Rûdaw TV'de Hevidar Zana'nın sunduğu bültene katılarak gündemde yer alan konuları ve İmamoğlu kararına ilişkin değerlendirmeler yapan Çelik, şu ifadeleri kullandı:

“Haksızlık kime yapılırsa yapılsın, Türk olsun Kürt olsun, Müslüman olsun, siz onu savunmazsanız kendi insanlığınızdan şüphe etmeniz lazım.

Size haksızlık yapıldığı zaman siz sadece ses çıkarıyorsanız siz sadece canlısınız. Ama insan olmanız için başkasına yapılan haksızlık ve acının sizin canını acıtması lazım. Tarihimize baktığımız zaman bizim yargımızın çok büyük sabıkaları var.

Türkiye bir kapatılmış partiler mezarlığıdır. Partiler kapatıldığı zaman da o partililere de siyasi yasak getirildi. Bu, doğru da değil bu adil de değil. Bu anlamda Türkiye’nin çok kötü bir geçmişi var.

Merhum Süleyman Demirel’i yasakladılar, geldi Cumhurbaşkanı oldu. Ecevit yasaklandı, geldi başbakan oldu. Sayın Tayip Erdoğan yasaklandı, geldi başbakan oldu şu anda ise cumhurbaşkanı. Geçmişteki tecrübeler bize gösterdi ki yargının siyaseti şekillendirmesi boşuna bir çabadır.

Sadece Ekrem İmamoğlu’na yanlışlık değil, kime yapılırsa yapılsın aynı tepkiyi göstermek benim insani vazifemdir.”

“AK PARTİ’NİN MHP İLE ORTAK OLMASI ZAYIFLAMASINA NEDEN OLDU”

AK Parti’nin bölge kentlerinde yaşadığı oy kaybına ilişkin soruya Çelik, şöyle yanıt verdi:

“Bugün Türkiye’de ekonomik sıkıntılar var. Ben sadece size değil, Türkiye’deki televizyonlara da bunu söyledim.

AK Parti’nin MHP ile işbirliği yapması, ırk ve etnik köken üzerinden siyaset yapan bir parti ile ortak olması, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu’nda AK Parti’nin zayıflamasına neden oldu. Büyükşehirlerde yaşayan Kürtlerde küskünlük yaratmıştır.”

ROJAVA’YA YÖNELİK OLASI OPERASYON

Türkiye’nin Suriye ve Rojava’ya yönelik olası operasyonuna ilişkin soru üzerine Çelik şunları dile getirdi:

“Kuzey Suriye’deki Kürtler, mağdur ve mazlum bir halktır. Yıllar yılı Esad ve Baas rejimi tarafından adeta hayatları zindana çevrilmiştir, birçoğu vatandaş bile değil. Şimdi ise büyük bir kaos ve kargaşa yaşanıyor.

Nusayriler, Esad etrafında toplandı. Sünni Araplar Özgür Suriye Ordusu etrafında toplandı. Oradaki Kürtlerin de elbette kendi gelecekleri ile ilgili olarak bir şey yapması gerekiyor.

Ben PKK ile iş tutan, PKK’nin silahlı unsurları ile birlikte hareket eden insanlardan söz etmiyorum. Kuzey Suriye’deki sıradan insanlardan bahsediyorum.

O insanların huzur içinde yaşama hakları vardır. Ama Türkiye, Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’tan kendilerine yönelik saldırılara cevap veriyor, hakkı da var. Ama altını çizeyim: Suriye’deki Kürt halkının hepsini PKK destekçisi olarak görülmesini doğru bulmuyorum.

Suriye’deki normal günlük hayatını yaşayan Kürt halkının Suriye’deki insanlar gibi geleceğini belirleme hakkı var, hür ve eşit yaşama hakkı var.

Bunun için de çaba göstermelerini de saygıdeğer görürüm. Ama tekrar altını çiziyorum: Terör unsurları ile kol kola girenleri bunun dışında tutuyorum.”

KÜRDİSTAN BÖLGESİ İLE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi’ne yönelik ilişkilerine ilişkin soruya ise Çelik, şöyle yanıt verdi:

 “İlişkiler eskisi gibi çok yoğun ve sıcak olmayabilir, ancak Referandum dönemindeki o soğukluğun ben bir parça giderildiği kanaatindeyim.

Irak Kürdistanı’ndaki insanların bizim vatandaşların akrabaları olduğunu, dolayısıyla Türkiye’nin akrabaları olduğunu değerlendiriyorum. Irak’a yaptığımız ticaretin yüzde 70’ini biz Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi üzerinden yapıyoruz. Kuzey Irak’taki insanlar sadece dostlarımız ve dindaşlarımız değil, onlar aynı zamanda menfaat ortaklığımız olan çok saygın bir kitledir.

Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi arasında çok iyi ilişkiler olması, Türkiye’nin barışına ve huzuruna ve maddi refahına katkıda bulunur. İlişkilerin de bu çerçevede yürümesi gerektiğine inanıyorum.”

“Irak Kürtlerin varlığını bir halk olarak tanıyor, Kürdistan coğrafyasını kabul ediyor. Türkiye, Kürt sorununun çözümünde Irak modelini esas alabilir mi” sorusuna yanıt olarak şunları aktardı:

“ Türkiye kurulmadan önce Osmanlı haritasında bu bölgenin adı Kürdistan’dı. Ancak kelimeler zamanla anlam kazanıyorlar ya da kaybediyorlar. Her ülkedeki konum ve model farklıdır.

“TÜRKİYE’DEKİ KÜRTLERİN 3’TE 2’Sİ DOĞU VE GÜNEYDOĞU’NUN DIŞINDA YAŞIYOR”

Türkiye’deki durum Irak’a uymaz, Irak’taki durum da Türkiye’ye uymaz. Irak’taki Kürtlerin yüzde 90’ı Bölgesel Kürt Yönetimi’nin hakim olduğu Kuzey Irak’ta toplanmış durumda. Ama Türkiye’deki Kürtlerin 3’te 2’si Doğu ve Güneydoğu’nun dışında yaşıyor. Türkiye’nin en büyük Kürt kenti İstanbul’dur. Ankara, İzmir, Mersin, Adana’da yaşıyorlar. Hatay’dan başlayın, Muğla’ya kadar, oradan da İstanbul’a kadar sahil kesimlerinde ciddi bir Kürt nüfus yaşıyor.

Dolayısıyla Irak’taki bölgesel Kürt yönetim modeli Türkiye’ye uymaz bana göre. Türkiye’ye uyacak olan demokratikleşmedir; herkesin hür ve eşit vatandaş olduğu, asla ırkçı bir muameleye maruz kalmadığı, herkesin kendi dilini rahatlıkla konuşabildiği, kendi ana dilinde eğitim alabildiği bir model.

Demokrasi derken biz neyi anlıyorsak, hür ve gelişmiş Batı ülkelerinde ötekine nasıl muamele ediliyorsa Türkiye’de de bunun yapılması gerekir. AK Parti’nin ilk zamanlarında bu çok iyi gitti, ama sonra HDP, PKK, Devlet el birliği ile görüşme masalarını devirdiler ve çok daha kötü bir noktaya gitti.”

“KALKINMA AÇISINDAN AK PARTİ GEÇMİŞTEKİ HÜKÜMETLERLE MUKAYESE EDİLEMEZ”

Şırnak’taki Gabar Dağı’ndan  petrol bulunması ile ilgili olarak ise Çelik, şunları kaydetti:

“Doğu ve Güneydoğu’dan toplanan vergilerin belki 5-10 katı bu bölgelere yatırım olarak yapılıyor. Şırnak’ta petrolün bulunması çok sevindiricidir.

AK Parti şu ya da bu şekilde eleştirilebilir ama haksızlık da yapılmasını istemiyorum.

Maddi kalkınma açısından AK Parti diğer geçmişteki hükümetlerle mukayese edilemez. Kürtlerin yoğun yaşadığı Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu’na okullar hastaneler, altyapı ve inanılmaz yatırımlar yapmıştır ve yapmaya da devam ediyor.    

Şırnak’ta petrol bulunduysa Şırnak Türkiye’nin 81 vilayetinden birisidir. Petrolden gelen para havuzda toplanıp Şırnak ve diğer vilayetlere dağılacaktır.

AK Parti’ye hukuk devleti, demokrasi, insan hakları ve ötekiye yaklaşım konusunda birileri eleştiri yapabilir ama memleketin her tarafına altyapı hizmetleri götürme açısından AK Parti’ye yapılacak eleştiriler çok haksız eleştirilerdir.”