Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, "Türkiye’nin yapısal bir değişikliğe ihtiyacı var. Sistem değişikliğine ihtiyacı var. Bu kafaların değişmesi lazım. Rasyonel akla ihtiyaç var. Farklılığın, milli birlik ve beraberliğimizin temel olduğu anlayışa, insanların yaşam haklarının kutsal olduğunu, bireyi şu veya bu şekilde bazı beşer kutsallıklara kurban vermemek gerektiğine ihtiyaç vardır. Bunların hayatımıza tesir etmesi gerektiği iddiasıyla ortaya çıktık" dedi. 

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Çayır, parti binasında bugün basın toplantısı düzenledi. Çayır, "Adalet ne yazık ki bu çağda, teknolojinin hayatımızı değiştirmeye devam ettiği bir çağda, cebimizdeki telefonun dünyayı bize sunduğu bu çağda, adalet keyfiyet olmuş. Adalet kefalet olmuş. Liyakat, mülakat olmuş. Ekonomi, borç ekonomisi olmuş. Hâlâ ülkeyi yönetenler, ezberi milletimize dayatmaya çalışıyorlar” dedi.

“TÜRKİYE’DE PROBLEMLER ÇÖZÜLMÜYOR” 

Çayır, özetle şöyle konuştu: 

“Ülke doğru dürüst yönetilmiş olsaydı, borç ekonomisi yerine üretim ekonomisine dönmüş olsaydı, adalet ayakta tutulmuş olsaydı, liyakat kurumu olsaydı ve insanca bir yaşam millete sunulmuş olsaydı Milli Yol’a gerek yoktu. Biz bir hevesle, canımız sıkıldı, birilerine kızdık diye siyasi parti kurmadık. Türkiye'de problemler çözülmüyor.  

2002 olmuş, Adalet ve Kalkınma Partisi kurulmuş. Problemin iki tanesini partinin ismi yapmış. Adalet ve kalkınma. Yıl 2022. 2023’e doğru evriliyoruz. 100 yıl geçmiş. Kurulmuş partiler, küçüğü büyüğü, yenisi eskisi ne söylüyor, aynı şeyleri söylüyor.  

“YAPISAL BİR DEĞİŞİKLİĞE İHTİYAÇ VAR” 

130 yıllık bir ezber var. Bu ezber bu ülkeye yakışmıyor. Türkiye’nin yapısal bir değişikliğe ihtiyacı var. Sistem değişikliğine ihtiyacı var. Bu kafaların değişmesi lazım. Rasyonel akla ihtiyaç var. Farklılığın, milli birlik ve beraberliğimizin temel olduğu anlayışa, insanların yaşam haklarının kutsal olduğunu, bireyi şu veya bu şekilde bazı beşer kutsallıklara kurban vermemek gerektiğine ihtiyaç vardır. Bunların hayatımıza tesir etmesi gerektiği iddiasıyla ortaya çıktık. 

Milli Yol Partisi bu ezberi bozmak için, bu süresiz siyaset hastalığına son vermek için kuruldu. Hiç kimse süresiz siyaset hastalığından bahsetmiyor. Temel problemlerden bir tanesi de bu. Adam geliyor, bir partinin genel başkanı oluyor. Geldiği tarihi biliyoruz. Gideceği tarihi kendi bilmiyor, partisi bilmiyor, kanununu bilmiyor, devleti bilmiyor. Bu nasıl bir dünya? Bu keyfiyet başka nerede var? Orta Doğu ülkelerinde, Latin Amerika ülkelerinde var.

“YÖNETİCİLER 4+4 İLE SINIRLANDIRILMALIDIR” 

4 artı 4 Türkiye’de anayasal bir hüküm olarak artık sistemin ve değişimin ilk ayağını teşkil etmelidir. Siyaset, yöneticiler 4 artı 4 ile sınırlandırılmalıdır ve bu anayasal hüküm olmalıdır. 

Siyasi partiler demokrasi ile tanıştırılmalıdır ve demokrasi ile buluşulmalıdır. Demokrasinin vazgeçilmez kurumları dediğimiz siyasi partilerde demokrasinin d’si de yok i'si de yok. Modern feodal yapılar, hep kutsallıklar, genel başkanlar dokunulmaz, içeridekiler dokunulmaz. Ortaya da beşer bir dava koyuyorlar. Sonra hepimizin ömürlerimizi heba ediyorlar. 

Bu gidişe, bu sisteme, bu yapıya ve keyfiliğe itirazımız var. Milli Yol bu itirazdan doğu, doğruyu ortaya koymak adına bu itirazdan doğdu. Süreli siyaseti savunuyoruz. Demokrasinin mutlak anlamda partilere bulaşmasını istiyoruz. Delege sisteminin derhal kaldırılmasını istiyoruz. Demokrasiyi daha aşağı doğru yaymalıyız. 

Tarımdan sanayiye, sanayiden adalete, adaletten üretime kadar birçok alanda bir yapısal değişiklik şart, biz buna ‘sistem değişikliği’ diyoruz. 

Sistem adamı devletleştirdi. Sistem insanları yöneticileri bir süre sonra devletleştiriyor. Ondan sonra bizi, milleti kendi insanları gibi gören bir anlayışa evriliyor. ‘Benim milletim’ diyor. Bizi ağanın adamları gibi görüyor. Dedik ki ‘Bu böyle gitmemeli’. Delilerin ortaya çıkması lazımdı. O deliler biziz.  

“RASYONEL YAKLAŞIMLARLA BİR BİRLİKTELİK KURACAĞIZ” 

Milletin hayatını kolaylaştırmak için rasyonel yaklaşımlarla bir birliktelik kuracağız. Milli Yol İttifakı kuracağız. Türkiye İttifakı, Milli İttifak, Vicdan İttifakı, Adalet İttifakı diyebilirsiniz. Ama bir ittifaka ihtiyaç var. 

Cumhuriyet tarihinde ilk kez Milli Yol Partisi öncülüğünde ülke, ülkücü bir Cumhurbaşkanı adayı ile karşılaşacaktır. 

Söz sırası ülkücülerindir. Bu ülke için kendini feda etmişlerdedir. Biri diyecektir ki, ‘ülkücü diyorlar bunlar kim’ Ülkücülük deniliyorsa bizim parti var. Sayın Bahçeli var mısın? Kendi adına oy istiyor musun? Ben adayım, bana oy verin ülke yöneteceğim’ diyor musun, demiyorsun. Başkasını işaret ediyorsun. Yarın bir gün diğer partiler de başkasını işaret edecek.”