Haber: Ulaş Yurdal
Türkiye’nin kaderini belirleyecek olan seçimin ilk turu mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önde olmasıyla birlikte seçim ikinci tura kalmıştı. İlk turda yaşanan ve ikinci tur görüşlerini CHP Gaziantep Milletvekili ve seçime YSP listesinden giren Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan Emek Partili Sevda Karaca anlattı.
Gaziantep’in Şahinbey İlçesi Vatan Mahallesi’de Kazım Karabekir İlkokulu’nda ortaya çıkan skandalı anlatan Hasan Öztürkmen, “Gaziantep’in Şahinbey ilçesi Vatan Mahallesi'nde bulunan Kazım Karabekir İlkokulu'nda oy kullanacak olan yaklaşık bin seçmen seçime bir gün kala bilgileri dışında “Vatan Partisi adına Sandık Kurulu Üyesi” olarak bildirilmiş. Vatandaşlar oy kullanmaya gittiklerinde bunu öğreniyorlar. Okuldaki sandıkta oy kullanamayıp görevli oldukları sandıklara yönlendirildiler. Seçmen bu oyun yüzünden mağdur oldu” dedi.
“KENT REHİN ALINMIŞ"
Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan YSP listelerinden Gaziantep’te milletvekili seçilen Sevda Karaca sokak sokak çalıştıklarını, kentin rehin alınmış pozisyonda olduğunu ifade etti. Karaca, “İttifakın tüm güçleri Gaziantep’te sokak sokak mahalle mahalle çalıştı. Bu süreçte gördüğümüz en açık tablolardan biri, kentin tümüyle rehin alınmış bir kent haline geldiğiydi. Yoksulluğun arttığı, işsizlik kaygının çok büyüdüğü, sosyal yardımlara bağımlılığın ciddi boyutlara ulaştığı, insanların günde 10-12 saat çalışıyor olmalarına rağmen evlerini geçindirmek için hala sosyal yardım bağımlılığına mahkûm bırakıldığı bir kent” dedi.
Karaca, Gaziantep’in Cumhur İttifakının kurduğu karanlık ittifaklarının yerel dayanaklarını oluşturmak için özel bir çaba gösterdiğinin altını çizerek Hüda Par Genel Sekreteri hakkında şu ifadeleri kullandı; “Gaziantep aynı zamanda Cumhur ittifakının kurduğu karanlık ittifakların da yerel dayanaklarını oluşturmak için özel bir çaba gösterdiğinin görünür olduğu bir kent. Meclis tablosu için çok tartıştığımız Hizbullah’ın bir devamcısı olarak gördüğümüz Hüdaparın genel sekreteri bu kentten meclise gitti. Bu şehirdeki işçilerin, emekçilerin karşılığını vermeyenler bu şehirden meclise gittiler. Tabloyu böyle çizdiğimizde karanlık bir tablo gibi görünüyor.”
SANDIK GÖZLEMCİLERİ
Seçim sürecinde birçok hukuksuzlukla ve hile ile karşılaşacağımızı biliyorduk, önlemler alıyorduk. Fakat şeytanın dahi aklına gelmeyecek yöntemler her seçim döneminde yeniden icat ediliyor. Sabah erken saatlerinde oy kullanmaya giden yurttaşlar, sandık görevlisi olduklarını ve görevli oldukları okullarda oy kullanmaları gerektiği gibi bir bilgi ile karşı karşıya kaldılar. Vatan partisi usulsüzce, suç işleyerek, kimlik numaraları ile, yurttaşlara hiçbir bilgi vermeden, rızası olmadan şehrin dört bir tarafına insanları sandık kurulu görevlileri olarak atamış. 4 bine aşkın insanın bu yüzden oylarını kullanma haklarının gasp edildiğini tespit ettikten sonra mülki idare amirlerine, il ve ilçe seçim kurullarına başvurularda bulunduk.
BAŞVURULARIMIZ SONUÇSUZ KALDI
Biz tespit edebildiğimiz yurttaşları önce adliyeye taşımak zorunda kaldık. İnsanlar adliyede uzun kuyruklar bekleyerek görev belgelerini aldılar. Görev belgelerinde yazan okullara taşıdık ve oy kullanmalarını sağladık. Bütün bunları yapmak olanaklı değil. Çünkü biz seçim sürecinde devletin bütün olanaklarını kullanarak çalışma yapanların olanaklarına sahip değiliz. İnsanlar özel arabalarıyla, dolmuşlarıyla taşıma sürecine dahil oldular. İtirazlar ve suç duyurusunda bulunduk. Böyle bir hak gaspının yaşandığı bir kentte seçim güvenliğinden söz edilemez. Seçimlerin yinelenmesine ilişkin de başvuru yaptık, başvurumuz reddedildi. Hakkı gasp edilen seçmenler engelli, yaşlı, bebekli, okuma yazma bilmeyen insanlardı. Şehrin en ücra köşelerine oy kullanmalarını engellemek için sürülmüş durumdalardı. 28 mayısta benzer durumla karşılaşmamak için başvurularımızı yaptık. Sonuç aldığımız noktalar oldu, bazı yurttaşların görevleri iptal edildi. Ama vatan partisinin aynı yöntemle suç işlemesini önlemek için bir adım atılmadı. Bu sebeple hazırlık yapıyoruz.
DEPREM BÖLGESİNDE KULLANILAN OYLAR
Sadece Gaziantep’te değil deprem bölgesinin tamamında büyük bir kaygı mevcut. Devlet depremde kaç kişinin öldüğüne ilişkin tutarlı bir rakam ortaya koyamadı. Depremi yaşayanlar depremzedeler ölü sayısının çok yüksek olduğunu biliyor. İktidar seçimde sandıktan çıkmasının garantisi olarak görüp kendilerine oy devşirmeye çalıştılar. Seçmen sayıları ile oy kullanana insan sayısında muazzam fark var. Seçmen sayısında yaşanması gereken farkların olmadığı tablolar yaşanıyor. Bu konuda gizleme, saklama ile karşı karşıyayız. Bütün bu durumlar büyük bir engel oluşturmuş durumda. Bu konuda asıl sorumluluk devlet mekanizmalarının içinde yer alanların ta kendisidir. Sorumluluktan kaçamazlar.
ATA İTTİFAKI
Bu ülkenin tarih vatan-millet-Sakarya edebiyatı yapıp, vatanseverlik altında ırkçılık yapıp bu ülkeye kimin zarar verdiğinin altın harflerle yazılı olduğu bir hafızaya sahip. Sinan oğanın ortaya koyduğu milliyetçi ırkçı hezeyanlarla dolu söyleminin zaten iktidarı güçlendiren bir yanı vardı. Son yaptığı hamleyle bunu belgeledi. Bunu öngörüyorduk. Bunun tek adam iktidarına karşı öfke biriktiren ama bu öfkeyi yanlış kanalize edenler bakımından da karşılığı olacak. Sinan Oğanın şaibeli yüzde 5’lik rakamın gerçek olmadığı ortaya çıkacak.
