"İddianame Çökecek; Tutuksuz Yargılama Esastır"

Yücel, tutuksuz yargılama esasının derhal uygulanması gerektiğini vurguladı:

"İddianame hazırlandığına göre, deliller toplanmıştır. Dolayısıyla delillere etki edilmesi, delillerin karartılması şüphesi söz konusu değildir. Bu nedenle yol arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı ve yargılama tutuksuz olarak sürdürülmelidir."

CHP Sözcüsü, iddianamenin sayfa sayısının çokluğunun suçlu algısı yaratmayı amaçladığını, tıpkı Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi bu iddianamenin de çökeceğini söyledi.

"775 Kez 'İmamoğlu Suç Örgütü' İfadesiyle Masumiyet Karinesi İhlal Edildi"

Yücel, savcılık makamının hukuka aykırı davrandığını ve "775 ayrı yerde 'İmamoğlu suç örgütü' ifadesini kullanan" iddianamenin masumiyet karinesini ve lekelenmeme hakkını hiçe saydığını belirtti.

  • Çelişkili Tanıklık: İddianameyi yazanların, birbiriyle altı yıl boyunca hiç görüşmeyen iki kişinin aynı suç örgütü içerisinde nasıl yönetici olduğunu açıklamasını istedi. Yücel, intihara kalkışan ve ismi değiştirilen (Meşe'den İlke'ye) gizli tanık ifadelerinin hukuki değil, siyasi bir talimat olduğunu savundu.

  • Kapatma Tehdidi: Sözde yolsuzluk iddianamesine parti kapatma talebi eklenmesinin, "AKP’nin, iktidarının devamlılığını bu ülkenin birinci partisini kapatılmasında bulduğu" korkusunun göstergesi olduğunu söyledi.

Basın ve Özgürlüklere Müdahale

Yücel, İmamoğlu'nun sosyal medya hesaplarına ve iddianameyi halka duyuran internet sitelerine "Millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması" gerekçesiyle erişim yasağı getirilmesini eleştirdi:

"Milletin cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi X hesabına dün üçüncü kez erişim engeli getirdiler. Fotoğrafları toplatıldı, metrolarda sesinin duyulması engellendi. Suçlayana her şey hak ama mağdur edilen, yargısız infaz edilen için savunma yasak. Oysa ki savunma hakkı kutsaldır."

Yücel, yargının AKP'nin siyasi sopası olarak kullanıldığını vurguladı ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un bu konudaki sessizliğini eleştirdi.