Mersin'in Anamur ilçesinde meydana gelen ve eğitim camiasını sarsan olayda, bir öğrencinin okul müdürüne yönelik silahlı saldırısı gündemdeki yerini koruyor. Konuya ilişkin detaylı bir açıklama yayınlayan Eğitim Sen, saldırının okul güvenliği ve psikolojik destek mekanizmalarındaki yetersizliği bir kez daha gözler önüne serdiğini vurguladı. Açıklamada, bir çocuğun okula silahla girebilmesinin basit bir güvenlik zaafiyeti olmadığı, bunun arkasında rehberlik hizmetleri, psikososyal destek ve çocuk koruma sistemlerindeki derin boşlukların yattığı ifade edildi. Sendika, hem çocukların hem de eğitim emekçilerinin güvencesiz koşullarda bırakıldığını belirterek yetkilileri göreve çağırdı.
Okullar şiddetin üretildiği mekanlar olmamalı
Yapılan açıklamada okulların şiddetin üretildiği veya sadece görünür hale geldiği yerler olmaması gerektiği, aksine çocukların korunduğu ve desteklendiği güvenli kamusal alanlar olması gerektiği vurgulandı. Mevcut sistemde rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yetersiz kaldığına işaret eden sendika, bu hizmetlerin geçici ve çoğu zaman formaliteye indirgenmiş bir şekilde yürütülmesini eleştirdi. Ayrıca eğitim emekçilerinin sosyal hizmetlerin ve kamusal çocuk politikalarının yerini doldurmasının mümkün olmadığı ve bu durumun sürdürülebilir olmadığı kaydedildi.
Cezalandırıcı değil onarıcı yaklaşım şart
Saldırıda yaralanan okul müdürüne geçmiş olsun dileklerini ileten Eğitim Sen, sürecin ele alınış biçimine dair de uyarılarda bulundu. Olayın çocuğun üstün yararı gözetilerek, cezalandırıcı bir yaklaşımdan ziyade koruyucu ve onarıcı bir bakış açısıyla değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Benzer olayların tekrar yaşanmaması için kamusal sorumlulukların eksiksiz yerine getirilmesi gerektiğini savunan sendika, okullarda rehberlik, psikososyal destek ve çocuk koruma hizmetlerini kapsayan bütünlüklü bir sosyal destek mekanizmasının acilen oluşturulmasını talep etti.