İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturmada "gizli tanık" ifadelerinin güvenilirliği bir kez daha tartışma konusu oldu. Soruşturma kapsamında tutuklanan Kültür A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Doğan Hamit Doğruer, savcılık ifadesinde çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"Gayri Ahlaki Yazışmaları Vardı"
Gazete Pencere'nin haberine göre; 23 Mart 2025'te ifade veren Doğruer, kendisine yöneltilen suçlamaların kaynağı olan gizli tanığın kimliğini tahmin ettiğini belirtti.
Doğruer, "Benim tahmin ettiğim kişi, kumar ve uyuşturucu bağımlılıkları ve gayri ahlaki yazışmaları sebebiyle işten çıkarttığımız kişidir" diyerek, ifadelerin intikam saikiyle verildiğini savundu.
"İhale Kanununa Uyduk, Talimatla İş Yapmadık"
İfadesinde teknik detaylara da değinen Doğruer, Kültür A.Ş.'nin İBB'den ihaleleri 2886 sayılı Kanun gereği kamuya açık aldığını, teknik şartnamelerin belediye tarafından belirlendiğini ve şirketin şartname değiştirme yetkisinin olmadığını vurguladı. Doğruer, "Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun tarafından belirlenen şirketlere iş verildiği" iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Teslim Oldu, "Kaçma Şüphesi"yle Tutuklandı
Sürecin hukuki boyutunda da dikkat çeken bir detay yaşandı. İlk ifadesinin ardından serbest bırakılan ancak savcılığın itirazı üzerine hakkında yakalama kararı çıkarılan Doğruer, kararı basından öğrenip kendi ayağıyla adliyeye giderek teslim oldu. Buna rağmen mahkeme, Doğruer'i "kaçma şüphesi" gerekçesiyle tutukladı.
Kanser Hastası Bürokrafa 'Kelepçeli' Eziyet
İleri derecede cilt kanseri, şeker ve yüksek tansiyon hastası olan Doğruer'in cezaevi koşulları ise ailesini isyan ettirdi. 60 kişilik koğuşta tutulan Doğruer'in eşi Arzu Doğruer, hastane sevklerinde yaşananları şöyle anlattı:
"Eşim hastaneye götürülürken saatlerce elleri kelepçeli bekletiliyor, kalabalık ring araçlarıyla taşınıyor. Bu koşullara dayanamadığı için artık 'Ben bu şartlarda hastaneye gitmem, orada ölürüm' diyor."




