Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, Rusya’nın tahıl sevkiyatı anlaşmasını askıya almasına ilişkin, “Bu anlaşma, Ukrayna ve Türkiye’nin küresel gıda güvenliği için ortak bir sorumluluk paylaştıklarını gösteriyor. Bu sayede 400 milyondan fazla insan bu sevkiyatlar sayesinde tahıl ve diğer gıda ürünlerine erişim alıyorlar. … Rus tarafı bu durumdan son derece rahatsızdı. Bu bağlamda özellikle farklı şeyler yapmaya başladı. Boğaz’dan geçen ya da çıkmak isteyen gemi sayısını azaltmaya ve özellikle denetimi yavaşlatarak bekleyen gemiler arasında bir nevi trafiğe de vesile oldular” dedi.

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Bodnar, Rusya’nın 29 Ekim’de Sivastapol’e saldırıldığı iddiasıyla Karadeniz üzerinden tahıl ve gübre sevkiyatını sağlayan anlaşmayı askıya almasına ilişkin ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı. Bodnar, Rusya’nın aldığı kararın geleneksel bir politika olduğunu ve buna göre imzaladığı anlaşmaları yerine getirmediğini belirtti. Rusya’nın Ukrayna ile olan tüm anlaşmaları ihlal ettiğini ve Ukrayna’ya saldırarak da uluslararası anlaşmaları ihlal ettiğini belirten Bodnar devamında şunları kaydetti:

“ANLAŞMA SAVAŞA RAĞMEN TÜRKİYE SAYESİNDE VE BM YARDIMIYLA İMZALANDI”

“Devam eden savaşa rağmen Türkiye sayesinde ve Birlemiş Milletler’in (BM) yardımıyla özellikle bu tahıl anlaşması imzalandı. Türkiye’nin bu konuda rolü belirleyici oldu. Özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk hükümetinin çabaları sayesinde bu anlaşmaları elde ettik. Bu bağlamda şu hususun altını çizmek istiyorum: Aslında burada, Türkiye, BM ve Ukrayna arasında imzalanan bir anlaşmadan bahsediyoruz. Bu anlaşmayı güzel bir şekilde faaliyete geçirmeye çalışıyoruz. Bu anlaşma, Ukrayna ve Türkiye’nin küresel gıda güvenliği için ortak bir sorumluluk paylaştıklarını gösteriyor. Bu sayede 400 milyondan fazla insan bu sevkiyatlar sayesinde tahıl ve diğer gıda ürünlerine erişim alıyorlar. Dünyadaki tüm ülkelerde hem Ukrayna hem Türkiye küresel gıda güvenliğine katkılarından dolayı iki ülkeye de şükranlarını sunuyor.

Rus tarafı bu durumdan son derece rahatsızdı. Bu bağlamda, özellikle farklı şeyler yapmaya başladı. Boğaz’dan geçen ya da çıkmak isteyen gemi sayısını azaltmaya ve özellikle denetimi yavaşlatarak bekleyen gemiler arasında bir nevi trafiğe de vesile oldular.”

“BİR GEMİ, TAM 52 GÜN BEKLEDİ”

Bodnar, anlaşma kapsamında seyir halinde olan gemilere ilişkin şu güncel bilgileri paylaştı:

“Yaklaşık olarak tam 45 gemi İstanbul’a girmek üzere Marmara Denizi’nde beklemektedir. Dün (31 Ekim) Odesa’dan 12 gemi çıktı ve bugün İstanbul’a gelmesi bekleniyor. Bugün (1 Kasım) 5 geminin daha Ukrayna limanlarından çıkmasını bekliyoruz. Onun dışında Marmara Denizi’nde bulunan 45 geminin yanı sıra, denetlenmesini bekleyen 100 gemi daha var.

Bu bağlamda, Türkiye’nin ve özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söz konusu inisiyatife devam etme konusundaki net tutumu için teşekkür ediyoruz. Çünkü şu an itibariyle söz konusu gemiler iki tarafın temsilcisi tarafından denetlenmekte. Türkiye ve BM’den görevlendirilen kişiler tarafından denetleniyor. Bu yaklaşım sayesinde dün yaklaşık 40 gemi denetlendi ve bekleme yerlerinde ciddi bir hafifleme söz konusu oldu. Rusya’nın hiç yapıcı olmayan tutumundan dolayı bir geminin tam olarak 52 gün beklediğini de hatırlatmak isterim.”

“BM VE TÜRKİYE'NİN ORTAĞI OLARAK ANLAŞMAYA UYUYORUZ”

Büyükelçi Bodnar, 19 Kasım’da süresi dolacak olan anlaşmanın uygulanmaya devam etmesi taraftarı olduklarını belirtti. Bodnar, bunun önemini şöyle açıkladı:

“Her şeyden önce, uluslararası gıda güvenliğinin sorumluluğunu alıyor ve bunu Türk tarafıyla paylaşıyoruz. İkinci olarak, mümkün olduğu kadar tahıl göndermeliyiz. Savaşa rağmen çok fazla üretiyoruz. Uluslararası pazarın ihtiyaç duyduğu buğday, mısır ve diğer pek çok şeyimiz var. Üstelik, ülkemizden gönderilen ve ülkemize gönderilen ürün sayısını arttırabilirsek çok memnuniyet duyacağız. Çünkü bugün boş gemilerin hiçbir şey taşımadan Ukrayna limanlarına gelmesi pek uygun değil. Dışarıdan birçok şeye ihtiyacımız var ve buna Türkiye dahil. Fakat mevcut anlaşma buna müsaade etmiyor, bu yüzden yasaya saygı gösteren bir ülke olarak resmi anlaşmalar uyarınca haklarımızı koruyoruz ve BM ve Türkiye'nin ortağı olarak anlaşmaya uyuyoruz. Ancak bu anlaşmanın hem süre olarak hem de ithal ve ihraç edilebilecek ürün sayısı açısından uzatılmasından memnuniyet duyarız.”

“GEMİLERİN TAŞIYABİLECEĞİ MİKTARIN YERİNİ TUTAMAZ”

Bodnar, Ukrayna’nın gıda ürünlerinin deniz yoluyla ulaştırılması dışında demiryolu, karayolu ve Tuna nehri üzerinden sevkiyatının sürdürülebilir olmadığına dikkat çekti. Bodnar devamında, “Gemilerin taşıyabileceği miktarın yerini tutmadığını biliyoruz. Ve bu anlaşmanın devam etmesi hem Ukrayna hem Türkiye hem de diğer dünya için önemli” ifadelerini kullandı.

“RUSLAR BİLMEDİKLERİ SUYA GİRDİKLERİNİ ANLAMIYORLAR”

Kışın kapıda olduğunu söyleyen Büyükelçi Bodnar, Rusya’nın saldırılarından dolayı su, elektrik gibi altyapının ve milyonlarca insanın zarar gördüğünü belirtti. Bodnar, son olarak şunları kaydetti:

“Rusya, topraklarımızı işgal edemeyeceğini anlıyor ve Ukraynalı sivillere yönelik terör eylemleriyle bunun bedelini ödemeye çalışıyor. Meşhur bir atasözü var, 'Bilmediğin suya balıklama atlama'. Ruslar bilmedikleri suya atladıklarını anlamıyorlar. ‘Bana bulaşma’ diye bir söz var. Yani, Ukrayna ile uğraşmayın. Aksi takdirde, acısını çıkarır.

Savaşın onlara ne getirdiğini değerlendirelim: Moralleri düşüyor, orduları tahrip ediliyor, diğer ülkeler iletişim kurmak istemiyor, NATO genişliyor, yaptırımlar uygulanıyor, ekonomi kötüleşiyor. Bu savaşın bir sonucu. Evet acı çekiyoruz ama topraklarımızı koruyoruz. Peki, onlar ne için savaşıyorlar? Anlamıyorum.”