CHP’de 15 Eylül’de görülecek kurultay davası öncesi kulisler hareketlendi. Davadan mutlak butlan kararı çıkması halinde partinin başına geçebileceği konuşulan eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın bir isim, dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Söz konusu isim, Kılıçdaroğlu’nun olası bir karar sonrası genel merkeze polisle birlikte gitmeyeceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Kemal Bey partiliyle polisi karşı karşıya getirmez. Asla yapmaz. İstanbul görüntüleri yaşanmaz. Kendisi gidip de polisle birlikte genel merkeze gitmez. Karar çıkarsa Özgür Bey’le görüşür ve yol haritasını birlikte planlamaya soyunur.”
Gözler, pazartesi görülecek CHP kurultayı davasına çevrilmişken, Nefes gazetesi yazarı Aytunç Erkin, Kılıçdaroğlu'na yakın isim ile yaptığı görüşmeyi köşesine taşıdı.
Mutlak butlan kararının çıkması ve Kılıçdaroğlu'nun partinin başına gelmesi ihtimaline karşı söz konusu isim, "Herhangi bir plan yok. Yargının kararı olur ve devlet uygulamak zorunda kalır. Ama şunu net söyleyeyim: Kemal Bey partiliyle polisi karşı karşıya getirmez. Asla yapmaz. İstanbul görüntüleri yaşanmaz. Kendisi gidip de polisle birlikte genel merkeze gitmez. Karar çıkarsa Özgür Bey’le görüşür ve yol haritasını birlikte planlamaya soyunur" dedi.
Kılıçdaroğlu'nu yakın isim, eski liderin neden sessiz kaldığıyla ilgili olarak, "Konuşmaz. Ne söylerse farklı algılıyorlar. Bu dönemde partinin sosyal medyası müthiş. Erdoğan’ı bile bastırdılar. İletişim Başkanlığı’ndan daha iyi çalışıyorlar. İstediklerini linç ediyorlar ama Kemal Bey’i sürekli linç ediyorlar. Dava özelinde iktidara yönelik değil de Kemal Bey’e yönelik hep" ifadesini kullandı.
CHP lideri Özgür Özel'in "Kemal Bey'den açıklama bekliyoruz" açıklamasını hatırlatan siyasetçi, şu ifadeleri kullandı:
"Kendisi Kemal Bey’i arayıp konuşamaz mı? Bu Türkiye’nin ve partinin geleceğiyse neden konuşmuyorlar? Neden aramıyor konuşmak için?
Kemal Bey dese ki ‘Mutlak butlan kararı çıkarsa ben görevi kabul etmeyeceğim', amaç partiyi karıştırmaksa iktidar için bundan daha güzel fırsat olamaz!
Görevi kabul etmiyorsa parti siyasi olmayan, liderlik vasfı olmayan birilerine kalacak demektir. İki yıl, seçime kadar partiyi o ellerde devam ettirirler. Onlar için siyaset yapmayan, üretmeyen bir parti. İktidar için ne güzel bir durum? Kemal Bey’den bunu beklemeleri ne kadar garip. Anlayamıyorum."