EKOLOJİ-ÇEVRE

Edirne Erikli'de kanalizasyon alarmı: Halk sağlığı tehdidi

Erikli sahilinde gündeme gelen kanalizasyon atıkları, bölgedeki Mavi Bayraklı plajda halk sağlığını tehdit ediyor. Yetkililere çağrı yapan dernek, arıtma sistemindeki yetersizlik ve iddialara göre arıtılmadan denize verilen atıklar nedeniyle acil çözüm talep ediyor.

Abone Ol

Erikli Çevre ve Güç Birliği Derneği, Erikli sahilinde yaşanan kanalizasyon atığı iddialarını bir kez daha gündeme taşıyarak yetkililere çağrıda bulundu. Dernek, yıllardır var olan yetersiz arıtma sorununun yanı sıra, denizin yüzeyinde gözle görülür insan dışkısı artıkları olduğunu ve bu durumun halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti. Dernek adına konuşan Seher Kuruceren, bu kirliliğin en önemli sorun olduğunu vurgulayarak acil çözüm talep etti.

Yetersiz arıtma ve artan kirlilik

Dernek, yetkililerle yaptıkları görüşmelerde, çeyrek asırdır kullanılan arıtma tesisinin yenilenmesinin yüksek maliyetli olduğunu ve İller Bankası'ndan yeterli destek gelmediği için kısa vadede mümkün olmadığının kendilerine iletildiğini belirtti. Ancak halk sağlığının her şeyin üstünde olduğunu vurgulayan dernek, gerekli mercilerin başvurularına cevap vererek arıtmanın ivedilikle yenilenmesini talep etti.

Mavi bayraklı sahilde hayal kırıklığı

Bir iddiaya göre, yaşanan kirliliğin tek sebebinin arıtma sistemi olmadığı, valilik izniyle Erikli girişine yerleştirilen bazı tesislerin kanalizasyon atıklarını hiç arıtma işleminden geçirmeden doğrudan kanala vermesi olduğu belirtiliyor. Bu durumun, son günlerde artan kirliliğin ana nedenlerinden biri olduğu ifade edildi. Erikli halkı, mavi bayrak almış bir sahili koruyamamış olmanın üzüntüsünü yaşadıklarını dile getirdi.

Hastane kayıtlarıyla kanıtlanmış hastalıklar

Dernek, kirlilik nedeniyle halk sağlığının ciddi şekilde tehdit altında olduğunu ve salgın hastalıkların baş gösterdiğini öne sürdü. Özellikle çocukların ateşlenme, mide bağırsak şikayetleri ve göz enfeksiyonları gibi sorunlarla hastane acil servislerine başvurduklarını ve bunun kanıtının hastane kayıtlarında mevcut olduğunu belirtti. Bu tehlikeli duruma karşı dernek, deniz suyunun düzenli olarak ölçülmesini ve sonuçların halkla paylaşılmasını talep etti. Ayrıca, sorun çözülene kadar denizin kullanılmasının engellenmesi gerektiğini vurgulayan dernek, ilgili tüm kurum ve kuruluşları acilen göreve çağırdı.