Oyun, Frida Kahlo'nun çocukluğundan itibaren yaşadığı acıları, hayallerinin ve planlarının nasıl altüst olduğunu gözler önüne sererken, hiç beklemediği bir yaşama uyum sağlama mücadelesini anlatıyor. Acı, direnç, tutku ve aşkla dolu fırtınalı bir hayatın içinde sıra dışı, devrimci ve eşsiz bir ressam olan Frida'nın yaşamına odaklanıyor.

İnsan yaşamında nadir rastlanabilecek zorluklara göğüs geren Frida Kahlo'nun hayatı, oyunda umudun, tutkunun, aşkın ve direncin sembolü olarak sunuluyor. Seyirciler, Frida'nın çocukluğunu, ideallerini, hayatını değiştiren büyük kazayı, ilk terk edilişini, Diego Rivera ile yaşadığı tutkulu ve çalkantılı aşk hayatını, devrimci kimliğini, bitmek bilmeyen ameliyatlarını, Amerika ve Paris yıllarını, resimlerini, sergilerini ve ölümü kucaklayışını tüm gerçekliği ve cüretkarlığıyla izleme fırsatı bulacak.

Oyunda ayrıca, Frida'nın ölümsüzleşmiş ruhunun günümüz kadınları tarafından nasıl içselleştirildiğine de tanık olunacak. Frida'nın yaşam biçimi ve düşünceleri, bugün neredeyse tüm kadınları etkiliyor. Bu nedenle, sinema tekniğiyle çekilmiş videolar oyunun evrenselliğine vurgu yapıyor.

Oyun, umutsuzluk içermeyen bir anlatıya sahip. Frida'nın zorlu yaşamı, tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi, oyunda da umudun, tutkunun, aşkın ve direncin bir simgesi olarak öne çıkıyor. Oyun, "Hepimizin içinde bir Frida var. Ne zamanki umutsuzluğa düştün yahut çaresiz hissettin kendini içindeki Frida’yı çıkar ve O’nu anımsa. Diren! Mücadeleyi bırakma ve asla yenilgiyi kabul etme" mesajını izleyiciye aktarıyor.