CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, kamu görevlileri sendikalarına toplu sözleşme ikramiyesi için getirilmek istenen yüzde 2'lik iş kolu örgütlenme şartına ilişkin; “İktidar, baraj şartı ile sendikalara ve sendikaların üyelerine yönelik ayrıma gitmektedir. Bu durumda yüzlerce sendika ve binlerce sendika üyesinin örgütlenme özgürlüğü hakkına açık bir darbe vurulmaktadır… Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası çalışma örgütünün 87 ve 98 sayılı hükümlerine de açıkça aykırıdır” açıklamasını yaptı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, kamu görevlileri sendikalarına toplu sözleşme ikramiyesi için getirilmek istenen yüzde ikilik iş kolu örgütlenme şartına tepki gösterdi. Ağbaba, yaptığı yazılı açıklamada şu değerlendirmeyi yaptı:

“HÜKÜMETİN YAPMAYA ÇALIŞTIĞI KÜÇÜK SENDİKALARI BÜYÜK SENDİKALARA YEDİRMEKTİR”

“Getirilen düzenleme ile kamu görevlilerin örgütlü olduğu sendikalara yüzde 2 örgütlenme baraj şartı getirilmekte, yüzde 2 baraj şartını sağlayan sendikaların üyelerine toplu sözleşme ikramiyesi ödenirken, bunun altında kalan sendikalara ise toplu sözleşme desteği verileceği belirtilmektedir.

Getirilen kanun teklifinde toplu sözleşme desteği olarak memur aylık katsayısının 750 gösterge rakamıyla çarpımı sonucu çıkacak tutar, toplu sözleşme ikramiyesi ise 2119 gösterge rakamıyla çarpımı sonucu çıkacak tutar olarak belirleniyor. Şu anki katsayı ile hesap edildiğinde yüzde 2 şartını sağlayan sendikalarla, yüzde 2 altında kalanlara üye memurlar arasında 500 TL gibi bir fark oluşmaktadır. Hükümetin yapmaya çalıştığı küçük sendikaları büyük sendikalara yedirmektir.

“SENDİKA ÜYESİNİN ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ HAKKINA AÇIK BİR DARBE VURULMAKTADIR”

İktidar, baraj şartı ile sendikalara ve sendikaların üyelerine yönelik ayrıma gitmektedir. Bu durumda yüzlerce sendika ve binlerce sendika üyesinin örgütlenme özgürlüğü hakkına açık bir darbe vurulmaktadır. Düzenleme; başta anayasamızın 51. Maddesinde yer alan sendika kurma hakkını ihlal ettiği gibi yine Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası çalışma örgütünün 87 ve 98 sayılı hükümlerine de açıkça aykırıdır.

Hem anayasamıza hem de imzalamış olduğumuz uluslararası hükümlere aykırılık taşıyan bu düzenlemede ısrar etmek, bağımsız ve özgür sendikal anlayışı yok etmek demektir. Çalışma Bakanının bir dediği bir diğerini tutmuyor.

“İKTİDAR KENDİ YANDAŞI OLAN SENDİKALARIN DIŞINDA HİÇBİR SENDİKANIN VAR OLMASINA TAHAMMÜL EDEMİYOR”

Çalışma Bakanı Türkiye’de sendikal örgütlülüğün yaşadığı sorunlardan sürekli bahsediyor. Sendikalaşmanın anayasal bir hak olduğunu her defasında dile getiriyor. Gelin görün ki getirilen bu düzenleme ile sendikalar arasında ayrıma ve sendika seçme özgürlüğüne darbe vuruluyor.

Daha önce Danıştay’ın iptal ettiği bu düzenlemede ısrar etmenin amacı nedir anlamış değiliz. Getirilen düzenlemede gerekçe olarak ‘Sendikal algının güçlendirilmesi ve sendika üyeliğinin desteklenmesi amacıyla’ yapıldığı ifade ediliyor. Sendikalara yönelik yüzde 2’lik örgütlenme barajı şartı sendikal algıyı ve üyeliğini güçlendirmez aksine tüm bunları ortadan kaldırır. Diğer sendikaların örgütlenme ve var olma hakkına darbe vurur ve ülke de tek tip sendikacılığın önü açılır. Anladığımız kadarıyla iktidar kendi yandaşı olan sendikaların dışında hiçbir sendikanın var olmasına tahammül edemiyor.”