Haber: Atilla Yoğurtçu

Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN), Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in gündeme getirdiği zorunlu eğitimi kısaltma ve "3+1", "2+2" gibi modelleri eleştiren bir açıklama yayımladı. Sendika, bu arayışların kabul edilemez olduğunu bildirdi.

EĞİTİMİ KISALTMAK EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞTİRİR

TÖB-SEN'in 13 Ekim 2025 tarihli "Zorunlu Eğitimi Kısaltmak: Geleceği Kısaltmaktır" başlıklı açıklamasında, MEB'in mevcut sorunlara çözüm bulmak yerine, zorunlu eğitimi 12 yılın altına çekme arayışının kabul edilemez olduğu ifade edildi. Sendika, bu tür bir hamlenin özellikle ekonomik zorluk çeken ailelerin çocuklarını erken yaşta okuldan uzaklaştıracağını dile getirdi.


​TÖB-SEN açıklamasında, eğitim süresinin kısaltılmasıyla ortaya çıkabilecek riskler şöyle sıralandı:


* ​Çocuk işçiliğinin artması.
* ​Erken yaşta evliliklerin çoğalması.
* ​Toplumsal eşitsizliklerin derinleşmesi.
* ​Kız çocuklarının eğitimden kopuşunun hızlanması.


​Sendika, iktidarın akademik, bilimsel ve kamusal eğitime dönmesi gerekirken, ideolojik dayatmalardan vazgeçmeyerek eğitimi piyasaya ve gerici ellere teslim etme politikalarını sürdürdüğünü öne sürdü.


​Yeni Modeller "Eleme ve Yönlendirme Sistemi"


​Bakan Tekin'in bahsettiği "3+1" ve "2+2" gibi yeni yapılandırma formüllerinin eleştirildiği açıklamada, bu modellerin çocukları erken yaşta yönlendirme ve eleme sistemine tabi tutacağı belirtildi. TÖB-SEN, söz konusu yapının eğitimi kamusal bir hak olmaktan çıkararak "piyasanın ve tarikatların ihtiyaçlarına göre biçimlendirilmiş bir iş gücü planlaması" haline getireceğini iddia etti.


​Ders saatlerinin azaltılmasının sadece öğrencileri değil, öğretmenleri de doğrudan etkileyeceğinin altı çizildi. Açıklamada, "Binlerce öğretmen bu düzenlemeyle birlikte norm fazlası durumuna düşecek, yıllardır emek verdiği okuldan, öğrencisinden, alanından koparılacaktır," denilerek, hâlihazırda görev yapan öğretmenlerin mesleki güvencesizliğe itileceği uyarısı yapıldı.


​Eğitimin Bütünlüğü ve Tevhid-i Tedrisat Vurgusu


​TÖB-SEN Yürütme Kurulu Başkanı Deniz Ezer, gelinen noktada eğitimin birliğini sağlayan Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun ruhunun yok edildiğini ve yerine getirilen "parçalanmış eğitim sistemi"nin ülkenin geleceğini kararttığını belirtti. Ezer, bu politikaların temelinde eğitimi cemaatlere ve tarikatlara teslim etme adımlarının yattığını savundu.


​Açıklama, yapılması gerekenin eğitimi kısaltmak değil, niteliği ve eşitliği yükseltmek olduğu çağrısıyla sona erdi. TÖB-SEN, "Eğitim halkın hakkıdır, sermayenin değil!" diyerek, hiçbir bakanın "model denemesi" ile bu anayasal hakkı budayamayacağını ve çocukların geleceğini piyasaya ve tarikatlara teslim etmeyeceklerini kesin bir dille ifade etti.