Sinop’ta terzilik yapan esnaf, ekonomik kriz nedeniyle vatandaşın ödeme güçlüğü yaşadığını belirterek, kendilerinin de bu durumdan etkilendiğini ifade etti. Terzi Murat Özgenç, "Piyasa son 5 yıldan beri bitmiş durumda. İnsanlar zaten alışveriş yapamaz duruma geldi. Durumlar kötü. İnsanlar zaten sıkıntıda. Gelen müşteriyle pazarlık yapıyoruz" dedi. Terzi Hüseyin Dağlı ise, "Biz esnaf olarak gerçekten tüm yükü taşıyoruz. Bazılarından para almıyorum. Durumuna bakıp 'istemez' diyorum. Bazen 20 liraysa rencide etmemek için 10 lira alıyorum" diye konuştu.

Terzi Murat Özgenç, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"GELEN MÜŞTERİYLE PAZARLIK YAPIYORUZ"

"Piyasa son 5 yıldan beri bitmiş durumda. İnsanlar zaten alışveriş yapamaz duruma geldi. Durumlar kötü. İnsanlar zaten sıkıntıda. Gelen müşteriyle pazarlık yapıyoruz. 20 TL diyorum, '10 TL olmaz mı' diyor. Zaten bana da yeni bir ürün gelmiyor. Hep eski yırtık ürünler geliyor. Kimse bir şey alamıyor. Hayat pahalı. Müşteriler bana tepki veriyorlar. 5 TL’nin hesabını yapıyorlar artık. Alım gücü de zaten hiç iyi değil. İşlerim eskisi gibi değil. Hep kafa kafaya denk geliyor. Durumlar iyiye gitmiyor."

"BAZILARINDAN PARA ALMIYORUM, DURUMUNA BAKIP 'İSTEMEZ' DİYORUM"

Terzi Hüseyin Dağlı ise şunları söyledi:

"Ekonomi son 10 yılda yavaş yavaş kayarak kötüye gitti. Dolar, Euro fırlamış. Ülke batma konumunda gelmiştir ama bunu anlamayanlar için artık bir şey diyemeyeceğim. İşlerimiz düşüyor. Çok insan düşüyor. Çoğu kapatıyor ama bunu bazıları vurdumduymaza getiriyor. Eskiye yıllara göre para kazanmamızın mümkünü var mı? Mesela benim maaşım 6 bin 100 lirayken 7 bin 500 lira oldu. 50 lira olan herhangi bir gıda maddesi en az 100 lira olmuş. Ne olacak? İyi bir şey yok. Bunu artık bu ülkede herkes anladı.  Müşterilerden bıraktığı giysiyi alamadan gidenler oluyor ama markete girildiği zaman orada öyle bir şansları yok. Biz esnaf olarak gerçekten tüm yükü taşıyoruz. Bazılarından para almıyorum. Durumuna bakıp 'istemez' diyorum. Bazen 20 liraysa rencide etmemek için 10 lira alıyorum. Kiraların 5 bin lira olduğu ilde maaşın 7 bin 500 lira olması kadar kötü bir şey yok. Bunu anlamayanlara da yuh. Geçim sıkıntısı çok. Kesinlikle çok. Benim asıl meselem şu; benim ülkem satılıyor. Mustafa Kemal bu ülkenin kurucusu. Mustafa Kemal Atamızdır. Mustafa Kemal’e camilerde dua ettirmemek Mustafa Kemal’e hakaret değil, halka hakarettir. Onlar tarikatların yanına yanaşırsa zaten halkı kaybedecekler. İnşallah halka büyük bir hesap verecekler. Mustafa Kemal’i dünya severken bunlar onun koltuğunda oturup hakaret edemezler. Bilhassa bu diyanet işleri başkanı kesinlikle o adamın Müslümanlıkla alakası yok. Seçimlerde de zaten AKP geldiğinden bu yana ölüler de oy kullandı. Mühürsüz oylar yapıldı. Kediler trafolara girdi. Hala şu son seçimde bile var. Onlar kazanmış, kazanmamış değil. Bundan sonra halk var.”

"NORMAL ALIM GÜCÜMÜZ ESKİ DÖNEME GÖRE KESİNLİKLE DÜŞÜK"

Terziye pantolon yaptırmaya gelen Özcan Küçükali ise şöyle konuştu:

"Bugün paça yaptırmaya geldim. Eskiden paçalar 5 liraya yapılıyordu. Şimdi 30 lira civarında. Hiçbir şey eskisi gibi değil. Normal alım gücümüz eski döneme göre kesinlikle düşük. Bunu anlamamak için saf olmak gerekir. Bir kalıp peynirin kaç lira olduğunu, bir kilo etin kaç lira olduğunu herkes biliyor. Burada aldatmaca şurada. Size 100-200 lira vermek kaydıyla sanki alım gücünüzü iyileştirmiş gibi söyleniyor. Oysa enflasyonun boyutu alım gücünün düşmesine neden oluyor. Aynı oranda değil. Sadece aldatmacayla kitlelerin uyutulması bu olay. Ülkenin genel durumuna baktığınız zaman merkez bankasının borcu eksi 73 milyar dolar. Yetmemiş. Altınları da satıyorlar. Genel borçlara baktığınız zaman 700 milyar. Ülke dışından borç para da bulamıyorlar. Güvenirliklerini de kaybetmişler. Tekel içindekilerle birlikte satıldı. Sorsanız kimse nerede olduğunu, kimin olduğunu bilmez. Bir kısmı İngiltere’nin elindeymiş şu anda. Şeker fabrikalarını aynı zamanda kağıt fabrikasını satmak suretiyle yerlerine rezidanslara çevirdiler. Sonra da ülkeyi yüzde 100 kağıda bağımlı hale getirdiler. Diğer konularda olduğu gibi. Ülkenin bütün üretim dinamitlerini, Cumhuriyetin kurduğu bütün üretim dinamitlerini yerle yeksan ettiler. Dolayısıyla şu anda dünya piyasalarında cari açık aynı şekilde. Dünya piyasalarına satacağımız doğru düzgün bir ürünümüz yok. Üretime yönelik istihdam arttırıcı bir ekonomi modeli izlemediler. Dünyanın parasını bazı yerlere vererek oraları rant alanına çevirdiler. Ülkenin fabrikalarını sattıkları gibi yerlerine bir tek fabrika kurduklarını da görmüyoruz. Dolayısıyla bunlar emperyal yıkım projesidir."