Projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinde "ÇED gerekli değildir" kararı verilmesine karşı açılan dava kapsamında yapılan keşif, 17 Temmuz’da Aksu Köyü’nde gerçekleştirildi. Keşfe katılan Polen Ekoloji Enstitüsü Eş Başkanı Çise Yıldız, bölgede yapılması planlanan maden ocaklarına ilişkin ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
Yıldız, 18 Temmuz’da da Yalıkavak’ta Koza Altın Maden İşletmeleri’nin projesi ve Işık Köyü’nde Sabahattin Yıldız tarafından yapılması planlanan projeye açılan davalar kapsamında bilirkişi keşfi yapıldığını, Işık Köyü’nde yaşanan heyelanın ardından, köyün AFAD tarafından afet bölgesi ilan edilmesine rağmen projeye direkt “ÇED Gerekl Değildir” kararı verildiğini söyledi. Polen Ekoloji Kolektifi tarafından hazırlanan “Altın Madenleri Kapatılsın” raporuna değinen Yıldız, 1 Ocak 2020 ile 30 Nisan 2024 tarihleri arasında Türkiye’de 123 projenin ÇED sürecinin devam ettiğini, Gümüşhane’de ise bu tarihler arasında 25 altın proje başvurularından 15’ine “ÇED Gerekli Değildir” kararı verildiğini söyledi. Bu kapsamda Gümüşhane’nin maden projelerine başvuru açısından ilk sırada yer aldığını ve şehrin yüzde 93’ünün maden şirketlerine ruhsatlandırıldığını vurgulayan Yıldız, şehirde aktif çevre direnişinin olmamasının da bu duruma yol açtığını dile getirdi.
Yıldız, projelerin genellikle 25 hektar altında gösterilerek Ek-2 kapsamına sokulduğunu, bu sayede ÇED sürecinden muaf tutulduklarını belirterek, “Projeler tekil olarak küçük gösteriliyor ancak birlikte değerlendirildiğinde ciddi bir ekolojik tahribat riski taşıyor” ifadelerini kullandı.
Madenlerin taşınması, işlenmesi ve atıklarının yönetimi gibi kritik detayların proje tanıtım dosyalarında yer almadığına dikkat çeken Yıldız, hem hukuki sürecin hem de halkın fiili mücadelesinin birlikte yürütülmesinin önemine işaret etti.





