CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, “Yokluğumu fırsat bilip ‘Kanal İstanbul’ denen rant ve talan projesi uğruna Avrupa Yakası’nın en önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı’nın etrafında 24 bin konutun inşaatını başlattılar” sözleriyle gündeme getirdiği alanda, basın açıklaması yapıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek tarafından yapılan açıklamaya; CHP TBMM Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, CHP PM üyeleri, milletvekilleri, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa ve vatandaşlar destek verdi. Zeybek, açıklamasını, Sazlıdere Barajı manzarası ve TOKİ’nin bölgede başlattığı inşaattan yükselen iş makinesi sesleri eşliğinde yaptı.
“EKREM BAŞKANIMIZ İÇERİDE, SİLİVRİ'DEKİ HÜCRESİNDE; BİZLER DIŞARIDA, İSTANBUL'UN MUHAFIZLARI OLMAYA DEVAM EDİYORUZ”
“Ekrem Başkanımız içeride, Silivri'deki hücresinde; bizler dışarıda, İstanbul'un muhafızları olmaya devam ediyoruz” diyen Zeybek, “Biz, İstanbul'un havasını, toprağını, suyunu korumak için mücadele ediyoruz. İstanbul'u sadece bir rant kapısı olarak görenler ise bu kadim kentin, İstanbul'un çocuklarının geleceğini riske atan Kanal İstanbul projesinin peşinden koşuyorlar. Üstelik bunu kanun, mevzuat dinlemeden yapıyorlar. Dinlemedikleri bir şey daha var. O da milletimizin sesidir. İstanbullu Kanal İstanbul'a karşıdır. Kanal İstanbul projesine karşı en büyük mücadeleyi veren Ekrem İmamoğlu'nu, bu kenti yönetmekle görevlendirmişlerdir. Ona, ‘İstanbul'u hakkını, çocuklarımızın geleceğini savun’ denmiştir. Ekrem İmamoğlu işte tam da bunu yapmaktadır. İşte tam da bunu yaptığı için bugün aramızda değil, Silivri'deki zindandadır” ifadelerini kullandı.
“EKREM İMAMOĞLU, ÇOK SEVDİĞİ İSTANBUL İÇİN İÇERİDEN DE MÜCADELE EDER”
İmamoğlu ve arkadaşlarının içi gizli tanık ifadeleriyle doldurulmuş, hiçbir somut delile dayanmayan bir iddialarla tutuklu yargılandığına vurgu yapan Zeybek, “’Hazır kendisi içerideyken, biz de rant projemize tam gaz devam edelim’ diyorlar. Ama hiç kimse, ‘Ekrem İmamoğlu yokken biz İstanbul'da istediğimizi rahatça yaparız, İstanbul'a zarar veririz’ diye düşünmesin. Ekrem İmamoğlu, çok sevdiği İstanbul için içeriden de mücadele eder. Bizler de Sayın Ekrem İmamoğlu'nun yol arkadaşları, buradayız. İstanbullular burada. Dimdik ayaktayız” dedi. Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından İstanbul’a su sağlama işlevi devre dışı bırakılan Sazlıdere Barajı’yla ilgili teknik bilgiler paylaşan Zeybek, şunları söyledi:
“BU BARAJIN YAPIM BEDELİ, PROTOKOL ÇERÇEVESİNDE İSKİ TARAFINDAN ÖDENİYOR”
“Sazlıdere Barajı, 750 bin ile 1 milyon kişinin su ihtiyacını karşılamak üzere, Devlet Su İşleri tarafından inşa edilmiştir. 1999 yılından beri devrede olup, yıllık ortalama 700 bin kişinin su ihtiyacını karşılamaktadır. Ayrıca bu barajın yapım bedeli, protokol çerçevesinde İSKİ tarafından ödenmekte olup, su kullanım hakkı ve işletilmesi İSKİ idaresine aittir. Sazlıdere Barajı olmaksızın İstanbul'un su güvenliğinin sağlanması, mümkün değildir. 2023 yılında onaylanarak yürürlüğe giren ‘Su Master Planı’na göre, yıllık minimum 35 milyon metreküp su alınması gereken bir kaynaktır. Sazlıdere Barajı'nın kullanım maksadının DSİ tarafından değiştirilmesi veya sıfırlanması, mevzuat yönüyle de fiili olarak mümkün değildir. İstanbul için hayati önem taşıyan bir alanda, gözümüz gibi bakmamız gereken bu alanda, içme suyunu korumakla görevli kurum olan İSKİ'nin görüşü dahi alınmadan imar planı hazırlanmıştır. Hazırlanması mümkün değildir.”
“HAZIRLANAN PLANLAR, HAVZA MEVZUATINA AYKIRIDIR”
“Sazlıbosna ve Hacımaşlı mahallelerinde TOKİ tarafından yapılacak, şimdilik 24 bin konut için hazırlanan planlar, havza mevzuatına aykırıdır. Bu nedenle söz konusu planlar için, İSKİ tarafından iptal davası açılmıştır. Planlama alanı 8 milyon 200 bin metrekare olan bu alanda, yapımına başlanan 24 bin konutun yapı ruhsatı da yoktur. Bunlar ruhsatsız yapılardır. Ve ilgili belediye tarafından, kaçak yapı tespit tutanağı düzenlenerek, yıkılmaları gerekmektedir. Buna rağmen, görüldüğü gibi inşaatlar tam gaz devam etmektedir. İstanbul'un muhafızı olarak çağrımızdır: Bu yanlıştan dönün. İstanbul'un su havzaları tarım arazileri, İstanbul'un geleceği sizin rant kapınız değildir. İstanbullular sizi, sandıkta, Kanal İstanbul konusunda uyardı. 1 milyon farkın sizin açınızdan anlamlı olması gerekir. Kanal İstanbul'a karşı İstanbul'u savunan, çılgın değil, akılcı projeler üreten İstanbul'un seçilmiş Belediye Başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu'dur. Ekrem İmamoğlu da ilçe belediye başkanlarımızı da ‘İstanbul'un su havzalarını, tarım arazilerini havzasını, toprağını da serbest bırakın’ diyor.”
“PLANLAR ASKIYA ÇIKTIĞINDA BİZ BURANIN SU HAVZASI OLMAKTAN ÇIKARILDIĞINI ÖĞRENİYORUZ”
Sazlıdere Barajı’nın Arnavutköy, Esenyurt, Avcılar ve Başakşehir ilçelerinde yaşayan yurttaşların içme suyu kaynağı olduğunun altını çizen Zeybek, “Şimdi size bir belge göstereceğim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2022 yılında yayınladığı bir karar ile DSİ, burayı içme suyu rezerv alanı olmaktan çıkarmıştır. İSKİ, bu imar planları askıya çıktığında ancak bilgi sahibi olabilmiştir. 2025 yılında da ancak planlar askıya çıktığında biz buranın su havzası olmaktan çıkarıldığını öğreniyoruz. DSİ tarafından yapılan ve 2039 yılına kadar İSKİ tarafından yapım bedeli her yıl ödenen bu baraj, şu anda DSİ tarafından içme suyu havzası olmaktan çıkarılmıştır ama İSKİ, buraya 2023 yılında da 2024 yılında da yapım maliyetinin yıllık bedelini ödemeye devam etmektedir” bilgilerini paylaştı.
“700 BİN İNSANIN SU HAVZASINI ÇIKARIYORSUNUZ; İLAVE OLARAK DA 2 MİLYON YENİ NÜFUSUN SU İHTİYACI İÇİN, YENİ KAYNAKLAR BULMAK ZORUNDASINIZ”
İstanbul’un su rezervlerinin yüzde 75’inin Anadolu Yakası’nda olduğunu, bu karşın suya ihtiyaç duyan nüfusun da yüzde 65’inin Avrupa Yakası’nda yaşadığını kaydeden Zeybek, “O nedenle, Avrupa Yakası’ndaki bizim su temin ettiğimiz Terkos Gölümüz, Büyükçekmece Gölümüzden sonraki üçüncü büyük su rezervuarımız Sazlıdere Barajı'nın korunması, mutlak surette önemlidir. Şimdi burada siz, 700 bin insanın su kullandığı bir havzayı, havza olmaktan çıkarıyorsunuz. Burayı imara açıyorsunuz. Buraya yeni Kanal İstanbul Projesi adı altında, 2 milyonluk bir nüfusu getirip, yerleştiriyorsunuz, 700 bin insanın su havzasını çıkarıyorsunuz. İlave olarak da 2 milyon yeni nüfusun su ihtiyacı için, yeni kaynaklar bulmak zorundasınız. Şimdi bütün havzalarımız risk altında” şeklinde konuştu.
ERDOĞAN’IN SİLVAN KONUŞMASINI HATIRLATTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye'nin sulama amaçlı en büyük tüneli olan Silvan Tüneli'nin 17 Nisan’da düzenlenen kazı başlangıç töreninde yaptığı, "Su kaynaklarımızı tükenme sınırına gelmeden korumak, verimli kullanmak ve doğru yönetmek, ülkemiz için bir tercih değil, milli güvenlik meselesidir” özetli konuşmasını dinleten Zeybek, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“İÇME SUYU HAVZALARININ KORUNMASINI BİR MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ OLARAK GÖREN SAYIN CUMHURBAŞKANI…”
“İçme suyu havzalarının korunmasını bir milli güvenlik meselesi olarak gören Sayın Cumhurbaşkanı, tam da İstanbul'un muhafızı seçilmiş Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinde 1 aydır tutulduğu bu dönemde, onun yokluğunu fırsat bilerek, Sayın İmamoğlu'nun en çok karşı çıktığı Kanal İstanbul projesinde, hoyratça imalatlara başlamışlardır. Bu bölge için şu an yapılmış olan ihaledeki konut tutarı, 24 bin olarak gözükse bile, gerçekte tüm bu bölgeyle ilgili şu anda öngörülen konut sayısı 170 bindir. Kısa vadede yapılacak olan nüfusun da yaklaşık 700 bin ilave nüfus getirmesi, yenişehir planları ve Kanal İstanbul çevresindeki imar hareketleriyle birlikte, bu bölgede 2 milyonluk ilave bir nüfusla, İstanbul'un Avrupa yakasının, ciddi bir kuraklık içme suyu ve kullanma suyu tehdidiyle, açıkça karşı karşıya olduğunu belirtmek istiyoruz.”
“İMAMOĞLU'NUN CEZAEVİNDE TUTULMASININ ALTINDA YATAN GERÇEĞİN NE OLDUĞUNU AÇIKÇA ORTAYA KOYMAK GEREKİR”
“Şu an içinde bulunduğumuz Sazlıdere Barajı'nın uzak koruma alanlarının yanında, ileride görüldüğü gibi mutlak koruma alanları ve yakın koruma alanlarında da inşaat faaliyetleri başlamış gözükmektedir. O nedenle bir kez daha buradan, İstanbul'un seçilmiş muhafızı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinde tutulmasının altında yatan gerçeğin ne olduğunu açıkça ortaya koymak gerekir. Sayın İmamoğlu'nun varlığıyla hareket alanı bulamayacağına inanan iktidar, Sayın İmamoğlu'nu cezaevinde tutmayı bir fırsata çevirerek, rant projelerine odaklanmıştır. Mücadelemiz devam edecektir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin milletvekilleri, belediye başkanvekilimiz, ilçe belediye başkanımız, büyükşehir grup başkanvekillerimiz, sözcülerimiz, bu mücadeleyi kamuoyu nezdinde sürdürme kararlılığındayız. Bir kez daha buradan Sayın Ekrem İmamoğlu'na bir mesaj iletiyoruz: Biz, sizin haklı davanızı, yüksek sesle savunmaya devam edeceğiz.”