Türkiye odaklı faaliyet gösteren girişimlerin genel yapısı birbirinden farklılık arz ediyor. Yalansavar, Muhtesip, Malumatfuruş, Evrim Ağacı gibi “gönüllülük esaslı” çalışan ve profesyonel olarak tam zamanlı doğrulama faaliyeti gerçekleştirmeyen girişimler “ilk dalga” (ya da “ilk kuşak”) olarak niteleniyor.

Doğruluk kontrolü gerçekleştiren (fact-checking) platformların başarısı ve etkinliğine değinmeden önce bu girişimlere dair bir özet sunmak gerek...

Yanlış bilgi sorunu ile mücadele adına (konvansiyonel basın dışında bağımsız şekilde) doğruluk kontrolü gerçekleştiren girişimlerin sayısı dünyada ve ülkemizde son yıllarda artış gösterdi.

Günümüzde ülkemizde Yalansavar, Malumatfuruş, Evrim Ağacı, Doğruluk Payı, Günün Yalanları, Fact-Checking Turkey, Teyit, Doğruluğu Ne?, Doğrula gibi sivil girişimler faaliyetlerini sürdürüyor.

Türkiye odaklı faaliyet gösteren girişimlerin genel yapısı birbirinden farklılık arz ediyor. (Kahve zincirleri için yapılan sınıflama, benzer şekilde doğrulama girişimlerine de tatbik ediliyor). Yalansavar, Muhtesip, Malumatfuruş, Evrim Ağacı gibi “gönüllülük esaslı” çalışan ve profesyonel olarak tam zamanlı doğrulama faaliyeti gerçekleştirmeyen girişimler “ilk dalga” (ya da “ilk kuşak”) olarak niteleniyor.

Küresel bir olgu olan bilgi düzensizliği sorununun yol açtığı ve açabileceği sorunların ciddiyetinin kavranmasıyla birlikte doğrulama alanında da bir dönüşüm yaşandı. 2016 ABD Başkanlık Seçimleri ve Brexit süreci ve popülerleşen “hakikat sonrası” (post-truth) kavramının etkisi ile daha odaklı “doğrulama” yapılmaya başlandı. Doğruluk kontrolüyle ilgili farkındalığın ve talebin artışıyla yeni girişimler kuruldu (Duke Reporters’ Lab'in yayımladığı son rapora göre 2014 yılında yılda 39 doğrulama kuruluşu faaliyete geçerken, bu sayı 2019 yılında 72'ye yükselmesinin ardından 2020 yılında 36'ya geriledi, 102 ülkedeki toplam girişim sayısı 341’e ulaştı).

Yaşanan dönüşümle birlikte “amatör girişim” yerine “kurumsallaşma” ana akım hâlini aldı. Tam zamanlı kadroyla, sürdürülebilir gelir modelini hedefleyen yapıyla, belirli yayın ilkeleri ve metodoloji çerçevesinde çalışan doğrulama girişimleri hayata geçti. 2015 yılında Poynter Enstitüsü'nün bünyesinde (2019 yılından bu yana direktörlüğünü Doğruluk Payı’nın kurucusu Baybars Örsek’in üstlendiği) Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı (International Fact Checking Network) kuruldu. IFCN İlkeler Kılavuzu (Code of Principles) yayımlandı. Farklı ülkelerdeki doğrulama organizasyonlarını tecrübelerini paylaşmaları için bir araya getiren Global Fact adlı konferans düzenlenmeye başlandı. Doğruluk kontrolü alanında sınır ötesi işbirliği güçlendi. Reuters, AFP ve AP gibi birçok haber kuruluşunun haber odaları doğruluk kontrolüne girişti. Anadolu Ajansı da İngilizce ve Fransızca internet sitesinde (şu anda erişim sağlanamayan) doğruluk kontrolü bölümü açtı. Platformlarında yayılan dezenformasyon ile mücadele için Facebook, Instagram ve TikTok, doğrulama platformları ile iş birliği programı başlattı (Twitter ise doğrulama girişimlerine dayalı olmayan bir iç kontrol sistemini yürürlüğe koydu). Teyitçilik, gazetecilikten farklı bir dal olarak gelişti.

Bu süreçte ülkemizde de belirli metodoloji çerçevesinde daha odaklı doğrulama yapan “ikinci dalga” olarak nitelenen Doğruluk Payı ve Teyit gibi girişimler faaliyete başladı. Bu yeni kuşağın başarısının etkisiyle ekosisteme yeni girişimler giriş yaptı ve siyasî motivasyonla hareket eden oluşumlar faaliyete başladı. Bu kuşak da “üçüncü dalga” olarak niteleniyor.

Bu girişimlerin bazılarının şeffaf bazılarının ise anonim şekilde yayın yaptığı, özellikle siyasî saikle hareket eden girişimlerin iddianın doğru ya da yanlış olduğunu ortaya koymak adına bir metodoloji ve ilke seti izlemek yerine tarafgir bir tutumla hareket ettiği gözlemlendi.

Siyaset, doğrulama rüzgârından istifade etmekten geri kalmadı. Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi Derneği tarafından yürütülen Günün Yalanları ve Fact-Checking Turkey ile Duyum.net, politik açıdan tarafgir bir yayın çizgisi izledi.

"Doğru Mu?"dan düzenleyici otoriteye” başlıklı yazıda değinildiği üzere 2021 yılı Şubat ayında bu sivil girişimlere ilaveten İletişim Başkanlığı tarafından bir “kamu doğrulama platformu”nun hayata geçirilmesinin planlandığı kamuoyuna duyuruldu. Ancak henüz bu konuda somut bir gelişme kamuoyuna yansımış değil.

Zaman içerisinde doğrulama girişimlerinin odak noktalarında da değişim gözlemlendi. Siyasetçilerin demeçlerine odaklanan Doğruluk Payı ve köşe yazılarına odaklanan Malumatfuruş, sosyal medyada yayılan iddiaların da analizine girişmeye başladı.

Kimi girişim de yayın hayatına son verdi. Muhtesip ve Duyultu gibi…

Türkiye’de faaliyet gösteren doğrulama girişimleri hakkında bu özete ilaveten daha kapsamlı bilgi için kendi internet sitelerinin yanı sıra H. Akın Ünver’in “Türkiye’de Doğruluk Kontrolü ve Doğrulama Kuruluşları” ve NewslabTurkey’den Sarphan Uzunoğlu ve Verda Uyar’ın “Türkiye'de Doğru Bilgiyi Aramak: Çöldeki Vahanın Peşinde” başlıklı raporları ile Nurhan Kavaklı’nın “Yalan Haberle Mücadele ve İnternet Teyit/Doğrulama Platformları” ve Nihal Kocabay Şener’in “Doğruluk Kontrol Merkezi” ile “Yalan Haber” Kavramlarına İlişkin İçeriklerin Medyada Yansımasının Araştırılması” başlıklı makaleleri incelenebilir.