RTÜK Üyesi Tuncay Keser, kurulun 2025 yılı faaliyetlerine ilişkin çarpıcı veriler paylaştı. Keser, geride bıraktığımız yılın eleştirel habercilik yapan yayın organları için oldukça zorlu geçtiğini vurguladı. Paylaşılan verilere göre RTÜK, 2025 yılında ulusal kanallar, dijital platformlar ve radyo yayınlarında yayın ilkelerinin ihlal edildiği gerekçesiyle toplam 99 yaptırım kararı aldı. Bu kararlar neticesinde 32 ayrı kuruma toplam 146,7 milyon lira idari para cezası kesildi. Cezalar sadece maddi yaptırımlarla sınırlı kalmadı; yıl boyunca toplam 25 gün ekran karartma cezası uygulandı. Bu kapsamda SZC TV 10 gün, Tele 1 ise 5 gün süreyle ekranlarını karartmak zorunda kaldı. Ayrıca dijital platformlarda Netflix, Prime Video, MUBİ, HBO Max, Disney XD ve Spotify’da yer alan 10 içerik katalogdan çıkarıldı.

Haber ve yorum programları hedef alındı

Tuncay Keser, 2025 yılında özellikle haber ve yorum programlarının hedef alındığına dikkat çekti. Yaptırımların 61 tanesinin ulusal televizyon kanallarına uygulandığını belirten Keser, bu alandaki ceza tutarının 141,7 milyon liraya ulaştığını bildirdi. Eleştiri sınırının aşılması ve masumiyet karinesinin ihlali gibi gerekçelerle en fazla haber programlarına ceza verildiğini vurgulayan Keser, bu kategoride toplam 54 yaptırım uygulandığını kaydetti. Dikkat çeken bir diğer istatistik ise bu cezaların dağılımı oldu. Haber ve yorum programlarına verilen 54 cezanın 45'i, eleştirel yayın politikasıyla bilinen üç kanala kesildi. Buna göre Sözcü TV'ye 16, TELE1'e 15 ve Halk TV'ye 14 yaptırım uygulandı. NOW TV ise 5 ayrı cezayla bu listeyi takip etti.

Tarafsız ve adil davranılmadı

RTÜK'ün uygulamalarını eleştiren Keser, kurulun süreç boyunca tarafsız ve adil davranmadığını savundu. Gazeteciliğin bir halkla ilişkiler faaliyeti olmadığını hatırlatan Keser, ifade ve basın özgürlüğünün yalnızca çoğunluğun hoşuna giden görüşleri değil, rahatsız edici ve siyasal iktidarı eleştiren yayınları da kapsadığını belirtti. Keser, Kartalkaya yangını ve Sinan Ateş suikastı gibi konulardaki haberlerde "masumiyet karinesinin ihlali" gerekçesiyle muhalif kanallara ceza yağdırılırken, İBB soruşturmasına ilişkin suçlayıcı yayınlar hakkındaki şikayetlerin işleme alınmamasını çifte standart olarak değerlendirdi.

Medyada mülkiyet değişimi kaygı verici

2025 yılının sadece cezalarla değil, medyadaki mülkiyet yapısının değişimiyle de anılacağını belirten Keser, yaşanan dönüşümün kaygı verici olduğunu dile getirdi. EkoTürk, Flash Haber, Habertürk, Show TV, Bloomberg HT, HT Spor ve TELE1 gibi kanalların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kontrolüne geçtiğini hatırlatan Keser, bu durumun çok seslilik ve basın özgürlüğü açısından endişe verici bir tablo oluşturduğunu ifade etti. Keser, yayıncılıkta kurumsal kimliğin ve editoryal bağımsızlığın korunmasının demokrasinin geleceği için hayati önem taşıdığını vurguladı.