Tarih, 16 Temmuz 2019. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor ve şunları söylüyor: “Fettah Tamince. Bir kişinin FETÖ'den gözaltına alınabilmesi için MİT'in, MASAK'ın, Emniyet’in raporunun olması lazım. Bu üç rapor da var. Tamince devletin protokülünde. 17-25 Aralık'tan sonra Pensilvanya’ya gidip Fethullah Gülen'le görüşen kişidir. Türkiye’ye kara para getiriyor. Erdoğan’ın avukatları savunduğu için hiçbir hakim ve savcı korkudan bir şey yapamıyor.”

Tarih, 20 Eylül 2019. Yine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu defa, Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından şu açıklamaları yapıyor: “Fettah Tamince güçlü bir insan, tuttuğu avukatlar Sayın Erdoğan'ın avukatları. Oradaki ilişkilerin çok iyi irdelenmesi lazım. Bu dava hangi gerekçe ile açılmadı, kim açmadı? Hangi savcı, hangi hakim bu olaylarda şu veya bu şekillerde taraf oldular. "

Bu örnekler daha fazla artırılabilir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Fettah Tamince ile ilgili yaklaşımı, kamuoyu tarafından çok net biliniyor.

İşte dün açılışı yapılan “Uluslararası Yörük ve Türkmen Festivali” sponsorlarından birisi, Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nı Fettah Tamince’nin yaptığı ve 15 Temmuz sonrasında FETÖ iltisakı nedeni kapatılıp, tekrar açılan Gaye Vakfına ait, Antalya Bilim Üniversitesi idi. Kılıçdaroğlu da gelip, bu açılışta konuşma yapacaktı. Yani Fettah Tamince’nin gölgesine girecekti.

Siz Kılıçdaroğlu olsaydınız ne yapardınız?

Allahtan, Gazeteci Yusuf Yavuz, bu vahim durumu fark edip de kamuoyunu uyardı ve CHP adına böylesine vahim bir yanlıştan dönüldü. CHP’nin kurumsal olarak Yusuf Yavuz’a bir teşekkür borcu var.

Kılıçdaroğlu açılışa gelmedi ve bu yanlıştan hasar alınmadı. Ama şu soruyu sormak gerekiyor. Ne oldukları Antalya’da açık seçik bilinen Antalya Bilim Üniversitesi, Kırbıyık Holding gibi sponsorları Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne kim getirdi? Antalya Büyükşehir Belediyesi, bu isimlerin sponsorluğuna düşecek ve CHP Liderini böylesine büyük bir yol kazasına uğratacak kadar acziyet içinde mi? Eğer öyle ise bu festival şart mıydı?

Bildiğimiz kadarı ile etkinliğin sorumluluğu, Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Aslan’daydı. Zira, Teslime Tosun’un yazdığına göre yurtdışı sponsorlukları için o görüşmüştü. Dün, Kılıçdaroğlu’nun açılışa gelip gelmeyeceği krizi yaşanıyorken, Durmuş Ali Aslan, gayet keyifli gülücükler dağıtarak festival alanında akülü araba ile gezintiler yapıyordu. Bu gülücüklerin nedenini, o kriz ortamında anlamak oldukça zor oluyordu.

Ya da Büyükşehir Belediyesi’nin yeni protokol müdürünün akşam saat 16.00 sularında milletvekillerini arayarak, Genel Başkanın gelmeyeceğini bile bile 19:00 – 19.30 arasında festivale geleceğini söyleyerek katılımlarını sağlama çabası, kriz yönetimi miydi yoksa iş bilmezlik mi?

Bu skandalın altında imzası olanlar bakalım koltuklarında kalabilecekler mi?

Gelelim olayın perde arkasına. Neler yaşandı da Kılıçdaroğlu gelmedi.

Gazeteci Yusuf Yavuz’un, Tamince’nin festival sponsoru olduğunu açığa çıkarması ve ardından konunun Odatv gibi ulusal basına yansımasının ardından, konu doğrudan Kemal Kılıçdaroğlu’na aktarılıyor. Kemal Kılıçdaroğlu, 3 grup başkan vekili ile durum değerlendirmesi yapıyor. Eş zamanlı olarak, Antalya’dan bazı partililer, genel merkezde etkili olabildikleri isimleri devreye sokarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu uyarıyorlar. Dün saat 12.00 olduğunda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun açılışa katılmayacağı kesinleşmişti. Ancak, Büyükşehir Belediyesi, Kılıçdaroğlu açılışa katılacakmış izlenimini vermeye akşama kadar devam etti. Çünkü yaşanılan kriz çok büyüktü ve Büyük Örgüt Buluşması ile elde edilen kazanımların hepsi ellerinden gidiyordu.

Son yazımda, “bilerek mi yapıyorlar?” diye sormuş ve ASAT’ta yaşanan ve bir kısmı yargıya yansıyan olaylardan bahsetmiştim. O zaman soru olarak sormuştum. Şimdi iknayım. Bilerek yapıyorlar!

Bir söz de Başkan Muhittin Böcek’e

Sayın Başkan. Üç yıldır yürüttüğünüz kadro politikasının sonucunu, dün bir skandal ile aldınız. Görülüyor ki, altınızdaki halıyı, hem de ne parti ne de sizi düşünerek, çekmeye çalışanlar, bu skandala imza atacak kadar hoyratlar. Üstelik bu kişiler, size sizin sandığınızdan daha da yakınlar. Hemen yanıbaşınızdalar. Lütfen. Genel seçimlere 13, yerel seçimlere de 22 ay kala, bu oyunlara daha fazla müsaade etmeyin. Altınızdan giden sadece sizin bastığınız halı değil, Antalya’nın Türkiye’nin geleceğidir.