Erzincan'ın İliç ilçesi Çöpler köyünde Kanada merkezli SSR Mining ile Çalık Grubu'na bağlı Lidya Madencilik ortaklığında yapılan ve 2008'de Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporu alan altın madeninde bir ayı aşkındır siyanür taşıyor. En son borularından birinin 21 Haziran'da patlaması ve 20 metreküp siyanürlü solüsyon çevreye yayılmasının yankıları devam ediyor.

Sondaj çalışmalarıyla 2021 yılında başlayan proje 2008'de Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporu aldı. Daha sonra 2019 ve 2021'de aldığı ÇED raporlarıyla iki kez kapasite artışı yapan şirket, maden ocakları genişletip derinleştirerek maden sahasını yaklaşık bin 746 hektara çıkardı. Konuya ilişkin üç ay önce yapılan bilirkişi keşfi sırasında İstanbul ve Türkiye'nin farklı kentlerinde yüzlerce ekolojist ve çevreci İliç'e gelerek durumun vahameti ve tehlikesine ilişkin bilgilendirmeler ve açıklamalarda bulundu. 

 “İLİÇ DİYE BİRŞEY YOK”

Bilirkişi keşfi kapsamında ilçeye gelen ve maden aramaya karşı mücadele eden Ekoloji Birliği Kadın Meclisi'nden Füsun Kayra, yapılması beklenen kapasite artırımıyla maden alanının Yukarı Fırat Havzası olan Sivas'ın Divriği, Malatya ve Munzur Dağları'nı kapsayacağını söyledi. Kayra, "Zaten İliç'i maden yutmuş. İliç diye bir şey yok. İliç'te bütün siyasi irade de maden tarafından yürütülüyor. Orada bir siyasi irade, yapı da yok. Orası tümüyle maden şirketinin elinde kullanılan bir alana dönüşmüş durumda" ifadelerini kullandı. 

 SIZINTIYI KABUL ETMEDİLER”

Kayra, söz konusu alanda yaklaşık bir buçuk ay önce siyanür sızıntısının yaşandığını ancak şirket tarafından yalanlandığı bilgisini aktaran Kayra, “Pasa Dağı’nda heyelan yaşanıyor. Heyelanla birlikte Pasa Dağı’nın altındaki merdivenden sızıntı, ayrılma olduğu söyleniyor. Bu bilgi içeriden alındı. Bununla ilgili milletvekilleri üzerinden soru önergeleri verildi. Savcılığa gidildi. Ama herhangi bir şekilde bu sızıntıyı kabul etmediler. Yalanladılar" diye konuştu. 

“VALİLİK KABUL ETMEK ZORUNDA KALDI”

Geçen haftada siyanür borusunda patlamanın gerçekleştiğinin altını çizen Kayra, şirketin bunu saklayacak durumunun olmadığını belirtti. Borudan yaklaşık 20 ton siyanürün madenin dışına çıktığını, alana, akan suya karıştığı için yöredeki mücadele eden Sedat Cezayirlioğlu tarafından görüntüye alındı ve yalanlanamadığını belirten Kayra, "Böylelikle Valilik ve Çevre Bakanlığı da kabul etmek zorunda kaldı" dedi. 

 “BU EKO-YIKIMDIR”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından çevre kirliliğine neden olan altın madenine kesilen 16,4 milyon lira idari para cezasına dair de konuşan Kayra, "Ama bu eko-yıkımdır. Eko-yıkımın geri dönüşümü olmaz. Cezayla da üstü kapatılacak bir durum değildir. Bu kafalarla bu işler çözülemez. Bizim için acil ve önemli olan şey; şuan kapasite artışının kesinlikle durdurulmasıdır. İkincisi ise kincisi de tabi ki madeni artık işlemez hale getirilmesi, siyanür ile madenciliğin yapılmamasıdır. İliç'in kaybedildiği gibi Kemaliye'nin, Sivas Divriği'nin, Malatya'nın, Munzur Dağları'nın, bütün bölgenin kaybedilmesi söz konusuyken, bu madenin daha fazla işlenmemesi gerekir" diye konuştu.

Kayra son olarak, tüm Yukarı Fırat Havzası'nda olan çevre örgütleriyle beraber mevcut sızıntıya karşı mücadele edeceklerini bu kapsamda eylem ve etkinlikler düzenleyeceklerini kaydetti. (MEZOPOTAMYA AJANSI)