Haber: Sabri Kırdar

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi Kadın Sekreteri Nurcan Eğlenti düzenlediği basın toplantısıyla 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle mücadele çağrısı yaptı. Nurcan Eğlenti “ Türkiye’de 25 Kasım'da sokağa çıkan kadınlar, erkek-devlet şiddetine ve cinsel şiddete karşı sesini yükseltiyor. Kadın ve erkek eşitliği fıtrata aykırı diyen ve aile içi şiddeti mahrem olarak değerlendiren erkek devlet zihniyeti kadına yönelik şiddeti adeta körüklüyor. Bu zihniyetin “erkek yargısı” da kadınları öldüren erkekleri korumaktan geri durmuyor.

Biz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçisi kadınlara ayrımcılık, mobbing, emek sömürüsü, güvencesiz, esnek ve örgütsüz çalışma koşulları dayatılıyor. Ucuz iş gücü olarak görülüyoruz. Ancak örgütlü mücadelemizle bu emek sömürüsünü bertaraf edeceğiz.

Biz biliyoruz ki; 25 Kasım insanlık tarihinde kadınlara yönelen, vahşi bir şiddetin, bir insanlık ayıbının, bir utancın yıldönümü olduğu gibi, aynı zamanda kadınların patrikaryaya, faşizme ve sömürüye karşı duruşunun da yıldönümüdür.

25 Kasım da Savaşa, şiddete, yoksulluğa, sömürüye karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunmaya devam edeceğiz.

Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçisi kadınları 25 Kasım Cumartesi günü saat 14.00’de Aydın Kanza Parkından Cumhuriyet Meydanına yapılacak yürüyüş ve mitinge davet ediyoruz” dedi.

Basın açıklamasının tam metni:

Savaşa, Erkek Şiddetine, Yoksulluğa Karşı

Barışı, Hayatlarımızı Ve Haklarımızı Savunuyoruz!

Dünyada ve ülkemizde sağ, muhafazakâr iktidarlar, savaş ve şiddet politikalarıyla kadın kimliğine ve emeğine dönük saldırılarını sürdürüyor. Biz kadınların mücadelesi her zaman olduğundan çok daha fazla baskıyla susturulmaya çalışılıyor.

Evde, işte, okulda, sokakta, sosyal medyada, dijital platformlarda erkek şiddetine maruz bırakılıyoruz. Erkek şiddetine dair veriler iktidarlar tarafından açıklanmıyor. Şiddet vakalarının üstü örtülmeye çalışılıyor. 2022 yılında erkek şiddeti 334 kadını öldürdü. Sadece 2022 verilerine baktığımızda bile şiddetin hedefi haline gelen kadınların sayısının arttığını görüyoruz. LGBTİ+ örgütlerinden gelen raporlar nefret söyleminin de her geçen gün arttığını gösteriyor. Ama AKP-MHP iktidarı sorun çözmek yerine kadın düşmanı siyasetine ve nefret söylemlerine yenilerini ekliyor.

Dünyanın her yerinde kadın düşmanı politikalar artıyor. 2010’lardan bu yana yükselişe geçen sağ popülist milliyetçi, aşırı sağcı parti ve koalisyonlarla kurulan hükümetlerin politikaları ve izledikleri siyaset, toplumsal cinsiyet karşıtlığını yaygınlaştırıyor. Karşımıza dikilerek “milli, yerel, geleneksel” değerlerden bahseden otoriter, popülist liderler, patriarkal kapitalizmin devamını sağlamaya yönelik çabalarını, kadını eve hapsetmeye yönelik politikalarıyla sürdürüyor.

Türkiye’de 25 Kasım'da sokağa çıkan kadınlar, erkek-devlet şiddetine ve cinsel şiddete karşı sesini yükseltiyor. Kadın ve erkek eşitliği fıtrata aykırı diyen ve aile içi şiddeti mahrem olarak değerlendiren erkek devlet zihniyeti kadına yönelik şiddeti adeta körüklüyor. Bu zihniyetin “erkek yargısı” da kadınları öldüren erkekleri korumaktan geri durmuyor.

Biz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçisi kadınlara ayrımcılık, mobbing, emek sömürüsü, güvencesiz, esnek ve örgütsüz çalışma koşulları dayatılıyor. Ucuz iş gücü olarak görülüyoruz. Ancak örgütlü mücadelemizle bu emek sömürüsünü bertaraf edeceğiz.


Biz biliyoruz ki; 25 Kasım insanlık tarihinde kadınlara yönelen, vahşi bir şiddetin, bir insanlık ayıbının, bir utancın yıldönümü olduğu gibi, aynı zamanda kadınların patrikaryaya, faşizme ve sömürüye karşı duruşunun da yıldönümüdür.

25 Kasım da Savaşa, şiddete, yoksulluğa, sömürüye karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunmaya devam edeceğiz.

Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçisi kadınları 25 Kasım Cumartesi günü saat 14.00’de Aydın Kanza Parkından Cumhuriyet Meydanına yapılacak yürüyüş ve mitinge davet ediyoruz.