İstanbul Boğazı'nın en gizemli yapılarından biri olan Perili Köşk, nam-ı diğer Yusuf Ziya Paşa Yalısı, yıllardır kırmızı tuğlaları ve şato benzeri mimarisiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Rumelihisarı'nda, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün gölgesinde yükselen bu 9 katlı bina, yaklaşık 5000 metrekarelik bir alana sahip.

Yapımı 1910'lu yıllarda başlayan köşk, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerine tanıklık etmiş bir eser. Ancak inşaatın yarım kalması, halk arasında "perili" söylentilerine yol açmış; hayaletler, lanetler ve aşklarla dolu efsaneler dilden dile dolaşmış. Bugün ise hem bir ofis binası hem de çağdaş sanat müzesi olarak hayatına devam ediyor. Eğer Boğaz'ın mistik havasını seven biriyseniz, Perili Köşk'ün hikayesi sizi büyüleyecek!

Perili Köşk'ün Hikayesi

Perili Köşk'ün hikayesi, 20. yüzyıl başlarında, Osmanlı'nın zengin tüccarlarından ve Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa'nın başyaveri olan Yusuf Ziya Paşa ile başlıyor. Paşa, 1900'lerin başında köşkün inşaatına başlıyor, ancak ilk çivi 1910 yılında çakılıyor.

O dönemdeki planlara göre bina 11 katlı olacakmış, ama Padişah II. Abdülhamit'in fermanı gereği Boğaz'da cami minarelerinden yüksek yapılara izin verilmiyor. Bu yüzden kat sayısı azaltılıyor ve inşaat yavaşlıyor.

Rivayetlere göre, Paşa kendisinden çok daha genç ve peri gibi güzel bir kıza aşık oluyor. Kızı ikna etmek için bu ihtişamlı köşkü yaptırıyor, ancak kızın güzelliği dilden dile yayılınca kıskançlık krizleri yaşıyor.

Köşkün önünden geçen genç erkekler, güzel kızı görmek için dolaşmaya başlıyor. Paşa, eşini köşkün en üst katındaki kuleye (cihannüma) kapatıyor ve inşaatı tamamlatmıyor; merdivenleri bile yaptırmıyor ki kimse ulaşamasın. Bu kıskançlık, köşkün "peri kadar güzel bir kızın yaşadığı yer" olarak anılmasına yol açıyor ve zamanla "Perili Köşk" adını alıyor.

Ancak gerçek tarihsel olaylar daha dramatik: 1914'te I. Dünya Savaşı patlak veriyor, Osmanlı savaşa girince inşaat ustaları askere alınıyor. Paşa'nın iki gemisi batıyor, mali durumu bozuluyor ve iflasın eşiğine geliyor.

Köşk yarım kalıyor; ikinci ve üçüncü katlar boş ve tamamlanmamış halde yıllarca duruyor. Paşa, Mısır'a göç ediyor ve 1926'da orada ölüyor. Vasiyetinde, mezar taşının köşkün kulesinden sökülen taşlardan yapılmasını istiyor – ki bu da gerçekleşiyor.

Yarım kalan köşk, halk arasında hayalet efsaneleriyle doluyor: Paşa'nın ruhunun dolaştığı, kulede genç kadının hayaletinin gezindiği söyleniyor. 1990'larda restorasyon sırasında işçiler, aynalarda eski elbiseli bir kadın hayaleti gördüklerini iddia ediyor. Bu efsaneler, köşkün gizemini artırıyor. Köşk, 1993'te müteahhit Basri Erdoğan tarafından satın alınıyor ve 1995-2000 yıllarında mimar Hakan Kıran tarafından restore ediliyor. Dış cephe orijinaline sadık kalınarak, İngiltere'den getirilen tuğlalarla yenileniyor.

Perili Köşk 5

Perili Köşk Kimin?

Perili Köşk'ün orijinal sahibi Yusuf Ziya Paşa olsa da ölümünden sonra mülkiyet varislerine geçiyor. Paşa'nın ikinci eşi Nebiye Hanım ve kızları (Sabiha ve Melek), 1993'e kadar köşkte yaşıyor. Birinci katta kiracılar otururken, üst katlar boş kalıyor. 1993'te Basri Erdoğan köşkü satın alıyor ve restorasyon yaptırıyor.

Günümüzde köşk, 2007'den beri Borusan Holding tarafından kiralanmış durumda – kira süresi 2030'a kadar uzatılmış. Holding, binayı hafta içi ofis olarak kullanıyor. Hafta sonları ise Borusan Contemporary adıyla çağdaş sanat müzesi olarak hizmet veriyor.

Borusan Kocabıyık Vakfı'na bağlı olan müze, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu'ndan eserler sergiliyor. Yani köşk hem ticari hem kültürel bir mülk haline gelmiş. Değeri 2003'te 40 milyon dolar olarak belirlenmiş, bugün ise daha yüksek olabilir.

Perili Köşk 2

Perili Köşk Geziliyor mu?

Perili Köşk gezilebilir! Ancak ziyaret saatleri sınırlı: Sadece cumartesi ve pazar günleri 10:00-19:00 arası açık (son giriş 18:00). Hafta içi Borusan Holding'in ofisi olduğu için kapalı. Giriş ücretli: Tam bilet 250 TL, indirimli (öğrenci, öğretmen, 60 yaş üstü) 75 TL, grup (10+ kişi) 200 TL.

Ücretsiz girişler ise engelliler, refakatçileri, 12 yaş altı çocuklar, basın mensupları, ICOM kart sahipleri, kokartlı rehberler ve gazi aileleri için geçerli. Müzekart ise geçmiyor.

Perili Köşk, tarihle sanatın kesiştiği bir yer. Efsaneleriyle ürpertici, mimarisiyle büyüleyici. Eğer İstanbul'a yolunuz düşerse, bu yarım kalan hikayeyi yerinde keşfedin!

Kaynak: Haber Merkezi