Büyük Okyanus'un iki ülkesi Avustralya ve Çin, son aylarda gerilimli bir süreç izliyor. Son olarak Avustralya'da kamu kurumları ve özel şirketlerin bilgisayar korsanlarının hedefi olması, gözleri yeniden Çin'e çevirdi, fakat Çin suçlamaları reddetti.

Avustralya'da dijital güvenlik yetkilileri, ülkedeki kamu kurumları ve şirketlerin aylar boyunca süren bir devlet-kaynaklı bir izinsiz giriş saldırısına maruz kaldığını açıkladı. Dijital saldırıların hedefleri arasında devlet kurumları, siyasi partiler, eğitim, sağlık ve temel hizmet sektörlerinden kamu ve özel kurumların veri merkezleri ile aynı zamanda operatörler ile önemli altyapı merkezleri yer alıyordu. Yetkililer, böylesi bir saldırının yalnızca rekabette Avustralyalı firmaları geride bırakmak isteyebilecek bir başka ülkenin işi olabileceğini belirtti. Özellikle koronavirüs önlemleri süresince bu tür saldırıların arttığını açıklayan Avustralya'da,

Scott Morrison, Başbakan[/caption] Başbakan Scott Morrison "bu açıklama yalnızca toplumu bu tür risklerin varlığına dair bilgilendirmek içindir" dedi. Avustralya'nın Ulusal Güvenlik Okulu'ndan Rory Medcalf da "başbakanın bu açıklaması dijital bir savaş ilanı değildir; yalnızca ülkenin yoğun bir dijital saldırı altında olduğunun teyididir" dedi.

SALDIRILARIN ARDINDAN

Avustralya Savunma Bakanı Linda Reynolds, News'a yaptığı açıklamada "dijital güvenlik bir topluluk çabası sonucu sağlanır. Hem hükümet, hem şirketler, hem de bireyler düzeyinde tümden uygulandığı takdirde başarıya ulaşılır. Böylesi önemli bir konuda özellikle sağlık alanında faaliyet gösteren kurum ve kişilere dijital faaliyetlerde bulunurken tedbir almaları konusunda uzman görüşlerine başvurmaları gerektiğini hatırlatıyoruz. Cihazlarınızın güvenli ağlarda olduğundan emin olun, ikincisi de her zaman fazla-katmanlı erişim uygulamaları ile bireysel güvenliğinizi sağlayın. İçişleri Bakanlığı ve Dijital Güvenlik Merkezi de her zaman sizlere yardımcı olabilir" dedi.

ÇİN'LE GERGİNLİK

Basının sorularını yanıtlayan yetkililer, aleni olarak bir suçlama yapmazken, son zamanlarda yaşanan gerilimli süreç nedeniyle Çin'in saldırıların kaynağı olabileceği görüşü ağırlık kazanıyor. Avustralya'daki kamu yayıncısı ABC'nin haberine göre, Avustralya Stratejik Politikalar Enstitüsü, Siber Politikalar Merkezi analisti Tom Uren, "bu boyutta bir saldırı ancak devlet kaynaklı olabilir; herhangi bir devlet bu seviyede bir dijital saldırıyı da gerçekleştiremez. Çin, ABD, Birleşik Krallık ya da Rusya'nın örneğin buna yetkin olduğu görülüyor, Kuzey Kore ve İran da benzer yetkinliklere sahip denebilir. ABD ve Birleşik Krallık'ın bu tür bir saldırı gerçekleştirmek için gerekçeleri bulunmuyor" dedi.

SALDIRI GEREKÇESİ

Dijital saldırıların arkasında bir neden arandığında, çoğunlukla akla ticari sebepler gelirken, aynı zamanda casusluk faaliyetleri ve veri hırsızlığı da bir motivasyon olarak öne çıkıyor. Avustralyalı analist Tom Uren, saldırıların son aylarda artış göstermesinin koronavirüs kaynaklı olarak yorumlanabileceğini de işaret ediyor ve "eğer bir aşı üzerindeki çalışmaların verisini herkesten önce elde ederseniz, bu yeni bilgiler ışığında kendi fabrikalarınıza yeni yönergeler de verebilirsiniz. Bu salgın özelinde bakılacak olursa, bir aylık bir zaman aralığı bile büyük ekonomik fark yaratır" diyor. Reuters'e açıklama yapan Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ise, Çin'in "her tür dijital saldırıya kesinlikle karşı" olduğunu söyledi. 2019 yılı Mart ayında da Avustralya'daki siyasi partilerin ve meclisin internet sitelerinin seçimler öncesinde bir dizi dijital saldırılar serisi gerçekleştirilmiş, Avustralyalı yetkililerin incelemeleri Çin'i işaret ederken Çin yine suçlamaları kesin bir dille reddetmişti.

AVUSTRALYA-ÇİN GERİLİMİ

1.1 trilyon liralık çift yönlü ticaret hacmiyle Avustralya'nın en büyük ticaret ortağı olan Çin, aynı zamanda okyanus ülkesi tarafından bir tehdit olarak algılanıyor. Ayrıca Avustralya, yakın zamanda koronavirüsün sorumlusu olarak Çin'e uluslararası bir soruşturma açılması için başvuruda bulunmuştu. Avustralya'nın suçlamalarına karşılık olarak Çin, Avustralya mallarına karşı fazladan gümrük vergisi getireceğini ve vize uygulamasına başlayabileceğini açıklamıştı. Çin ayrıca bir dizi ekonomik yaptırım paketi açıklamış ve Avustralya mallarına tümden boykot uygulamasının da bir seçenek olduğunu açık şekilde belirtmişti. Financial Times haberine göre, ayrıca Çinli yetkililer Avustralyalı bakanların iletişim taleplerini de yanıtsız bırakıyor. Çin'in bu tarzda bir diplomasi çizgisi izlemesi, bazı uzmanlar tarafından "savaşçı kurt" olarak tabir ediliyor.