Savcılığa ifade veren Saffet Mete ise suçlamaları reddetti. Mete, “İddiaları kabul etmiyorum. Bu iddialar gerçek dışıdır. Hakkımda yapılan azmettirici suçlamasını reddediyorum” dedi.

Rize'de, Yusuf Sandıkçı isimli yurttaş, geçen hafta evinin önünde beklediği sırada 4 kişinin sopalı saldırısına uğradı. Yusuf Sandıkçı’nın dövülme anları güvenlik kamerasına yansıdı. Saldırganlar, olay yerinden özel araçlarıyla kaçtı. Polis, olay sonrası 2 kişiyi gözaltına aldı, diğer 2 saldırgan ise hâlâ yakalanamadı. Saldırganlardan birinin, AKP’li İyidere Belediye Başkanı Saffet Mete’nin kuzeni olduğu iddia edilirken Yusuf Sandıkçı’nın boyun kemiğinde kırıklar oluştuğu doktor raporuyla belgelendi. Sandıkçı, kendisine yönelik saldırıyı organize eden kişinin İyidere Belediye Başkanı Saffet Mete’nin olduğunu iddia etti ve Mete hakkında suç duyurusunda bulundu. Başkan Mete ise savcılık ifadesinde, olayla ilgisinin olmadığını söyledi.

Yusuf Sandıkçı, saldırı anında ve sonrasında yaşadıklarını ANKA Haber Ajansı’na şöyle anlattı:

“Ben, bundan bir yıl önce bir gıda şirketinde çalışıyordum. Orada iş ahlakına ters gördüğüm bazı durumlar beni rahatsız etti. Konuyu Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayet ettim. Sonrasında bu süreç devam ettiği için, üzülerek söylüyorum, bir tartışma ortamıyla oradan ayrılmak zorunda kaldım. Sonrasında mahkemelik olduk. Hüseyin Avni Mete ile tartışmıştık, oranın müdürü. Dava açıldı, davada aklandım, kovuşturmaya yer olmadığı söylendi. Sonrasında Menderes Bulvarı Hamidiye Mahallesi’nde bu saldırıya uğradım. Kimliğini bilmediğim, tanımadığım… Daha sonra bir tanesinin Ömer Mete olduğunu izlediğim kamera kayıtlarında gördüm. İlk, bir kişi arabadan indi, ‘Araç satılık mı kardeşim’ dedi. Ben de satılık olduğunu söyledim. Elini cebine attı, polis kimliği çıkarıp ‘Polis’ dedi ve bana gösterdi. Ben, polis kimliği olduğunu gördüm. Sonra ‘Arama yapacağız kardeşim’ dedi. Ben de ellerimi kaldırdım, sonuçta polis geldi yanımıza sandım, anlamadım ne olduğunu. O sırada aracın yanına gelen şahısın yanına bir kişi daha geldi. Bir kişi de diğer aracın başında bekliyor. Elleriyle üstümü aradı, döndü, ‘Komiserim aradığımız şahıs budur’ dedi. Ama öncelikle bana adımı sordu, ‘Yusuf Sandıkçı’ dedim. Bana polis olduğunu söyledi, ondan sonra süreç bu şekilde gelişti. Bana ‘Gel, seni merkeze götüreceğiz’ dedi. Ben de ‘Bu nasıl bir uygulamadır’ dedim, ‘Niye götürüyorsun beni, nedir?’

“AZMETTİRİCİSİ İYİDERE BELEDİYE BAŞKANI SAFFET METE’DİR”

Orada, şahısların ikisinin yumruklu saldırısına uğradım. Ben ‘polis beni niye darp ediyor’ düşüncesindeyken arka taraftan bir kişi daha, -bunu da kamera kayıtlarında görüyorum- Ömer Mete ile birlikte iki kişi beni orada sopalarla darp ediyorlar, onlarla gitmediğim için. Arabalarına binip gitsem başımıza ne gelecekti bilemiyorum. Ben, arabanın içine atıyorum kendimi, az hasar alayım diye. Bu sefer arabanın içinde de sağlı sollu gene darp etmeye başladılar beni. Bu sefer arabanın arka koltuğuna attım kendimi. O sırada tabii vücudumun çeşitli yerlerinde kanamalar oldu, zaten bunlar kamera kayıtlarında da mevcuttur. Polise şikayet ettim, ambulans geldi, aldı beni oradan. Süreç aslında o kadar komik ki şikayet veriyoruz, şahıslar polis kimliği göstererek beni kaldırmaya çalıştı. Şahıslardan biri 20 gün ev hapsi alıyor. Burada bu olaya azmettirici olan kişiyi söylüyorum; azmettiricisi, İyidere Belediye Başkanı Saffet Mete’dir. İş yerinde yaşadığım sorunlarla alakalı kendisinin yanına gittim, burada huzursuzluklar olduğunu, rahatsız edici boyutta olduğunu söyledim. Kendisiyle paylaştığımda, ‘Tamam Yusuf, bakacağız onlara’ dedi. Ama çözüm odaklı bir süreç olmadı. Bir de iş yerinde öğrendiğim kadarıyla yaşanan süreçte benim aleyhime şahitlik etmeyen beş arkadaşımı da işten çıkartmışlar. ‘Siz niye burada bu adam için bizim tarafımızda olmadınız’ diye işten çıkartmışlar.

“KOLLUK KUVVETLERİNE NASIL İTİMADIM OLSUN”

Olaydan iki gün önce İyidere Belediye Başkanı Saffet Mete, abimi arıyor, diyor ki ‘Yusuf vurulmak mı istiyor? Ömer Abi’m onu evinin altında bekliyor’. Savcıya da söyledim; ‘Benim şimdi kolluk kuvvetlerine nasıl itimadım olsun?’. Benim güvenimi niye sarstınız? Bana şimdi polis kimliğini göstereceksin, yarın bir gün polis uygulamasına düştüm diyelim, burası da Rize, 8 yaşında çocuğun belinde tabanca olur. Adam geldi, ‘acaba beni vuracak mı’ diye beni niye tedirgin ediyorsun. Saldırganlardan 2 kişi halen daha ortada yok, bu nasıl bir tahkikat? Bu şahıslar, organize şekilde gelmişler. Ben emniyet değilim ama kendi imkanlarımla öğrendiğim kadarıyla bu şahısların 3’ü Samsun İlkadım ilçesinden geldiler. Bu şahıslar, burada yaklaşık bir hafta etüt yaptılar; ben böyle düşünüyorum, bu benim iddiam. Bir tanesi (Ömer Mete) 20 gün ev hapsi aldı. Bir tanesinin (Recep Kapıcıoğlu) Samsun’da ifadesi alınıp bırakıldı, bana polis kimliği gösterip polis olduğunu söyleyen. Olayı basitleştirmeye çalıştılar. Ben bağıra bağıra söylüyorum ki ben evimden çıktım, evimin bir kilometre ötesinde, saat 09:45 sularında evden çıktım, bunlar o sırada, saat 10:03’te Rize’de bir esnaf lokantasında çorba içiyorlar. Onların görüntülerini de aldım, kendi imkanlarımla yaptım bunları. Emniyete söyledik, onlar gidip 09:00’la 10:00 arası aldılar, ama şahıslar saat 10:00’dan sonra çorbacıya girmişlerdi. Ne tesadüftür ki ben evden çıkıyorum, bu şahıslar oradan bana doğru dönüyorlar, geliyorlar bana eylem yapmaya.

“AKP’Lİ RİZE MİLLETVEKİLİYLE RESMİ VAR”

2 kişinin ifadesini avukatımız aracılığıyla değerlendirdik. Bir tanesi diyor ki ‘Bu 2 kişiyi, yolda otostop çektiler ve aldım. Üniversite öğrencisi zannettim.’ Bir diğeri diyor ki ‘Ben onları tanımam’. Verdikleri ifadeler, birbiriyle çelişkili ifadeler. Ben kendi imkanlarımla bazı çalışmalar yaptım. Bu insanların, baktığımız zaman Rizeli milletvekilleriyle, Rize İl Genel Meclisi üyeleriyle resimleri olduğunu gördüm. Bana saldırı yapan bu şahısların Saffet Mete ile resimleri olduğunu gördüm. Şikayetçi olmak için birçok avukatla görüştüm; olayı anlatınca, işin içinde AKP’li belediye başkanın ismi geçtiği için davayı almak istemediler. Bir tanıdık aracılığıyla ancak avukat bulabildim.

“AİLEMİN HUKUKA BAKIŞ AÇISI NE OLACAK”

Fakirin, parasızın adaleti değil bu. Adaletin herkese eşit olması lazım. Biz, bir adalet arayışı içerisine girdiğimiz zaman eksiklikler olduğunu gördük. Bununla ilgili de İHD’ye (İnsan Hakları Derneği) bir dilekçe verdim. Sürecin burada yavaşlatıldığını düşündürüyorlar, bana. Benim üç kızım var. Eşim, ailem; bunların hukuka bakış açısı ne olacak? Hukukun işlemesi, bu sürecin devam etmesi lazım. 20 gün oldu, bir sürü MOBESE kamerası var. Bir tanesini aldığın zaman sorguya bunu bulabilirsin, bulamazsın diye bir şey yok.

“EVİME 15 TANE POLİS GÖNDEREN HUKUK, BANA SALDIRANLARA NEDEN UYGULANMIYOR”

Ben iş yerinde Saffet Mete’nin teyzesinin oğlu Hüseyin Avni Mete ile bir münakaşa yaşadığımda sabah saat 04:30 sularında evime 15 tane polis gönderen hukukla şimdiki hukuk niye aynı işlemiyor? Güpegündüz sokak ortasında yaşanan olaya hukuk işlemiyor, niçin? Olaya öyle bir renk katıyorlar ki olaya millet müdahale etmeye çalışıyor, bağırıp ‘Bu namus meselesidir’ diyorlar. Öyle bir cümle kullanıyorsun, namus meselesi olacak ne etmişim? Her türlü çirkinlik var olayın içerisinde.

“HUKUKİ MÜCADELEYİ SONUNA KADAR VERECEĞİM”

Saffet Mete’den şikayetçi oldum, azmettirici olduğu için. İyidere Belediye Başkanı Saffet Mete, abimi arıyor, ‘Evinin önünde bekliyorum, vurulmak mı istiyor’ diyor. Azmettirici, İyidere Belediye Başkanı Saffet Mete’dir. Gelen dört şahıstan, sonradan arabadan inen kişi Ömer Mete’dir. Kendi imkanlarımla öğrendiğim, kendini polis olarak tanıtan şahıs, Recep Kapıcıoğlu’dur. Diğer iki şahsı tanımıyorum. Bu şahıslara da ne hikmetse emniyet ulaşamıyor. Ben şikayetçiyim, hukuki mücadeleyi sonuna kadar vereceğim. Bu sadece benim şahsıma yapılmadı; insan haklarını, demokrasiyi zedeleyecek bir hareket yapıldı. Kamuoyunun meselesidir diye düşünüyorum.”

SAFFET METE: HAKKIMDA YAPILAN AZMETTİRİCİ SUÇLAMASINI REDDEDİYORUM

AKP’li İyidere Belediye Başkanı Saffet Mete ise ANKA muhabirlerine yaptığı açıklamada, görüntülü röportaj vermeyeceğini, ancak söylediklerinin yazılabileceğini ifade ederek şunları söyledi:

“Bu ilçede kime sorsanız beni sever ve örnek gösterir. Siyasi görüş, din, dil ayrımı yapmadan İyidere halkına hizmet ediyoruz, çünkü bu makam İyidere halkına ait. İddiaları kabul etmiyorum. Bu iddialar gerçek dışıdır. Savcılık bilgime başvurdu, ben de gidip ifade verdim. Hukuki süreçte tanık değilim, adıma açılmış bir soruşturma yok. Savcılık tarafından böyle bir suçlamayla çağrılmam onurumu zedeledi. Mete Ailesi geniş bir ailedir, suç işleyen birileri çıkabilir ancak bunların sorumlusu ben değilim, benimle bir alakası yoktur. Madem arayıp tehdit ettim ya da mesaj gönderdim, neden kanıt niteliğindeki olan bu doneleri telefonlarından sildiler? İddialar gerçek dışıdır. Ben, Yusuf Sandıkçı’ya iş konusunda yardımcı olmuştum. Kendisinin sicilinde 30 tane olayı var, sicili temiz değil. Hakkımda yapılan azmettirici suçlamasını reddediyorum.”

İHD: ADALET BAKANLIĞI’NA MEKTUP YAZACAĞIZ

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise “Saldırıya uğrayan Yusuf Sandıkçı yurttaşımızla ilgili bütün tutanaklar ve saldırı anının görüntüleri elimize ulaştı. Saldırganların kamera görüntüleri oldukça net. Bugüne kadar firari sanıkların kim oldukları ve yakalanmamaları oldukça ciddi bir soru işareti oluşturuyor. Biz, Rize’deki bu saldırı olayı ile ilgili Adalet Bakanlığı’na bir mektup yazacağız ve olayın takipçisi olacağız. Rize’de güpegündüz, sokak ortasında elleri sopalı 4 kişinin polis olduklarını iddia ederek bir yurttaşımızı öldüresiye dövüp elini kolunu sallayarak kaçması ve bugüne kadar yakalanmamaları oldukça vahim bir durumdur. Bu saldırı, insan haklarına yönelik açık bir saldırıdır. Saldırganlar yakalanana kadar saldırıya uğrayan yurttaşımızın can güvenliği de tehlikededir. Olayın takipçisi olacağız" dedi.

FOTOĞRAFLAR

1. Ömer Mete-Recep Kapıcıoğlu

2. Rize İl Genel Meclisi Başkanı İbrahim Türüt-Recep Kapıcıoğlu-Saffet Mete