Hamaney, 16 Eylül'den beri durulmayan ve İran'ı saran protestoları 'İranlı olmayanlar tarafından planlanmış', 'doğal olmayan' sözleriyle kınadı.

Tahran'da askeri mezuniyet töreni sırasındaki konuşmasında protestolarla ilgili sessizliğini bozan Hamaney, Kürdistan eyaletinden Tahran'ı ziyarete gelen 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin kıyafet kurallarına uymadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alınmasının ardından ölümünden "Kalbimizi kıran üzücü bir olay" diye söz etti.

Ardından patlak veren ve tüm ülkeye yayılan protestoların 'normal ve doğal olmadığını' savunan ve 'planlı düzenlendiğini' iddia eden dini lider, şöyle konuştu:

"Genç kadının ölümü kalbimizi kırdı, Ama normal olmayan bir şey var ki, bazı kimseler delil ve soruşturma olmadan sokakları tehlikeli hale getirdiler, Kuran'ı yaktılar, tesettürlü kadınların başörtülerini kaldırdılar, camileri ve arabaları ateşe verdiler."

"Açıkça söylüyorum ki, bu ayaklanmalar ve emniyetsizlik Amerika ile işgalci, sahte Siyonist rejim ve onların ücretli ajanları tarafından yurtdışındaki bazı hain İranlıların yardımıyla planlanıp düzenlendi."

"Polis, suçlulara karşı durmak ve toplumun güvenliğini sağlamakla yükümlüdür". "Polisi zayıflatmak, suçluları güçlendirmek demektir. Polise saldıranlar, insanları suçlulara, haydutlara ve hırsızlara karşı savunmasız bırakır."

Tahran yönetiminin protestoların büyümesinden beri dış güçleri sorumlu tutmasına koşut, cuma günü istihbarat bakanlığı, aralarında Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda ve Polonya vatandaşlarının bulunduğu 9 yabancı uyruklu kişinin yakalandığını duyurdu.

İranlı yetkililerin internet erişimini kısıtlamasına ve sosyal medya platformlarını engellemesine rağmen, gençlerin başını çektiği gözlemlenen ve ülke çapında yayılan protestolar üçüncü haftasına girdi.