TAIPEI (AA) - Paraguay'da Devlet Başkanı seçilen Santiago Pena, seçimden önce diplomatik bağları sürdüreceği sözünü verdiği Tayvan'a gitti.

Ülkede 1 Mayıs'ta yapılan devlet başkanlığı seçimini kazanan ve 15 Ağustos'ta görevine başlayacak iktidar partisi adayı eski Ekonomi Bakanı Santiago Pena Tayvan'ı ziyaret etti.

Tayvan lideri Tsai Ing-wen ile yaptığı görüşmede Pena, "Gelecek 5 yıl boyunca Tayvan halkının yanında yer alma sözü veriyoruz." diyerek, ülkesinin Tayvan ile diplomatik bağları sürdüreceğini vurguladı.

Paraguay'a yatırım yapmanın sadece diplomatik çıkarlara değil iki ülkenin karşılıklı ekonomik çıkarlarına da katkı sağladığını belirten Pena, görev süresi boyunca bu durumu Tayvan iş dünyasına ve halkına anlatmak için çalışacağını vurguladı.

Tsai ise Tayvan ve Paraguay'ın, Kovid-19 salgınındaki zorlulukların üstesinden gelmek için birbirine yardım ettiğinin altını çizerek, "Otoriterliğin yayılması karşısında Tayvan ve Paraguay'ın birlikte özgür demokrasinin ön saflarında durmasını, küresel istikrar ve kalkınmaya katkıda bulunmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Pena, seçim sürecinde en ciddi rakibi Efrain Alegre'nin aksine Paraguay'ın Tayvan ile bağlarını sürdürme sözü vermişti.

Tayvan'ı tanıyan ve Çin ile diplomatik ilişkileri bulunmayan 13 ülkeden biri olan Paraguay, Güney Amerika da Tayvan'ı tanıyan tek ülke.

- Çin-Tayvan anlaşmazlığı

Çin'de 2. Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta, Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.

Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.

Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek, Çin'i uluslararası toplumda sadece kendilerinin temsil ettiğini savunuyor ve Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakilen diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.