Sivas’ın Zara ilçesine bağlı Dipsizgöl Köyü sakinleri, köylerinin yakınında açılması planlanan stronsiyum tuzu (selestit) madeni ocağına karşı bir araya gelerek tepkilerini dile getirdi. Su kaynakları ve Alevi inancına ait kutsal alanları tehdit eden projeye karşı direnen köylüler, jandarmanın engelleme çabalarına rağmen seslerini duyurmayı başardı.
Bölgede, "ÇED Gerekli Değildir" kararına yapılan itirazlar sonucunda, 28 Ağustos'ta bir bilirkişi keşfi yapıldı. Jandarma ekiplerinin, inceleme sırasında köylüleri olay yerinden uzak tutmaya çalıştığı belirtildi. Buna rağmen, Zara ve çevresindeki köylerden gelen vatandaşlar, maden projesinin doğal ve kültürel mirasa vereceği zararları anlatmak için basın açıklaması yapmak istedi.
"Köyümüzden, Suyumuzdan, Kutsalımızdan Elinizi Çekin!"
Dipsizgöl köyü yakınında açılmak istenen maden ocağı, hem bölgenin su kaynakları üzerinde bulunması hem de Alevi inancına sahip vatandaşların kutsal kabul ettiği bir ziyaret alanını kapsaması nedeniyle tepki çekiyor. Köylüler, "Köyümüzden, suyumuzdan, kutsalımızdan elinizi çekin!" diyerek duruma isyan etti.
Uzmanlar ve köy sakinleri, maden faaliyetlerinin hem doğal yapıya hem de bölgenin inanç kültürüne telafisi mümkün olmayan zararlar vereceğini belirtiyor.
Maden Projesinin Detayları
Barit Maden Türk A.Ş. tarafından işletilmek istenen stronsiyum tuzu (selestit) ocağı, 150 hektarlık bir ruhsat alanının 19,14 hektarlık bölümünde yer alıyor. 30 Haziran 2022 tarihinde "ÇED Gerekli Değildir" kararı verilen projeye, 28 Haziran 2024'te işletme ruhsatı verildi. Açık ocak yöntemiyle yıllık 280.000 ton üretim yapılması planlanan işletmenin ömrü ise 10 yıl olarak öngörülüyor.
Maden alanı, Dipsizgöl köyüne 2,3 km, Kapukaya köyüne ise 4,4 km uzaklıkta bulunuyor. En yakın yerleşim yeri olan Dipsizgöl'ün yayla evlerine ise yalnızca 390 metre mesafede yer alıyor. Proje alanı, Yozgat-Sivas-Kayseri 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı'nda "Ağaçlandırılacak Alan" ve "Tarım Arazisi Alanı" içerisinde kalıyor. Bu durum, maden projesinin çevresel etkilerine dair endişeleri daha da artırıyor.
