Oğuz Kaan Salıcı, “Seçim güvenliğini sadece seçim gününe endeksleyen bir siyasi yaklaşımda davranmıyoruz. Seçim ikliminin de güvenli şekilde oluşması lazım. Biz, seçimi, birinci turda Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığını onaylayacak şekilde yüzde 50’nin üzerinde oyla kazanacağımızdan eminiz” dedi. Onursal Adıgüzel ise “Islak imzalı tutanak elinizdeyse bir kişiyle bile sürecin doğru yürümesini sağlayabilirsiniz. CHP’nin, tanımlı veri girişlerinin olmadığı hiçbir sistemden veri takibi yok. Bütün ekibimiz tanımlı. Herhangi bir gönüllü organizasyonuyla, başka yapıyla CHP ana sistemleri veri almıyor. Türkiye’de eğer internet kesiliyorsa hiçbir şey normal değildir. Bu, tamamen sandıktan çıkacak milli iradeye karşı kalkışmadır. Bizim bunun için de b ve c planlarımız var” diye konuştu.

CHP Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel ve CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, bugün partilerinin genel merkezinde kurulan Seçim Koordinasyon Merkezi’nde ortak bir basın toplantısı düzenledi.

“TOPLAM 563 BİN 784 ARKADAŞIMIZI GÖREVLENDİRMİŞ BULUNUYORUZ”

Oğuz Kaan Salıcı, şunları söyledi:

“Değişimi gerçekleştireceğimiz ve bu değişimin kimsenin burnu kanamadan sandıkta gerçekleşeceği bir seçimin arifesindeyiz. CHP ile 4 partinin de beraber seçime girmesi kararıyla sandıkların başında CHP’den ve İYİ Parti’den arkadaşlarımız bulunacak. Biz, İYİ Parti ile aynı zamanda 16 ilde iş birliği yapıyoruz. Sandık başında görevli bulundurma sorumluluğu, hangi parti o seçim çevresinde seçime giriyorsa o partinin sorumluluğunda bulunuyor. Bütün çalışmaları mümkün olduğunca ortaklaştırıyoruz. Seçim gününe kadar müşahitler, gönüllüler, sivil toplum örgütlerinde katkı sunmak isteyenler ve bu süreç içerisinde sandığın başında durup adil ve şeffaf bir seçim gelsin diye uğraşan arkadaşlarımızla da bu çalışmaları devam ettiriyoruz. Şu an itibarıyla asıl sandık görevlisi, yedek sandık görevlisi, okul sorumlusu, okul bilişim sorumlusu, kat sorumlusu; ilçelerde, okullarda görevlendirilmiş avukatlar, İYİ Parti’nin asıl ve yedek sorumluları ve gönüllü arkadaşlarımızın tamamıyla toplam 563 bin 784 arkadaşımızı görevlendirmiş bulunuyoruz. Bu, yaşayan bir sistem. Yeni arkadaşlarımız sürece katkı sunmak istiyorlar. Seçim gününe kadar da bu rakamın artmasını doğal olarak bekleyebiliriz.

“SEÇİME HAZIRIZ, SEÇİME DAİR HERHANGİ BİR KAYGIMIZ YOK”

Seçim ikliminin de bir yandan kirletildiği, toksik hale getirildiği bir seçim süreci yaşıyoruz. Olumsuz açıklamalar yapılıyor iktidar kanadından. Biz, seçim güvenliği derken seçim güvenliğini sadece seçim gününe endeksleyen bir siyasi yaklaşımda davranmıyoruz. Seçim ikliminin de güvenli şekilde oluşması lazım. Seçime hazırız, seçime dair herhangi bir kaygımız yok. Biz, seçimi, birinci turda Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığını onaylayacak şekilde yüzde 50’nin üzerinde oyla kazanacağımızdan eminiz. Bu kadar önemli bir seçimin güvenlik içinde, Türkiye’nin geleceğine katkı sunacak şekilde, bu seçimin de kimsenin burnu kanamadan Türkiye’nin geleceğine açılan önemli bir kapı olmasını diliyoruz.”

“BÜYÜK BİR ORGANİZASYONU 14 MAYIS GÜNÜ YÖNETİYOR OLACAĞIZ”

Onursal Adıgüzel de şöyle konuştu:

“Yine bir demokrasi sınavının arifesindeyiz. Biz, 14 Mayıs’ın yeni bir başlangıç olacağına inanıyoruz. Seçim güvenliği meselesi de çok uzun zamandır Türkiye’nin gündeminde. Türkiye’nin gündeminde olmasının temel sebebi de aslında 2017 referandumu ve 2019 seçimlerinde alınan haksız, hukuksuz kararlar. Türkiye’de görevini yerine getirmesi gereken kurumlara olan güvensizlik. YSK, AA, TRT gibi siyasallaşan kurumlara olan güvensizlik, siyasi partileri bu konuda daha çok çalışmaya itmiş bulunmakta.

Seçmen listelerini çalıştık, seçmen listelerindeki değişimleri adım adım takip ettik. En son itirazımız doğrultusunda YSK, almış olduğu kararla 23 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını yeniden seçmen yaptı. Seçmen listelerinde yapmış olduğumuz analizleri son güne kadar takip etmeye devam ediyoruz. 2018 ve 2019 seçimlerini baz alarak sandık görevlilerimizi atamaya başladık. Sandık görevlilerimizi resmi olarak bildirdik. Bu, yaşayan bir süreç. Onun için müşahitlerimizle, itiraz yetkililerimizle, cumhurbaşkanı adayımızın müşahitleriyle de sandıkta çok güçlü bir şekilde görev almak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizim birçok rolümüz var, seçim günü için. Sadece sandık kurulu, yedek üyemiz yok; avukat sayısının yoğun olduğu illerde her okulda bir hukuk sorumlusu avukat arkadaşımız var. Lojistik sorumlularımız, ilçelerde veri giriş sorumlularımız var. Büyük bir organizasyonu 14 Mayıs günü yönetiyor olacağız.

“ISLAK İMZALI TUTANAK ELİNİZDEYSE BİR KİŞİYLE BİLE SÜRECİN DOĞRU YÜRÜMESİNİ SAĞLAYABİLİRSİNİZ”

Seçim güvenliği meselesi, bir teknoloji meselesi değil; ıslak imzalı tutanağın Türkiye’deki her sandıktan alınması ve itiraz için kullanılabilmesi. Bunun dışında, ‘Gördük, burada hile vardı’ demenin hiçbir anlamı yok. Islak imzalı tutanak elinizdeyse bir kişiyle bile sürecin doğru yürümesini sağlayabilirsiniz. Onun için 06:30’da görevlilerimiz okullarda toplanıyor, gün boyu yedeğini bırakmadan bir dakika bile sandık başından ayrılmadan, saat 5’e kadar oy kullanma süreçlerinin sağlıklı yürümesini takip ediyorlar. Biz de onları çeşitli araçlarla denetliyoruz. Sandık seçmen listeleri doğru oluşmuş mu; bunu denetleyen arkadaşlarımız var. Biz, bütün seçmenlere diyoruz ki lütfen oy kullandığınız sandığın sayımını da takip edin, bu sizin anayasal hakkınız. Tutanağı sandık sorumlumuz, okul sorumlumuza veriyor. Okul sorumlumuzun görevi, ilk sonuçları bize okuldan göndermek; asıl görevi, ilçe başkanlığımıza ulaşmasını sağlamak ıslak imzalı tutanakların. Çünkü bizim itiraz sürecini yönetmemiz gerekiyor. İlçe başkanlığımız da ayrı bir teknolojik altyapıyla aynı sandıkları tekrar bize gönderiyor, o sonuçlar da CHP’ye geliyor.

“BİZ, SONUÇLARI 3 DAKİKADA YSK’DAN ALIYORUZ VE 3 SONUCU KARŞILAŞTIRIYORUZ”

İlk defa ilçe seçim kurullarında, Türkiye’de devlet sistemi teknoloji ile buluşturuyor. Orada görevliler bilgisayarlara tutanakları işliyorlar. Bütün tutanakları ve çeteleleri tarıyorlar, YSK genel merkezine gidiyor. YSK merkezindeki sunucularla da bizim 3 dakikada bir entegrasyonumuz var. Biz, sonuçları 3 dakikada YSK’dan alıyoruz ve okuldan aldığımız, ilçe başkanlığımızdan aldığımız sonuçlar ve YSK’dan almış olduğumuz 3 sonucu karşılaştırıyoruz. Eğer bir hata varsa o sandıkla ilgili alarm veriyor sistemimiz. Sorunlu olan sandıktaki itiraz sürecinin en son noktaya kadar takibi burada gerçekleştirilmiş oluyor. Her sandığı YSK ile paralel olarak takip ediyoruz, denetliyoruz.

“CHP’NİN, TANIMLI VERİ GİRİŞLERİNİN OLMADIĞI HİÇBİR SİSTEMDEN VERİ TAKİBİ YOK”

Karşımızda öyle bir yapı var ki yaklaşık 200 bin sandığı kontrol edip toplamak zorundasınız. Bu süreç, tek tek sandıkların kontrol edilmesi ile sonuçlanabilir. Bunun yolu da cumhurbaşkanlığında 24 saat, milletvekilliğinde de 48 saat itiraz sürecidir. Bu süreçleri sonuna kadar tamamlamak zorundayız. CHP’nin, tanımlı veri girişlerinin olmadığı hiçbir sistemden veri takibi yok. Bütün ekibimiz tanımlı. Herhangi bir gönüllü organizasyonuyla, başka yapıyla CHP ana sistemleri veri almıyor.

“TÜRKİYE’DE EĞER İNTERNET KESİLİYORSA HİÇBİR ŞEY NORMAL DEĞİLDİR. BU, TAMAMEN SANDIKTAN ÇIKACAK MİLLİ İRADEYE KARŞI KALKIŞMADIR”

Türkiye’de eğer internet kesiliyorsa hiçbir şey normal değildir. Bu, tamamen sandıktan çıkacak milli iradeye karşı kalkışmadır. Bizim bunun için de b ve c planlarımız var. Çeşitli (siber) saldırılar olabilir. Birçok felaket senaryosunu düşündük. Karşımızda, 2017’de mühürsüz oyları geçerli sayan bir anlayış var. Her sandıkta olmak çok önemli. Sandık güvenliği ile ilgili kaygınız varsa gelin hep birlikte bu işi sahada birlikte başaralım.”

“KANUNSUZ EMİR VERENLER VE BU EMİRLERİ UYGULAYANLAR SUÇ İŞLEMİŞ OLURLAR”

Muharrem Erkek de şunları söyledi:

“İçişleri Bakanı, İçişleri Bakanlığı bünyesinde YSK’ye paralel bir yapı oluşturuyor; GAMER, bir merkez. İçişleri Bakanlığı’nın böyle bir yetkisi yok. Bu, yetki gaspıdır, yasalara aykırıdır. Kanunsuz emir verenler ve bu emirleri uygulayanlar suç işlemiş olurlar. Yasalarda kimlerin görev yapacağı, tutanakların kimlere verileceği bellidir. İçişleri Bakanlığı’nın bir siyasi parti gibi hareket etmesi mümkün değildir. Hiçbir güç halkın iradesinin önüne geçemez. Bütün seçmenler mutlaka oyunu kullansın.

“SEÇİM GÜNÜ YAYIN YASAĞININ KALKMASI İLE BİRLİKTE DÜZENLİ OLARAK KAMUOYUNU BİLGİLENDİRECEĞİZ”

Sandık tutanakları, sandık kurulu başkanı ve üyelerince imzalandıktan ve mühürlendikten sonra siyasi partilerin sandık kurulları üyelerine ve müşahitlere verilmek zorundadır, bunun dışında hiç kimseye verilemez. İçişleri Bakanı’nın niçin böyle bir paralel yapı kurduğunun, süreci takip etmesinin sebebi; büyük bir kaybetme korkusu sarmış, başka şeyler planlıyor olabilirler. İtiraza yetkili tüm arkadaşlarımızı görevlendirdik, eğitimleri tamamlandı. Tüm sandık alanlarında hepsi görev yapacak. Biz de seçim günü yayın yasağının kalkması ile birlikte düzenli olarak kamuoyunu bilgilendireceğiz. 14 Mayıs günü gerçek baharı getireceğiz. Herkes müsterih olsun. Halkın iradesine hiç kimse karşı gelemez.”