İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, Aile Dayanışma Ağı (ADA)’nın Saraçhane Parkı’nda düzenlenen sekizinci buluşmasında konuştu.
GENÇLERİN UMUTSUZLUĞU VE EŞİT YARGI TALEBİ
Sivil toplum gönüllüsü Dilek Kaya İmamoğlu, gençlerin öz vatanlarında kendilerini özgür, eşit ve güvende hissetmedikleri için ülkeyi terk etmek istediklerini vurguladı. İmamoğlu, "Bin bir emekle hak ettikleri üniversite diplomalarının bile bir çırpıda iptal edilebildiği bir ülkede, gelecek planı kuramıyorlar" dedi.
Gençlere ümitle baktıkları bir ortam sunmanın sorumlulukları olduğunu belirten İmamoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Umutlu bir geleceğe doğru atılan bu adımlar; çocuklarımızın ve gençlerimizin eşit, adil, güvenli bir hayata kavuşması için verdiğimiz mücadelenin en güçlü teminatıdır. Bugün Ekrem İmamoğlu, bu vizyonu ortaya koyup milletin sevgisini kazandığı için Silivri’dedir.”
ADA buluşmasında, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, Ekrem İmamoğlu’nun annesi Hava İmamoğlu ve kız kardeşi Neslihan Yakupçebioğlu da yer aldı. Etkinliğe ayrıca İstanbul Barosu ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu kurumsal destek verirken, sanatçılar Deniz Türkali ve Ali Altay da destek veren isimler arasındaydı.
İMAMOĞLU’NDAN SİYASİ DAVALAR VE HUKUKSUZLUK VURGUSU
Basın açıklamasını okuyan Dilek Kaya İmamoğlu, ADA'nın taleplerini yineledi: Tutuksuz yargılama, masumiyet karinesinin korunması ve herkes için eşit ve adil işleyen bir hukuk düzeni.
Ekrem İmamoğlu’nun "bilirkişi davasına" değinen İmamoğlu, bu davanın ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyonların siyasi olduğunu söyledi. "Bizim talebimiz; yargının bağımsız olması, siyasetin yargı üzerinden elini tamamıyla çekmesidir" dedi.
İmamoğlu, belediyelere açılan davaların baskı unsuru olarak kullanıldığını, millet iradesinin temsilcilerinin sindirilmeye çalışıldığını belirtti. Sanat dünyası, medya ve öğrencilere kadar toplumun her kesiminin adaletsiz tutuklamalarla sindirilmeye çalışıldığını ifade ederek, muhalifler için "beraat" kelimesinin yerini neredeyse "ev hapsi" ve "yurt dışı çıkış yasağı" aldığını dile getirdi. İmamoğlu, "Nasıl ki geç gelen adalet, adalet değilse; yarım kalmış bir adalet de adalet değildir" diyerek mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
MAĞDUR AİLELER VE GENÇLER SÖZ ALDI
Açıklamanın ardından, Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Halil Çalış'ın kız kardeşi Hicran Çalış Konca ve Saraçhane’de tutuklanan gençlerden Ata Bulut Bostan söz alarak yaşadıkları hukuksuz süreçleri paylaştı.
Hicran Çalış Konca, abisinin 9 aydır iddianame olmadan tutuklu olduğunu ve ciddi kalp rahatsızlıkları yaşamasına rağmen ameliyat raporlarının mahkemece reddedildiğini aktardı. Konca, bu durumun bir hukuk meselesi olmaktan çıktığını ve temel yaşam hakkının ihlali olduğunu belirtti:
"Ülkesini seven insanların yeri dört duvar olmamalı... Bu durumun daha ötesi nedir? Ölüm müdür?... İmtiyaz değil, intikam değil, hakkımız olan özgürlüğü, adaleti ve insanca yaşamı talep ediyoruz.”
Ata Bulut Bostan ise, 1 Temmuz’da anayasal haklarını kullandığı için ters kelepçeyle gözaltına alınan 42 kişiden biri olduğunu söyledi. Gözaltı süresince hakaret, tehdit, yetersiz besin ve hava almalarına izin verilmemesi gibi durumlarla karşılaştıklarını dile getirdi.
Bostan, Sulh Ceza Mahkemesi'nde "30 saniye kadar süren bir ifadenin ardından, yüzümüze bakmayan bir hakimenin kararıyla cezaevine gönderildiklerini" anlattı. "Maruz kaldığımız şiddeti uygulayan, uygulanmasını emreden yetkililerin kim olduğu ise hala meçhul" diyen Bostan, konuşmasını şu sözlerle bitirdi:
"Birlikteliğimizin sesi, baskıcıların korkusu olmaya devam edecek. Bir Atatürk vizyonu olan tam bağımsız, demokratik ve laik bir Türkiye Cumhuriyeti için verdiğimiz mücadeleye, sonuç alana kadar devam edeceğiz.”




