Türkiye ve Ortadoğu'da 2022'de çok önemli gelişmeler yaşandı. İran'da Mahsa Amini'nin katledilmesi üzerine başlayan protestolar dünyanın her yerine yayıldı. Irak'ta ise KDP peşmergeleri ile PKK arasında çatışmalar oldu. Bu çatışmalar siyasi alana da sirayet etti. 

Suriye'de Rojava eksenli gelişmeler yılın sonuna doğru Türkiye'nin yaptığı hava operasyonları ile devam etti. 

AKP hükümetinin Suriye lideri Esad ile görüşeceğini ifade etmesi üzerine ise Türkiye ve Suriye eksenli gelişmeler 2022 yılına damgasını vurdu. Türkiye'de ise 2023 seçimlerinin yaklaşması ile tekrar Kürtler üzerinden politikalar merkezileşmeye başladı. 

Türkiye ve Ortadoğu'da özellikle Kürtler'in de merkezinde olduğu gelişmeleri Bekir Güneş ile Araştırmacı Dr. Mustafa Peköz değerlendirdi. 

Uzun yıllar Fransa'da yaşadığını söyleyen Peköz, "Fransa'da gündem bulmakta zorlanıyoruz ama Türkiye'de öyle değil. Günlük olarak gündemler değişiyor. Ortadoğu'daki gelişmeler dünyadaki toplumsal ve politik süreçleri de çok etkiliyor" dedi. 

İRAN'DA 2022'DE NELER OLDU?

İran'da 2022'de Mahsa Amini eylemleri ile başlayan süreçleri de değerlendiren Peköz şunları söyledi:

İran'daki değişim dönüşüm yeni değil. Bu bir patlama noktası. İran'da 2015'ten sonra gelişmeler değişmeye başladı. İran'da yeni bir devlet geleneği var gelişmeye çok açıklar. Bu nedenle İsrail ile benzer yönleri var. İsrail terör örgütü olarak gördükleri ile sonraki gün masada oturabiliyor. Nüfus yoğunluğu ve coğrafi yoğunluğu bakımından baktığımızda yüzde 40-45 gibi bir Fars nüfusu var ama ağırlıklı olarak Azeri bir nüfustan oluşur. Humeyni Azeridir.

MAHSA AMİNİ EYLEMLERİ BİR KIVILCIM OLDU 

Mahsa Amini'nin öldürülmesi bir kıvılcım oldu ama dip dalga uzun süredir var. Şu anki cumhurbaşkanı yüzde 36 ile seçildi. Seçmenin yüzde 56'sı sandık başına bile gitmemiş. Yüzde 60 gibi bir oyla seçildi. Neredeyse ülke nüfusunun üçte ikisi oy vermemiş. Toplumsal tabanın da kaybedildiği anlamına geliyor. İran'da asıl değişim Humeyni'den sonra olacak. Humeyni'nin yerine kim gelecek sorusu soruluyor. Kasım Süleymani yerine gelecek kişi olarak görülüyordu ama o öldürüldü. Süleymani'nin öldürülmesi İran'da ciddi bir kırılma yarattı. İran'da değişim kaçınılmazdır. İran'da şimdi devlet dairelerinde çarşaf giyilip dışarıda giyilmemesi tartışılıyor. Ama bu değişim kaçınılmazdır. 

İRAN'DA BİR DIŞ MÜDAHALE OLURSA KÜRT BÖLGESİ STATÜ KAZANABİLİR

Cumhurbaşkanı 3 defa Kürdistan eyaletine gitti. Kürt bölgelerinde fillen şuanda İran Devrim Muhafızları yok. Birkaç yıl önce oraya Kürt valiler atadılar, oraya Kürdistan eyaleti dediler ve şimdi Kürtçe anadilde eğitim tartışılıyor. Ama bu çok görülmüyor buradan. Bölgedeki müdahaleler iç dinamikleri değiştiriyor. Irak ve Suriye'deki dış müdahaleler Irak Kürdistan Bölgesi ve Rojava bölgesini oluşturdu. Şimdi İran'da da benzer bir dış müdahale olursa bu da NATO müdahalesi diyebiliriz. İran'da zaten bir eyalet sistemi var. Birçok tartışma var orada. Kürdistan Eyaleti var sınırları belli. Orada bir yerel meclis kurulabilir. Rusya'nın eyaletler sistemine benzer. 

İRAN'A YÖNELİK BİR MÜDAHALEYİ ALMANYA VE ÇİN İSTEMİYOR

İran'a yönelik bir müdahaleyi Rusya'dan çok Almanya ve Çin engelliyor. Almanya'nın İran'da çok ciddi yatırımları var. Çin'in Dünya'dan en ucuz petrol aldığı yer İran'dır. Çin stratejik çıkarları için İran'dan vazgeçmiyor. İran'a bir dış müdahalenin olacağını zor görüyorum ama değişimin de kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Belucciler, Kürtler ve Azeriler için yeni bir değişim söz konusu olacaktır. Bu bölgelerin özerk bir statüye kavuşulması konuşulacaktır. ABD'nin planı 2030'a kadar bunları yapmasıdır." dedi.

IRAK'TA 2022'DE NELER OLDU?

Peköz Irak'taki gelişmelere ilişkin de şunları söyledi:

Irak'ın artık Bağdat merkezli bir devlet olma statüsü bitti. Büyük devletler de bunun farkında. Irak'taki dengeleri korurken hep İran'daki dengeleri koruyarak yaptılar. Kürdistan bölgesini bağımsız bir devlet olarak tanıdıklarında Bağdat otomatikman İran'ın denetimine girer. Bunlar bilinerek dengeler korunuyor. Irak Kürdistan Bölgesindeki Kürtler bunlar da Barzani ailesi dışarıdaki gelişmeleri çok iyi okuyamıyorlar. Barzani ailesi dışında kimse yok orada zaten. Talabani ve Barzani'ye bağlı peşmergeler var. Orada devletleşmek gibi bir çabaları yok. 

ABD IRAK'TA REFERANDUM İSTEMİYORDU

ABD 2 bin peşmergenin emekli olması için listeyi Barzani'ye verdi. Çünkü onlar profesyonel bir ordu istiyor. Orada askeri, meclis, her şey bölünmüş durumda. Uluslararası güçlerin Kürtlerin çok sevdiği algısı var. Ama öyle değil Uluslararası güçler sadece kendi çıkarlarını düşünüyor. Küresel güçlerin stratejilerini görmezsen olmaz. ABD Dışişleri Bakanı Trump'ın mektubunu getirdi Barzani'ye referandum yapmayın diye. Ama yaptılar. Yapınca Haşdi Şabi girdi ve ciddi sorunlar yaşadılar. 

BARZANİLER BİR AŞİRET GİBİ DEĞİL DEVLET GİBİ DAVRANMASI GEREKİR

Bu yaşananlar halkta bir güvensizlik de yarattı. Bağdat merkezli bir devlet olgusu yok artık. Ama sen bu noktaya getirmezsen onlar da başka arayışlar içine girerler. Duygusal davranışların uluslararası stratejilerde yeri yok. Bir devlet gibi davranması gerekiyor bir aşiret gibi değil. Kürtler bu bölgelerde önlerine gelen tarihsel fırsatları değerlendiremezse yüz yıl sonra başka durumlar olur. Uluslararası ilişkilerde ihanet ve dostluklar yoktur çıkarlar vardır. Kürdistan Bölge yönetiminin aklını başına alması ve uluslararası ilişkileri iyi okuması gerekir. Irak Kürdistan Bölgesi fiilen bir devlettir ama zihinsel olarak bir devlet değildir. Talabani ve Barzani kuşağı gündemden çıkmadan Irak Kürdistan bölgesi zihnen hazır olması çok zor. Küresel sisteme adepte olmaları önemlidir." ifadelerini kullandı. 

SURİYE VE ROJAVA'DA 2022 NASIL GEÇTİ?

Mustafa Peköz Suriye ve Rojava'da çok sıcak olan gelişmeleri ve komşuları ile olan ilişkilerini değerlendirdi. 

Peköz'ün Suriye ile ilgili görüşleri şu şekilde:

2012'de yazdığım bir makalede Esad ve Kürtler'in kaybetmeyeceğini radikal islamcı grupların kaybedeceğini söylemiştim. Rusya için Ukrayna ne ise Suriye'de ise odur. Rusya, Suriye'yi bölge stratejisine hakim olacağı bir üs olarak görüyor. Rusya'nın dünyanın hiçbir yerinde olmadığı hava savunma sistemleri Suriye'de var. S-400'ler var orada. Rusya çok sabırlı politikalar yapar. Ukrayna'da Putin'in kaybettiği yorumları çok gerçekçi değil. Esad bundan sonra iktidar gücüdür. İkinci ise iktidar gücü Kamışlı'dır. Buraya gelen cihatçıların çoğu dışarıdan ithal edilenlerdi. Avrupa'dan binlerce kişi geldi. Avrupa önce çocukları gönderdi sonra çocuklarını arayan aileleri gönderdi. Rojava için herkes yürüdü çok ciddi bir mücadele oldu. Böyle olunca da ABD müdahale kararı aldı. Bundan sonra ise artık Kamışlı merkezli bölgenin tasfiyesi mümkün değildir. Türkiye ve Esad'ın şuanda en çok istediği Kürtler'in bir statü sahip olmaması. Ama bunun artık imkanı yok. Nasıl bir statü olacağı üzerine tartışıyorlar. 

ABD'NİN ROJAVA'YI İYİ BİLEN BİR EKİBİ GÖREVDE

YPG modeli ABD Pentagon modeline çok benzemiyor. YPG'de de askeri sözcü vardır. Askeri model ABD'deki askeri modele çok benziyor. Kıyafetleri bile birbirine çok benzer. Armalar da öyledir. Biden'ın görevlendirdiği isimler Obama döneminde ikincil isimlerdi ama Ortadoğu'da görev alan isimlerdi. Şimdi bu ekip tamamen görevde. Bu ekip Rojava'daki pozisyonu çok çok iyi bilen bir ekip. Türkiye'nin son operasyonları da ciddi politik rol oynayacaktır. Bir askeri operasyon bana çok zor geliyor. Tabi imkansız da diyemeyiz. Ama güç ilişkilerine baktığımızda zor. Bu hava operasyonlarından sonra ABD Rojava'ya ciddi askeri teçhizatlar gönderdi. Mezuniyet töreninde helikopterler de kullanıldı. ABD'li helikopterlerin Rojava'da kullanılması boşuna değildir. Türkiye ile arka planda görüşmeler yapılıyor ABD arasında. Türkiye'de F-16'lar 40 yıllık oldu artık revize edilmesi gerekiyor. F-35'leri vermiyorlar Türkiye'ye. Güç dengeleri Türkiye'nin aleyhine işliyor." dedi. 

TÜRKİYE'DE 2022 NASIL GEÇTİ?

Türkiye'de 2022'de yaşananların Ortadoğu'da yaşananlarla ilişkili ve parelel olduğunu belirten Peköz, Türkiye'nin ön ve arka kapıda farklı ilişkiler geliştirdiğini söyledi. 

Peköz şunları söyledi:

Türkiye'ye 2030 yılına kadar verilen ev görevleri var. Bunlardan bazıları Kürt ve alevi sorunlarının gündemden çıkması yönünde. Kılıçdaroğlu'nun ABD ve İngilter'ye gitmesi Kılıçdaroğlu'nun özel yetenekleri ile ilgili değildir. Bunlar uluslararası güçlerin Türkiye'ye ileride biçtiği rollerle ilgilidir. Kürtler'in sorunlarının çözülmesi isteniyor. Bence Erdoğan iktidarı politik olarak miyadını doldurdu diye düşünüyorum. Ya da olağanüstü bir manevra alanı açacaklar. Cumhurbaşkanı Erdoğan pragramtistir. Geçmişte yaptıkları da bunu gösteriyor. Ama sadece Kürtlere değil Uluslararası güçlere de güven vermesi lazım. 
TÜRKİYE'YE 2030 YILINA KADAR ÖDEV VERİLDİ

Türkiye'ye verilen ödev 2030 yılına kadar Kürt sorunun çözümü yönünde. Devletin bir tarafı CHP'yi destekliyor cumhuriyeti kuran parti ile biz bu sorunu çözelim diyor bir taraf ise statükonun devamını savunuyor. Devletin sadece tek bir planı yok. Devletin her zaman yedekte bir planı vardır. Türkiye'nin "Kürtlerle otursam yok olurum" kaygısı Kürtlere yaklaşımını etkiliyor. Kılıçdaroğlu'na yüklenen misyon Kürt sorununu mecliste çözme yönünde olabilir. Demokratik siyasete muhatabı HDP olmalıdır. Altılı Masanın bir anayasa taslağı var. Başkanlık sistemini revize eden bir anayasa taslağı. Ama HDP'nin kamuoyuna yansıyan bir anayasa çalışması yok. Sen bu konuda ne diyorsun buna ilişkin bir anayasa teklifi hazırlaman gerekiyor. Anadilde eğitim ve statü konusunda ne diyorsun bunları belirlemen gerekiyor. 'Biz bu anayasaya karşıyız' diyerek olmaz. Kendi alternatifini de oluşturman gerekiyor. 

KÜRT SORUNUNA DEVLET İÇİNDEN İKİ FARKLI YAKLAŞIM VAR

Kürtler olmadan Türkiye'de kimse kazanamaz. HDP'nin oyları en az yüzde 12 civarında. Ne Cumhur İttifakı ne de Millet İttifakı HDP oyları olmadan kazanamıyor. CHP bence bir arayış içinde. Bahçeli'nin AKP'nin HDP görüşmesini normal görmesi önemli. Devletin Öcalan ile görüştüğü açık ama Devletin de Öcalan ile anlaşamadığı belli. Belki de Öcalan da hedefleri yükseltmiştir. Bilemiyoruz tabi. Somut bir planlama talep ediliyor olabilir. Kabul edelim etmeyelim Demirtaş artık toplum üzerinde ciddi etkisi olan bir lider konumundadır. Devletin iki kanadı var. Cumhur İttifakı Öcalan üzerinde bir hareket planı yapıyor diğer ittifak ise Demirtaş üzerinden bir hareket planlıyor. Öcalan'ın misyonu ile Demirtaş'ın misyonu farklı. Demirtaş'ın PKK'yi ikna etme şansı yok. Bu görevi kim yapabilir Öcalan yapar. PKK Demirtaş'ı dinlemez ama Öcalan'ı dinler. 

2023 KÜRTLER AÇISINDAN NASIL BİR YIL OLUR?

HDP'nin kapatılması politik bir davadır. Bahçeli'nin HDP'yi kapatın demesi HDP'nin hemen kapatılacağı anlamına gelmez. Hazine yardımı kesilebilir. Ya da kişilere ceza verilebilir. HDP'nin kapatılmaması bir mesaj ve yeni bir denge olabilir. Önümüzdeki Şubat, Mart ayında Öcalan ile yeni bir görüşme yapılabilir. Aileler ve avukatlar kamuoyuna açık Öcalan ile görüşebilir. Kürtler Kılıçdaroğlu'nu destekliyor gibi bir imaj yaratılıyor. HDP bu imajı oluşturarak yanlış yapıyor. Siyaset yapıyorsun bunu söylemezsin. HDP birinci turda kendi adayını çıkartır bu yanlış değil. HDP, birinci turda kendi adayını çıkartırsa Erdoğan kazanır anlayışı da doğru değil. Birçok ülkede krallık da var. Mesele sadece ülkenin hangi sistemle yönetileceği değil pratik de önemli. Türkiye 2023'te çok önemli gelişmelere gebe. HDP kendi sosyolojik tabanını dikkate alarak hareket etmelidir. HDP ikinci turda ise her iki ittifak ile de görüşebilmenin önünü açmalıdır.

DEMİRTAŞ 2023'TE SERBEST KALIRSA SÜRPİZ OLMAZ

Demirtaş'ın tahliyesi önümüzdeki sene sürpriz olmaz. Öcalan ile görüşme sürpiz olmaz. Kayyumlar gidebilir. Kürtler için 2023 çok önemlidir. Akıllı davranırlarsa kazanırlar. Ortadoğudaki güç ilişkileri çok iyi okunmalı ve ona göre davranılmalıdır. Bu şekilde davranırlarsa kazanırlar. Kürt sorunu çok hızlı bir şekilde ülke gündemine gelebilir. Ama ciddi olarak tartışılacaktır. Çözüm odaklı politikaların devreye gireceğini düşünüyorum.