri yürüyüşü olarak belirlenmiş alanlardan değildir" denildi.

Açıklamada, "8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü için düzenlenmek istenen toplanma, toplantı, yürüyüş, oturma ve protesto eylemi, basın açıklaması vb. eylem ve etkinliklerinin" yasaklandığı ifade edildi.

Beyoğlu Kaymakamlığı'ndan yapılan açıklama şöyle:

"Sosyal medya üzerinde yapılan paylaşımlarda, Feminist Gece Yürüyüşü adı altında 8 Mart 2023 günü saat 19.30’da Taksim Meydanı ve çevresindeki muhtelif alanlarda toplantı, gösteri yürüyüşü vb. açık alan etkinliklerinin yapılacağı anlaşılmıştır. Öncelikle İstanbul ili sınırları içerisinde toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenebilecek alan ve güzergahlar 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 6. maddesi gereğince Valilik Makamının 373162 ve 390438 sayılı Olur’u ile belirlenmiş ve ilan edilmiştir. Sosyal medya üzerinde toplanma çağrılarının yapıldığı Taksim Meydanı da dahil olmak üzere Beyoğlu ilçesinde hiçbir meydan, cadde ve alan toplantı ve gösteri yürüyüşü olarak belirlenmiş alanlardan değildir.

Ayrıca sosyal medya üzerinden çeşitli kesimlerin yaptığı paylaşımlar göz önüne alındığında yapılması planlanan toplantının toplumsal duyarlılıklar nedeniyle toplumun bir kesiminde infial uyandırabileceği, toplantıyı gerçekleştirmek isteyen gruplar/şahıslar ile diğer gruplar arasında sözlü, fiziksel ve provakatif amaçlı saldırıların olabileceği ve toplumsal huzur ve barışın bozulabileceği; toplantı ve gösteriye terör örgütlerine müzahir grupların da katılabileceği ve toplantıyı kendi amaçları yönünde suistimal edebilecekleri, bu durumun ise kamu düzeni ve milli güvenliği tehlikeye düşürebileceği; toplantı ve yürüyüşün yapılmasının planlandığı meydan ve caddelerin bulunduğu bölgenin ülkemizin en yoğun yaya ve araç trafiğine sahip yer olması, bölgenin kültür, turizm ve ticaret yönünden yüksek potansiyeli nedeniyle dükkan, otel vb. işyerlerinin çokça bulunması nedeniyle kişilerin seyahat ve çalışma özgürlüklerini kullanmasının ciddi oranda tehlikeye düşebileceği değerlendirilmektedir.

5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 32/Ç maddesinde; “İlçe sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi kaymakamın ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için kaymakam gereken karar ve tedbirleri alır.” hükmü ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. maddesinde “Bölge valisi, vali veya kaymakam, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla belirli bir toplantıyı bir ayı aşmamak üzere erteleyebilir veya suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması hâlinde yasaklayabilir.” hükmü bulunmaktadır.

Yukarıda açıklanan gerekçelerle 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü adı altında düzenlenmek istenen toplanma, toplantı, yürüyüş, oturma ve protesto eylemi, basın açıklaması vb. eylem ve etkinliklerin idaremiz Beyoğlu ilçesi sınırları dahilinde kamu düzeni ve milli güvenliğin sağlanması, suç işlenmesinin önlemesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 32. maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. maddesi gereğince 08/03/2023 günü saat: 00:00’dan 08/03/2023 günü saat 23:59’a kadar yasaklanmıştır."

- Dersim Kadın Platformu öncülüğünde Sanat Sokağı’nda bir araya gelen kadınlar, Seyid Rıza Meydanı’na doğru yürüyecek. 

ANTALYA KADIN PLATFORMU: ÖFKEMİZLE İSYANIMIZLA KADIN DAYANIŞMAMIZI ÖRÜYOR ÖLDÜREN DÜZENİNİZİ YIKIYORUZ

Antalya Kadın Platformu 'nun çağrısıyla Attalos Heykeli önünde toplanan kadınlar basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Platform adına Eğitim Sen Antalya Şubesi Kadın Sekreteri Emine Nar Kaya okudu.

Kadınlarının dayanışma ve mücadeleyi örgütledikleri renkleriyle, sözleriyle eylemleriyle bir araya geldiği isyanını eyleme dönüştürdüğü 8 Mart hazırlıklarımızın devam ettiği tarihlerde 6 Şubat günü 11 ili kapsayan, 20 Şubat günü Samandağ merkezli depremler yaşadık. Kapitalist ataerkinin rantı önceleyen insanı ve doğayı hiçe sayan politikaları on binlerce yaşamı sevdiklerinden bizlerden kopardı. Siyasi iktidarın doğal felaket diyerek kendi sorumluluğunu görmezden gelen tüm sorumluluğu doğaya atan, kader ile açıklayan tutumuna karşı bizler yaşanan kayıpların kapitalizmin doğa ve insan düşmanı politikalarının bir sonucu olduğunu bu haliyle sürdürülebilir olmadığını söylüyoruz ve söylemeye devam edeceğiz.

Kadınlar, 8 Mart etkinlikleri kapsamında 3 yıldır adalet arayışını sürdüren Emine Şenyaşar’ı ziyaret etti. 

KADINLARDAN EMİNE ŞENYAŞAR'A ZİYARET

Urfa Barış Anneleri, Kadın Platformu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilli Ayşe Sürücü, HDP Gençlik Meclisi ve Demokratik Öğrenci Meclisi üyeleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında, Topçu Meydanı’nda yaptıkları açıklamanın ardından Urfa Adliyesi önünde 3 yıldır Adalet Nöbeti’ni sürdüren Şenyaşar ailesini ziyaret etti.

690x390cc-riha-08-03-2023-emine-senyasar-serdan4

KADINLAR TAKSİM'E ÇIKMAKTA KARARLI

İstanbul’da yasak ve engellemelere rağmen kadınlar 8 Mart Feminist Yürüyüşü için Taksim’e yakın yerlerde toplanmaya başladı.

TİP: ÜLKEMİZİ, SARAY'IN YARATTIĞI ENKAZDAN KADINLAR KURTARACAK

Türkiye İşçi Partisi (TİP) tarafından, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yapılan paylaşımda, "Ülkemizi, Saray'ın yarattığı enkazdan kadınlar kurtaracak!" denildi.

ANKARA'DA KADINLAR YÜRÜYOR

Ankara'da kadınlar "isyanımız yasımızı aşıyor” Kadın Dayanışması pankartıyla Sakarya'da. “Hükümet istifa” sloganlarıyla Yüksel Caddesi'ne yürüyor."

ANKARA1-1

VAN'DA KADIN EYLEMİ

Van’da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için TJA çağrısıyla Semaver Kavşağı’ndan bir araya gelen kadınlar Boyalar Camiine yürüdü.

Van-8

HOPA'DA KADIN EYLEMİ

Hopa'da bir araya gelen kadınlar,  çarşı içinden Hopa Parkı'na kadar sloganlarla yürüdü.

Hopa-3

İZMİR'DE KADINLAR YÜRÜYOR

İzmir Kadın Platformu'nun 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yürüyüşü başladı “Yaşasın 8 Mart, yaşasın mücadelemiz!”

Iw9pafT1kxIkIe8I

İSTANBUL'DA BİNLERCE KADIN TOPLANTI

Binlerce kadın bariyerlere, polis engellemelerine karşın  Beyoğlu Belediyesi Çocuk Sanat Atölyeleri binası önünde toplandı.

39i3bFyBzQI-gdAu

ANTALYA KAŞ'TA KADINLAR BİR ARAYA GELDİ 

Kaş Kadın Platformu 8 Mart nedeniyle Kaş Cumhuriyet Meydanında basın açıklaması yaptı.

Açıklamada " Savaşın, yoksulluğun, cinsiyet eşitsizliğinin ve muhafazar politikaların sonucu neredeyse her gün bir kadının katledildiği, LGBTİ bireylerin her türlü şiddete maruz bırakıldığı, haklarını savunanların cezaevlerinde rehin tutulduğu, kadın emeğinin rekabetçi, güvencesiz, esnek ekonomi politikaları dayatılarak sömürüldüğü, kadınların hukuksal haklarının gaspedildiği, kadını sadece aile ile tanımlayan, onu toplumsal alandan dışlayan gerici- ataerkil politikaların dayatıldığı, kadını güçsüzleştiren ve erkek şiddetine karşı savunmasız bırakmayı amaçlayan bu baskıcı ve çürümüş AKP-MHP iktidar bloğuna karşı kadın mücadelemizi yükselteceğimizin sözünü veriyoruz. 8 Mart günü tüm illerde en geniş kadın platformları ile iktidarın patriarkal politikalarına karşı ÖFKEMİZLE İSYANIMIZLA KADIN DAYANIŞMASINI ÖRÜYOR ÖLDÜREN DÜZENİNİZİ YIKIYORUZ! diyerek alanlardayız. Yaşasın Kadınların Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü! Yaşasın 8 Mart! Yaşasın Kadın Mücadelesi!" ifadeleri kullanıldı.

photo_5784904521024125912_y

GEBZELİ EMEKÇİ KADINLAR SOKAĞA ÇIKTI

Metal işçisi ve Gebzeli emekçi kadınlar depremde katliama da kadın cinayetlerine de son vereceklerini Gebze Kent Meydanından ilan etti.(Fotoğraf: Umut-Sen)

FqtonTgXoAkZjgT

KADINLARA POLİS MÜDAHALESİ

Ankara ve İstanbul'da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için bir araya gelen ve 21. Feminist Gece Yürüyüşü için sokağa çıkan kadınlara polis müdahale etti. Eyleme biber gazıyla müdahale eden polis çok sayıda kadını gözaltına aldı.

MANİSA'DA KADINLAR SOKAĞA ÇIKTI

Manisa Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Lale Meydanı'nda bir araya geldi.

manisa-10

TRABZON'DA KADINLAR SOKAĞA ÇIKTI: KURDUĞUNUZ KOCA BİR ENKAZ

 Trabzon'da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Maraş Caddesi'nde toplanan kadınlar, Meydan Park'a yürüdü. “Kurduğunuz düzen koca bir enkaz. Hesap soracak, yepyeni bir yaşamı birlikte kuracağız" (Fotoğraf Sendika Org)

FquMq12XoAAif0A

KADINLAR BURSA'DAN SESLENDİ:  YIKTIĞINIZ HAYATLARI KADIN DAYANIŞMASIYLA YENİDEN KURACAĞIZ

Bursa Kadın Platformu tarafından düzenlenen ‘Yıktığınız Hayatları Kadın Dayanışması ile Yeniden Kuracağız’ yürüyüşü için kadınlar, Fomara Meydanı’nda buluştu.

FqthrwLXoAM1N_b