1978 yılında yaşanan ve Türkiye tarihinin en karanlık sayfalarından biri olan Maraş Katliamı’nın 47. yılında, acı ve öfke Kadıköy İskele Meydanı’nda yankılandı. Alevi Bektaşi Federasyonu öncülüğündeki çatı örgütlerin çağrısıyla toplanan binlerce yurttaş, "Maraş Katliamı’nı unutmadık, unutturmayacağız" pankartı açarak faillerin yargılanmasını talep etti.
Geniş Katılım ve Saygı Duruşu
Anma etkinliğine Alevi kurumlarının yanı sıra Barış Emek ve Demokrasi Güçleri ile CHP Parti Meclis Üyesi Baran Seyhan ve İstanbul İl Başkanlığı yöneticileri de destek verdi. Katliamda yitirilen canlar için yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından, kurumlar adına ortak basın açıklamasını Merve Demir okudu.
"Münferit Değil, Örgütlü ve Planlı Saldırı"
Açıklamada, Maraş'ta yaşananların sıradan bir asayiş olayı gibi gösterilmeye çalışılmasına tepki gösterildi. Olayların "inanç temelli, örgütlü ve planlı bir saldırı" olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
"Aradan yarım asır geçmesine rağmen bu karanlık tarih sayfası hafızamızdan silinmemiştir. Çünkü Maraş, yalnızca geçmişte yaşanmış bir trajedi değil; adalet sağlanmadığı için bugünü ve geleceği tehdit eden açık bir yaradır."
"Genelkurmay Arşivleri Derhal Açılmalı"
Alevi kurumlarının en somut talebi ise devletin "sır" gibi sakladığı bilgilere yönelik oldu. Maraş davasının yıllarca sürüncemede bırakıldığını belirten kurumlar, şu çağrıyı yaptı:
"Genelkurmay ve ilgili tüm devlet arşivleri derhâl açılmalı; kayıplarımızın mezar yerleri gizlenmemeli, Maraş Katliamı bağımsız ve tarafsız bir şekilde yeniden soruşturulmalıdır. Bu suçla gerçek anlamda yüzleşilmeden toplumsal barışın kurulması mümkün değildir."
Maraş'tan Suriye'ye: "Zihniyet Aynı"
Açıklamanın dikkat çeken bir diğer boyutu ise geçmişle bugün arasında kurulan bağ oldu. Cezasızlık politikasının 12 Eylül darbesine zemin hazırladığı belirtilirken, bugün Suriye'de Alevilere yönelik saldırıların da Maraş'taki "karanlık zihniyetin" bir devamı olduğu ifade edildi.





