KAL öğrencileri, öğretmenleri, veliler ve mezunları, okullarının İstanbul Valiliği’nin Dünya Bankası’yla yaptığı proje-ihale kapsamında yıkılacak olmasına karşı dayanışma çağrısında bulundu.

İstanbul'da Kadıköy Anadolu Lisesi (KAL) öğrencileri ve mezunları, okullarının İstanbul Valiliği’nin Dünya Bankası’yla yaptığı proje-ihale kapsamında yıkılacak olmasına karşı bugün okul önünde bir basın açıklaması yaptı. KAL öğrencileri, velileri, öğretmenleri ve mezunları, yıkım projesine karşı dayanışma çağrısında bulundu. Açıklamaya, CHP Milletvekili Ali Şeker ve HDP Milletvekili Züleyha Gülüm de destek verdi.

"SORULAN SORULAR KARŞISINDA VELİLERİN SÖZÜ KESİLDİ"

Öğrenciler ve veliler tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Kadıköy Moda'da, deniz manzaralı geniş bir arazi üzerine kurulu Kadıköy Anadolu Lisesi (KAL) İstanbul Valiliği'nin Dünya Bankası’yla yaptığı proje-ihale kapsamında önümüzdeki günlerde yıkılacak. Bugüne kadar ilgililerce açıklıkla tartışılmayan bu proje- ihale ve yıkım sürecinin, öğrencilerin büyük bölümünün Göztepe’deki bir ortaokula gönderilmesiyle ilgili taşınma masraflarının velilerden istenmesiyle son aşamaya geldiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Bu zamana kadarki süreçte, okulla ilgili depreme dayanıklılık konusunda olumsuz bir rapor olup olmadığı, varsa neden güçlendirme yapılmadığı, güçlendirme yapılamayacak durumdaysa, neden 2017 yılından beri yıkılmayarak belirsiz bir sürece ertelendiği, özellikle de pandemi süresince çocuklar okulda yokken bu yıkım-yapım sürecinin neden tamamlanmadığı gibi sorularımıza yanıt alamadığımız gibi veli toplantılarında velilerin sözü kesildi, mikrofonlar kapatıldı. Okul idaresi tarafından söz konusu projenin İstanbul Valiliği’ne bağlı İstanbul Proje Birimi (İPKB) tarafından Dünya Bankası’ndan sağlanan kredilerle yapıldığı ve ihaleye verildiği söylenmesine rağmen bu proje-ihale sürecinin neden bu kadar uzadığı bilinmemektedir. Bu konuda sağlıklı bir çözüm geliştiremeyip sürecin bu kadar uzamasına sebep olanlar, yaratılan mağduriyetten sorumludur.

"OKULUMUZ PARALI OTOPARKA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"

2019 yılında okul sitesinde yayınlanan açıklamada 'İlgili birimlerce yapılan planlamaya göre, bu süreç içerisinde hiçbir zaman yatılı öğrencilerin pansiyon hizmetleri ya da tüm okuldaki eğitim hizmetleri kesintiye uğramadan ve pansiyon ya da eğitim için tek bir öğrencimiz dahi okul dışına çıkmadan gerçekleştirilmiş olacak' denilerek okulun yapım çalışmalarının sürdürüleceği sözü verilmişti, ancak şimdi çocuklarımız başka okullara gönderilmek isteniyor. Bizler veliler olarak soruyoruz; neden daha önce söz verildiği gibi geniş bir arazi üzerine kurulu okul binasındaki yıkım aşamalı biçimde sürdürülüp çocuklarımızın okuldaki mekanlarından koparılmadan eğitimlerine devam etmeleri sağlanmıyor? Daha önce 300 yatılı öğrenci için 3 ayda Kadıköy Belediyesi tarafından pansiyon yapılmıştı, şimdi de eğitimin burada devam ettirilmesi için prefabriklerin yapılacağı ve binaların yıkımının ihtiyaca göre ve sırayla olacağı, eğitimin aksamadan sürdürüleceği sözleri verilmişti, bu sözler neden unutuldu? Ayrıca pandemi süresince iki yıla yakın bir zamandır neden okulun yıkılıp yeniden yapılmadığı ciddi bir sorunken, çocuklarımızın en azından dağıtılmadan bir arada kalabilecekleri bir okula yerleştirilmelerini talep ettiğimizde de 'Kuleli Askeri Lisesi' gibi kimsenin itiraz edemeyeceği ancak gerçekçi olmayan vaatlerde bulunularak oyalama sürecine girildi. Bu süre zarfında öğrencilerin okula girişi yasaklanırken, okulumuz idare tarafından paralı otoparka dönüştürüldü. https://twitter.com/dokuz8haber/status/1409429228559507456

"TAŞINMA MASRAFLARI DAHİ VELİLERDEN İSTENİYOR"

Gelinen aşamada, okulumuzun 11 ve 12. sınıf öğrencilerinin Kadıköy Lisesi’ne, hazırlıklar ile 9.ve 10. sınıf öğrencilerinin de Göztepe’de bulunan Halil Türkkan Ortaokulu’na gönderileceği söylenerek taşınma masrafları dahi velilerden isteniliyor. Çocuklarımızı göndermek istedikleri yer küçük bir ortaokul, bizim çocuklarımız ise liseli. Ayrıca bakımsız ve kapasitesinin ne olduğunu, depreme dayanıklı olup olmadığını bilmediğimiz bu okula giderken çocuklarımız ulaşım vb. sorunlar yaşayacağı gibi binanın konumu ve yol, çevre vb açısından baktığımızda da hiç güvenlikli bir yer olmadığını görüyoruz. İkametgah adresimizden çalıştığımız işyerine kadar her şeyimizi hazırlıkla beraber 5 yıl sürecek olan çocuklarımızın eğitim görecekleri okullara göre ayarlayan biz veliler açısından bu kabul edilemez bir durumdur. Soruyoruz, çocuklarımız alışkın olmadıkları bir çevre ve okul ortamında nasıl başarı sağlayabilirler? Bu durumun, özellikle KAL’ı ve Kadıköy’ü seçen çocuklarımızın psikolojisi üzerindeki etkileri ve başarıyı düşüren yanı olacağı gibi öğrencilerin sosyal-kültürel gelişimlerini de olumsuz yönde etkileyeceği, bu tür faaliyetlerin ve kulüp çalışmalarının sona erdirileceği, daha da önemlisi aralarındaki dayanışmayı, birlikteliği yok edeceği açıktır. Türkiye'nin en başarılı devlet okulları arasında yer alan ve proje okul kapsamında 70'in üzerinde eski deneyimli öğretmenin sürgün edilerek başarı oranının düşürüldüğü, geçmişten bugüne sadece Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ gibi okullara ve yabancı üniversitelere en çok öğrenci kazandıran bir okul olmanın ötesinde, bilimsel ve sanatsal etkinlikleriyle uluslar arası alandaki temsiliyetleriyle de öne çıkan okulumuz, son süreçte dini sohbet zorlamalarıyla ve bunlara ses çıkaran öğrencilere yönelik disiplin soruşturmalarıyla gündeme gelen bir okul oldu. Proje Okula ilişkin öğrencilerin ve velilerin açıklamaları sırasında okulun içine TOMA’lar girdi, öğrenciler idareye çağrılarak günlerce sorgulandı. Uzun yıllardır yapılan bahar festivali 'Kalfest', İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, yanlış bir gelenek olduğu gerekçesiyle yasaklandı. Hatta öyle bir noktaya gelindi ki okulun ambleminde yer alan martı benzetmesiyle yeni gelen öğrencilere atılan, sonra toplanıp martılara dağıtılan bayat simitler bile olay oldu, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bu 'etkinlik' le ilgili soruşturma başlattı. Şimdi de geçmişten bugüne gelenekselleşen 'KAL ruhu'nu ve 'KAL kimliğini' tümüyle ortadan kaldırarak çocukları ait oldukları, kendi kimliklerini buldukları mekandan koparmak istiyorlar.

"KAMUOYUNU DUYARLILIĞA ÇAĞIRIYORUZ"

Bizler veliler olarak; öncelikle depreme karşı alınacak önlemlere karşı olmadığımızı, ancak yürütülen sürecin yarattığı kaosa ve olumsuz sonuçlarına karşı olduğumuzun bilinmesini isteriz. Ayrıca Türkiye’de gerçekleştirilen diğer büyük proje ve ihaleler gibi bu projelendirme ve ihale işinde de binanın tarihi geçmişine, yeşil alanlara dokunulacağı, okul binası için o geniş arazinin küçük bir bölümü kullanıldıktan sonra geri kalan arazinin eğitim dışı amaçlarla kullanılarak rant projelerine açılacağı endişesi içindeyiz. Nitekim bundan önceki dönemlerde 240-300 hazırlık öğrencisi alan okulumuza, bu dönem 150 öğrencinin alınacak olması da okulun hem fiziki koşullar hem de sayısal anlamda giderek daraltılıp küçültüleceği anlamına gelmektedir. Tarihsel hafızanın, KAL geleneğinin, kültürünün yok edilmesine karşı öğrencilerimizle, okulun eski mezunlarıyla, eğitim ve çevre hakkına sahip çıkan kurumlarla birlikte dayanışma içinde sorunları aşacağımıza inanıyor, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz." Öğrencilerin ve velilerin talepleri şöyle sıralandı: *Okulumuzla ilgili depreme dayanıklılık, güçlendirme, proje, ihale, yıkım, ruhsat konularının şeffaf biçimde kamuoyuna duyurulması, *Okulumuz yıkılacaksa; baştan söz verildiği gibi okulun geniş arazisi üzerinde aşamalı biçimde yıkımın gerçekleştirilmesi, bu konuda geçmişte olduğu gibi Kadıköy Belediyesi’nden yardım istenilerek eğitim ve pansiyon hizmetlerinin aksatılmadan yürütülmesi, *Bu mümkün değilse ve okul mutlak suretle başka bir yere taşınacaksa, bütün öğrencilerin birlikte eğitime devam edeceği Kadıköy’deki bir okula yerleştirilmeleri, *Öğrencilerin sosyal, kültürel faaliyetlerde bulunmasını engelleyici uygulamalardan vazgeçilmesi ve öğrenciler üzerindeki baskıların sona erdirilmesi.